Bir Hafta Bir Yazar: Zafer Tütüncü

Kısa bir muhabbetten mülakata evrilen bir tanışıklık…Sınıfının duvarlarını aşmayı başaran bir öğretmenle karşı karşıyayız. Onun için eğitim, dört duvar arasında kalmıyor farklı okullara, farklı sınıflara ve farklı zihinlere ulaşma çabasıyla anlam kazanıyor. Yazmayı seviyor kolektif üretimde ise sözü çoğaltan, yükü paylaşan bir duruş sergiliyor.

Zafer Hocam, önce sizleri tanıyabilir miyiz?

1974 yılında Konya'nın Kulu ilçesinde dünyaya gelmişim. Memur bir babanın ev hanımı bir annenin üç çocuğundan en büyüğüyüm. İlköğrenimimi Kulu'da tamamladıktan sonra babamın iş yeri değişikliği nedeniyle Konya'ya taşındık.

Ortaokulu, liseyi ve üniversite öğrenimimi Konya'da tamamladım. 1997 yılının aralık ayı itibariyle Batman'da sınıf öğretmeni olarak göreve başladım. 1998 yılında evlendim. Bir oğlum var. Sınıf öğretmeni olarak Batman'dan sonra Konya'nın çeşitli okullarında ve sonrasında Kayseri'de yine üç ayrı okulda görev yaptım. Şu an Kayseri Melikgazi Mustafa Çataloğlu İlkokulunda sınıf öğretmeni olarak görev yapmaya devam etmekteyim.

Pekala yazma serüveni nasıl başladı. Kimlerin yazma isteği oluşmasında, yazma yeteneğinizin gelişmesinde ektisi oldu?

Bu soruyu çok geniş bir perspektifle cevap vermek gerektiğini düşünüyorum. Yazma serüveni aslında okuma ve yazmayı öğrendiğimiz an başlıyor. Okuma öğrendiğim andan itibaren okumaya karşı ilgim hep çok yüksek oldu. Bulduğum her şeyi okudum diyebilirim. Öykü kitapları, gazeteler, dergiler, ansiklopediler ve her tür kitabı okumaya çalıştım.

Yazma isteğimin oluşmasını çok geç fark ettim diyebilirim. 2020 yılında başlayan pandemi sürecinde bir şeyler yazmalıyım düşüncesi gelişti ve ilk kitabımı amatörce yazmaya başladım. Birkaç arkadaşımın çalışmamı okumasıyla ve yazdıklarımı beğenmesiyle serüven başladı.

Yazma isteğimin oluşması belki çok eskiden de vardı ancak bunu ortaya çıkarmam geç oldu diyebilirim. Yazma isteğimin oluşmasında ve yeteneğimin gelişmesinde ailemin ve arkadaş grubumun çok büyük etkisi olduğunu söyleyebilirim.

Hocam, her yaş grubundan yazma isteği olanlar var. Bu insanlara neler tavsiye edersiniz?

Yazma isteği olan herkese tavsiyem asla yazmaktan vazgeçmemeleri. Tabii ki eleştiriler olacak. Doğal olarak kimileri yazdıklarını beğenmeyecek. En başta da kendisi beğenmiyor olacak yazdıklarını. Ancak yazmak öyle bir şey ki yazılan her şey çok değerli. Sadece göreceği değerin zamanının beklenmesi gerekiyor. Birdenbire çok büyük kitlelere ulaşma arzusu tüm yazarlarda ve tabii ki bende var. Ancak şunu öğrendim ki bu kısa vadede olacak bir şey değil. O bakımdan yazma isteği olan herkes yazmalı, yazdıklarını saklamalı…

Kitaplarınızın, eserlerinizin isimlerini öğrenebilir miyiz?

İlk kitabım 2020 yılında yayımlanmış olan söyleşi-roman tarzındaki ÇOĞUR
2022 yılında yayımlanan öykü tarzındaki CAN SUYU
2023 yılında basılmış olan roman tarzındaki KAR TOPU
2025 yılında yayımlanan birinci sınıf öğrencilere yönelik öykü seti olan MİNİK KUŞLAR SINIFI

Son olarak da yine 2025 yılının kasım ayında yayımlanmış olan dokuz on iki yaş aralığına hitap eden İngilizce yazılmış ALP AND HIS FRIENDS

Hocam, yazarlık serüveninizde anlatmak istediğiniz sizi çok etkileyen bir hatıranızı dinlemek isteriz.

Çoğur adlı kitabımı yazmaya başladıktan sonra Türkçe öğretmeni bir arkadaşıma okuması için göndermiştim. Aslında çok da ümitli değildim yazdıklarımdan.

Arkadaşım :'Bunu sen mi yazdın?' deyince çok şaşırmıştım.

Önce bana şaka yapıyor zannettim. Ancak sonrasında yazdıklarımı çok beğendiği için bir şaşkınlık ifadesi olarak bunları söylediğini anladım. Bu benim yazarlığa başlamam da ve devam etmemdeki en büyük itici güç oldu.

Hl kitaplarıma baktığımda
'Bunu ben mi yazdım?' diyorum…

Zafer Hocam, söyleşiye vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme