"İSLAMİ DÜŞÜNCE VE HAYAT SEMPOZYUMU" BAŞLADI
İlim Hikmet Vakfı (İHV) tarafından 28 Nisan, 5 ve 12 Mayıs Cumartesi günleri, Melikgazi Belediyesi Konferans Salonu'nda 'Kayseri İslami Düşünce ve Hayat Sempozyumu' başladı.25'inci dönem AK Parti Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel, Çetin Altan'ın babası Hasan Paşa'nın, İstiklal Mahkemelerinde Şapka Kanunu'na karşı çıkan bir kadını idam ettiğini söyledi.
6 oturumdan oluşacak konferansta 19 konuşmacı yer alacak. 28 Nisan Cumartesi günü moderatörlüğünü Prof. Dr. Veysel Aslantaş'ın yaptığı sempozyumun 1. Oturumunda İl Müftüsü Doç. Dr. Şahin Güven, 'Kayseri'deki İslami Hayata Diyanet'in Etkisi' konusunu, Gönüllü Kültür Kuruluşları Başkanı Ahmet Taş, 'Kayseri'de Gönüllü Birliktelik Tecrübesini ' ve Taşcıoğlu Kuran Kursu Başkan Yardımcısı Ahmet Şenaltun, 'İslami Düşünce ve Hayatta Kuran kurslarının Katkısı' konularını enine boyuna ele aldılar.
Günün ikinci oturumunda ise moderatörlüğünü Prof. Dr. Murat Doğan'ın yaptığı 2. Oturumda Yaşar Karayel,' Sivil İslami Düşünce ve Siyaset', Şaban Bayrak, 'Kayseri'de Milli Görüş Tecrübesi', İHH Şube Başkanı Ali Tokluman, 'Kayseri'de Yardımlaşma Deneyimini', KİMDER Başkanı Ali Şahan ise 'Kayseri'de İslami Düşünceye İmam Hatip katkısı' konularını anlattı.
Sempozyuma konuşmacı olarak katılan 25'inci dönem AK Parti Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel, özellikle tek parti döneminde Türk insanının dini yaşantısının baskı altında tutulduğunu ifade etti.
Cumhuriyet'in ilk yıllarında, söz konusu dini baskının daha belirgin olduğunu savunan Karayel, 'Şalcı Bacı' olayının bunun en önemli örneklerinden olduğunu dile getirdi. Karayel, Çetin Altan'ın babası Hasan Paşa'nın, Şapka Kanunu'na karşı çıkanlarla beraber yürüyüşe katılan çocuklarını jandarma elinden kurtarmak istediği için idam edilen 'Şalcı Bacı' olayını şöyle anlattı:
'Özellikle devrimlerle alakalı gündeme getirilip yönetilirken, Erzurum'da vahim bir olay yaşanır. Şapka Kanunu çıkmadan önce ve çıktıktan sonra da bir sürü nümayişler olur, Erzurum'da da bir nümayiş olur. Sivil vatandaşlardan 15-20 kişi vilayete doğru, bunun doğru olmadığını söyleyerek yürüyüş yaparlar. İçlerinde çocuklar falan da vardır. Bunları gözetim altına alırlar. Aldıkları zaman bunlar tutuklanırlar. Orada bir de şal satan Şalcı Bacı var Erzurum'da. Şalcı Bacı da çocuklarını kurtarmak için vilayetin önüne gider, orada 'çocuklarımı verin' diye, bağırır çağırır. Devlete sesini duyurmaya çalışır. O zamanın valisi ve orada bulunan Tatar Hasan Paşa denilen bir adam, bunların hepsini tutuklatır. İstiklal Mahkemeleri kurulur ve 7 kişi idama mahkum edilir. İdam edilenlerden birisi de bu, Şalcı Bacı'dır. Kadındır ve şapkayla da bir alakası yoktur. Ama kadıncağızı asmak için un çuvalını başına geçirirler, kadına benzemesin diye ve öyle asarlar. Astıran bu Hasan Paşa, şu anda içeride mahkum olan Altan'ların dedesidir. Çetin Altan'ın da babasıdır.'
