Teknolojinin akıl almaz gelişmeleri ile’ zaman’ olarak uzaklaştığımız tarihimize yakınlaşıyor muyuz yoksa zaman gibi bir o kadar da uzaklaşıyor muyuz ne dersiniz?
Basın yayın organları ile özellikle dizilerle ne denli kültür terörizminin baskısı altına biz genç nesiller itiliyoruz. Medyanın getirmiş olduğu bu kültür terörü ile gençlerin araştırmama zaafının başladığı ve tarihin anahtarı olan kitapları açmak yerine internetten bilgiler edindiği bir dönemdeyiz. Bu durumları çok iyi bilen bazı aydın (!) veya aklı evvel kimseler medya üzerinden ecdat ruhunu yalan yanlış biz genç nesillere öğretmeye kalkışıyorlar.
Evet, bu insanlar Mevlana’nın “testide ne varsa dışına sızar” sözü gibi kendi düşüncelerini -sanat adına yapıyoruz- diyerek kendi görüşlerini vermeye kalkışıyorlar. Peki, sizin sanat yapma hakkınız var da tarihi şahsiyetlerin kendi hakları yok mu veya aynı sanat neden tarihteki tüm şahsiyetler için yapılmıyor bir düşünelim. Bazı şahsiyetlerin olumlu ve olumsuz yönleri üzerinde durulunca, konuşulunca ‘duur’,‘hoop’ denilerek susmak gerektiği söyleniyor.Sanat ise herkese sanat eşitlik ise herkese eşitlik .Canlılar arasında eşitlikten bahsediyor ve olmalı diyor isek ölüler arasında da aynı eşitlik olmalısı gerekmez mi?Herkese eşit bakılmalı ve sanat ile tarihi gerçekler paralel olmalı ve doğrular ile örtüşmeli vesselam….
Bilindiği üzere son yıllarda medya organlarındaki tarih konuşmaların tesadüfi olduğunu düşünür isek olmaz. Bu konuşmaların bazıları gerçek belgelerle, olayları her yönüyle açıklayan türden, bazıları ise çok farklı. Bir program yapılıyor, bir dizi çekiliyor önemli bir tarih insanı ulvi kişiler tek tip insan olarak bir yönü ile zihinlere yerleştiriliyor. Acaba bunları yaparken birileri gerçekten samimiyetinden mi yapıyor yoksa para için mi,korku ile mi yapıyor ve ya yaptırılıyor.Acaba bir kasıt mı var?Takdir sizin …
Gerge Carlin’in dediği gibi çok az okuyor çok fazla tv seyrediyoruz. Evet teknolojinin getirdiği olumlu bir çok yararı var burası açık. Fakat gençlerin sürekli bilgisayar başında oturması ve bu durumun yol açtığı zaman kaybı ile kitap okumama alışkanlığı yitiriliyor, sonucunda da kişide araştırmama zaafı yok oluyor denilebilir. Doğal olarak da internet ortamında gezen ve ya diğer medya organların da dolaşan asparagas haberlere, özellikle tarihi konular hakkında ki olaylara inanılıyor veya yönlendiriliyor.
Bir de reyting durumu var tabi ki. Reyting sonuçlarına bakılınca tam bir toplumsa depresyon içinde ve manen hasta olduğumuz açık. Aile kavramını ortadan kaldırmış, tarihi şahsiyetler edep sınırını aşan şekilde mizah konusu haline gelmiş programlar var. Fakat üzücü bir durum hepimiz eleştiriyoruz ama reyting sonuçları orta da. Bizlere yakışan esir düşmek yerine teslim olmamaktır. Kimse alıcısı olmayan malı satmaz. Bunlara dur deme vakti gelmedi mi?
Hülasa bu tarih bu toplum bizim. Sloganlaşmış, taraf tutan yönlü tarihi bırakma vakti geldi. Bu yönlü tarih yerine gerçeği sunan, belgelerle konuşan, en önemlisi de günahıyla sevabıyla tarihi anlatan medya gerçeğini arıyorum….
Yukarıdaki arama formları aracılığı ile Kayseri Gündem arşivinde kelime, içerik, konu araması yapabilir veya gün-ay-yıl formatında tarih girerek tarihe göre haberleri listeleyebilirsiniz.
Çerez Bildirimi
Sitemizde, daha yüksek bir kullanıcı deneyimi sunmak ve deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla, Gizlilik Politikası, Çerez Politikası ve KVKK Aydınlatma Metni sayfalarında belirtilen maddelerle sınırlı olmak üzere ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde çerezler kullanıyoruz.