'24 Haziran özgürlükler adına önemli bir süreç'
Karayel, 24 Haziran seçim sürecinin, Türk insanının özgürlüklerine kavuşması adına önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Karayel, '96 yıllık Cumhuriyet döneminin 48 yılı tek parti ve sıkı yönetim dönemidir. Olağanüstü hal dönemidir, örfi idare dönemidir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde olağanüstü hal kanunları geçerlidir. Bugünkü olağanüstü hali de sayarsak eğer, belki de 50'nci yılını yaşadığımız bir baskı ve sıkıntıların yaşandığı bir Cumhuriyet dönemi vardır. 50 yılın hukukçusu bu kadar olur, din adamı bu kadar olur, özgürlükler bu kadar olur, demokrasi, insan hakları bu kadar olur. Kısıtlayıcı, sınırlayıcı, baskıcı, güdücü, töhmet altında tutucu ve kendi söylemleriyle birlikte yetişen, toplum mühendisliğine tabi tutulmuş bir neslin çocuklarıyız. Buna rağmen, bu sıkıntıları yaşayarak hep birlikte bu ülkede hak ve özgürlüklerin genişletilmesi, adaletin yerini bulması, İslami hayatın şekillenmesi ve insanlar arasında yer bulması için insanlarımız gayret ettiler. Kolay gelinmedi bu günlere. Bugünlerin kıymetini bilmemiz gerekir. Eğer bu günlerin kıymetini bilmezsek elimizden çabuk gider. Önümüzde bir dönem var. Eğer bu dönemi sağlıklı ve hep birlikte ülkemize, devletimize, bayrağımıza, ezanımıza, toprağımıza sahip çıkarsak bu ülkenin insanları olarak gelecek nesillere sağlam bir Türkiye bırakmayı sürdüreceğiz' ifadelerini kullandı.
5 Mayıs 2018 Cumartesi günü saat 10.00'da sempozyumun 1. Oturumunda; Prof. Dr. Nurettin Kaldırımcı, 'Hakikate Kısa Yoldan Gitmek ya da Sağlıklı Düşüncenin Engelleri', Doç. Dr. Mustafa Işık 'Kayseri'nin Geçmişten Günümüze İslami Düşünce Mimarları' İHV Başkan Yardımcısı Şükrü Karaosmanoğulları, 'Kayseri'de Geleneksel Din Algısı' üzerine konuşacak.
Aynı Gün Saat 14.00'da yapılacak 2.oturum konuları ve konuşmacıları ise şöyle: Prof. Dr. Yunus Apaydın- Akademinin Dini Düşünceye ve Din Yaşayışa Etkisi, Mustafa Tekelli-Kayseri Ekonomisinde Müsiad Deneyimi, İlim Yayma Cemiyeti Şube Başkanı ve Gazetemizin İmtiyaz Sahibi Oğuz Memiş, 'Kayseri'nin İslami Medya Tecrübesi'
12 Mayıs 1. Oturum Saat 10.00'da Prof. Dr. İlhan Özkeçeci- Kayseri'de İslami Düşüncenin Sanata Yansıması, Kadir Seçmeler, 'Dünyevileşmeye Karşı Ahlaki Onarım' Faruk Hasetçi, 'Kayseri'de Akıncılık Tecrübesi' 2. Oturumda ise Prof. Dr. Şükrü Karatepe, 'Kayseri'de Dindarlığın Dönüşümü' ve son olarak Av. Fevzi Konaç, 'Kayseri'de Toplumsal Çözülme Örnekleri' konusunu ele alınacak.
Kayseri Gündem
Günün ikinci oturumunda ise moderatörlüğünü Prof. Dr. Murat Doğan'ın yaptığı 2. Oturumda Yaşar Karayel,' Sivil İslami Düşünce ve Siyaset', Şaban Bayrak, 'Kayseri'de Milli Görüş Tecrübesi', İHH Şube Başkanı Ali Tokluman, 'Kayseri'de Yardımlaşma Deneyimini', KİMDER Başkanı Ali Şahan ise 'Kayseri'de İslami Düşünceye İmam Hatip katkısı' konularını anlattı.
Sempozyuma konuşmacı olarak katılan 25'inci dönem AK Parti Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel, özellikle tek parti döneminde Türk insanının dini yaşantısının baskı altında tutulduğunu ifade etti.
Cumhuriyet'in ilk yıllarında, söz konusu dini baskının daha belirgin olduğunu savunan Karayel, 'Şalcı Bacı' olayının bunun en önemli örneklerinden olduğunu dile getirdi. Karayel, Çetin Altan'ın babası Hasan Paşa'nın, Şapka Kanunu'na karşı çıkanlarla beraber yürüyüşe katılan çocuklarını jandarma elinden kurtarmak istediği için idam edilen 'Şalcı Bacı' olayını şöyle anlattı:
'Özellikle devrimlerle alakalı gündeme getirilip yönetilirken, Erzurum'da vahim bir olay yaşanır. Şapka Kanunu çıkmadan önce ve çıktıktan sonra da bir sürü nümayişler olur, Erzurum'da da bir nümayiş olur. Sivil vatandaşlardan 15-20 kişi vilayete doğru, bunun doğru olmadığını söyleyerek yürüyüş yaparlar. İçlerinde çocuklar falan da vardır. Bunları gözetim altına alırlar. Aldıkları zaman bunlar tutuklanırlar. Orada bir de şal satan Şalcı Bacı var Erzurum'da. Şalcı Bacı da çocuklarını kurtarmak için vilayetin önüne gider, orada 'çocuklarımı verin' diye, bağırır çağırır. Devlete sesini duyurmaya çalışır. O zamanın valisi ve orada bulunan Tatar Hasan Paşa denilen bir adam, bunların hepsini tutuklatır. İstiklal Mahkemeleri kurulur ve 7 kişi idama mahkum edilir. İdam edilenlerden birisi de bu, Şalcı Bacı'dır. Kadındır ve şapkayla da bir alakası yoktur. Ama kadıncağızı asmak için un çuvalını başına geçirirler, kadına benzemesin diye ve öyle asarlar. Astıran bu Hasan Paşa, şu anda içeride mahkum olan Altan'ların dedesidir. Çetin Altan'ın da babasıdır.'
'24 Haziran özgürlükler adına önemli bir süreç'
Karayel, 24 Haziran seçim sürecinin, Türk insanının özgürlüklerine kavuşması adına önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Karayel, '96 yıllık Cumhuriyet döneminin 48 yılı tek parti ve sıkı yönetim dönemidir. Olağanüstü hal dönemidir, örfi idare dönemidir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde olağanüstü hal kanunları geçerlidir. Bugünkü olağanüstü hali de sayarsak eğer, belki de 50'nci yılını yaşadığımız bir baskı ve sıkıntıların yaşandığı bir Cumhuriyet dönemi vardır. 50 yılın hukukçusu bu kadar olur, din adamı bu kadar olur, özgürlükler bu kadar olur, demokrasi, insan hakları bu kadar olur. Kısıtlayıcı, sınırlayıcı, baskıcı, güdücü, töhmet altında tutucu ve kendi söylemleriyle birlikte yetişen, toplum mühendisliğine tabi tutulmuş bir neslin çocuklarıyız. Buna rağmen, bu sıkıntıları yaşayarak hep birlikte bu ülkede hak ve özgürlüklerin genişletilmesi, adaletin yerini bulması, İslami hayatın şekillenmesi ve insanlar arasında yer bulması için insanlarımız gayret ettiler. Kolay gelinmedi bu günlere. Bugünlerin kıymetini bilmemiz gerekir. Eğer bu günlerin kıymetini bilmezsek elimizden çabuk gider. Önümüzde bir dönem var. Eğer bu dönemi sağlıklı ve hep birlikte ülkemize, devletimize, bayrağımıza, ezanımıza, toprağımıza sahip çıkarsak bu ülkenin insanları olarak gelecek nesillere sağlam bir Türkiye bırakmayı sürdüreceğiz' ifadelerini kullandı.
5 Mayıs 2018 Cumartesi günü saat 10.00'da sempozyumun 1. Oturumunda; Prof. Dr. Nurettin Kaldırımcı, 'Hakikate Kısa Yoldan Gitmek ya da Sağlıklı Düşüncenin Engelleri', Doç. Dr. Mustafa Işık 'Kayseri'nin Geçmişten Günümüze İslami Düşünce Mimarları' İHV Başkan Yardımcısı Şükrü Karaosmanoğulları, 'Kayseri'de Geleneksel Din Algısı' üzerine konuşacak.
Aynı Gün Saat 14.00'da yapılacak 2.oturum konuları ve konuşmacıları ise şöyle: Prof. Dr. Yunus Apaydın- Akademinin Dini Düşünceye ve Din Yaşayışa Etkisi, Mustafa Tekelli-Kayseri Ekonomisinde Müsiad Deneyimi, İlim Yayma Cemiyeti Şube Başkanı ve Gazetemizin İmtiyaz Sahibi Oğuz Memiş, 'Kayseri'nin İslami Medya Tecrübesi'
12 Mayıs 1. Oturum Saat 10.00'da Prof. Dr. İlhan Özkeçeci- Kayseri'de İslami Düşüncenin Sanata Yansıması, Kadir Seçmeler, 'Dünyevileşmeye Karşı Ahlaki Onarım' Faruk Hasetçi, 'Kayseri'de Akıncılık Tecrübesi' 2. Oturumda ise Prof. Dr. Şükrü Karatepe, 'Kayseri'de Dindarlığın Dönüşümü' ve son olarak Av. Fevzi Konaç, 'Kayseri'de Toplumsal Çözülme Örnekleri' konusunu ele alınacak.
Kayseri Gündem