Adem Yavuz IRGATOĞLU

Ümmetin iki eli Kudüs'ü İsrail'e satanların yakasında

Adem Yavuz IRGATOĞLU

ABD Başkanı Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmesi basit bir şekilde fiili durumun resmiyete bağlanması olarak değerlendirilirse büyük bir yanılgıya sebep olur. Çünkü Trump bu kararı ile İsrail’i cesaretlendirirken, kendisi için de Ortadoğu’ya yerleşme planının adımlarını sağlam zemine oturtmaya çalışıyor.
ABD, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliği’ni ‘Kazandıktan’ sonra bu adımı attı. İran’a karşı bu ülkeleri “koruma vaadinde” bulunan ABD, bu adımlarıyla Ortadoğu’da at oynatmak istiyor. “Filistin ve Kudüs istilası” üzerinden bölgede yeni bir direnç oluşturmaya çalışıyor. Buraya dönmek kaydıyla virgül koyup, İslam’ın en önemli şehirlerinden biri olan Kudüs’e şöyle bir yolculuk yapalım.
Kudüs’ün adı Batı dillerinde Jerusalem’dir. Kur’an’da doğrudan ismi geçmeyen Kudüs için Elmalılı Muhammed Hamdi, ayette geçen ‘El Mescid’ül Aksa’nın Beytülmakdis, çevresi mübarek kılınan Kudüs ve civarı olduğunu ifade ediyor. Hadislerde de Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi ile anılmaktadır. Peygamber (s.a.v)’in sağlığında belli bir dönem Kudüs’ün kıble olarak tercih edilmesi Müslümanların bu şehri dini bir merkez olarak görmelerinin sebeplerinden biridir. Aynı zamanda İsrâ ve Miraç mucizeleri de bu şehrin önemini gösteriyor.
638’de Hz. Ömer döneminde yapılan anlaşmada Kudüs halkının can ve mal güvenliği, din ve ibadet hürriyeti garanti altına alınıyor. (Müslüman hassasiyetinin en güzel örnekleridir.) Emeviler döneminde Kudüs’e yapılan en önemli imar faaliyeti Kubbet’üs Sahre ve Mescid-i Aksa’nın inşası oldu. Kudüs İslam dünyasında Mekke ve Medine’den sonra üçüncü kutsal şehir olma özelliği taşıyor.
461 yıl İslam hâkimiyetinde kalmış olan Kudüs’te Müslümanlar her zaman Hıristiyanların haklarını korumuş, dinlerine saygı göstermiştir. Ama haçlılar Kudüs’teki bütün Müslüman eserlerini tahrip ettiler. Camileri kiliseye çevirdiler, ahır olarak kullandılar. 1187’de Kudüs’e giren Selahaddin Eyyûbi, Haçlılar tarafından saray olarak kullanılan Mescid-i Aksa’yı camiye çevirdi. Devam eden yıllarda Avrupalılar Kudüs’ü geri almak için İngiltere, Fransa ve Almanya krallarının idaresinde 3. Haçlı Seferi’ni düzenledi.
Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim, Kudüs’e hakim oldu. Kudüs Osmanlı yönetimi altında hükümete bağlandı… Zaman ilerledikçe Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa yönetimi döneminde 1831-1840 Kudüs’te önemli değişikler oldu. Yönetimin katı uygulamaları, bir dizi ayaklanmaya yol açtı. İlerleyen yıllarda Sahneye Cennetmekan 2. Abduhlamid Han çıkacak ve bu dönemde Siyonizme ve Filistin’e Yahudi göçüne karşı yoğun çaba sarf edilecektir...
1917’de Balfour Deklarasyonu ile İngiltere Yahudilerin bölgede siyasi bir varlık oluşturmalarını destekleyeceklerini açıkladı. 11 Aralık’ta da İngiliz askerleri Kudüs’e girecektir. Böylece İngiliz işgali bin 200 yıllık Müslüman yönetimini sona erdirmiş oluyordu.
1948 Arap-İsrail savaşlarında İsrail, Batı Kudüs’ü işgal etti.  Ürdün ise Doğu Kudüs’ü ele geçirdi. Böylece Kudüs, Doğu ve Batı olmak üzere ikiye ayrıldı. İsrail BM karalarına aykırı olmasına rağmen, 1950’da Batı Kudüs’ü başşehir ilan edip işgalleri sürdürdü.  Bu gidişat 1987’de Batı Şeria’da ‘İntifada’ya yol açtı.
İslam dünyasının içine düştüğü dağınıklıktan faydalanan İsrail ve destekçileri, şimdi rahat adım atıyorlar. Ve maalesef S. Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri, Kudüs’ü ‘sattı.’ Bu ihanete, bu zulme karşı en güçlü sesi çıkartan ülke Türkiye, lider ise Recep Tayyip Erdoğan oluyor. Çünkü uluslararası vicdan sınıfta kalıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İİT’de yaptığı “Kudüs’ü işgal altındaki Filistin’in başkenti olarak tanıyalım” çağrısı çok önemliydi. Bu ümmetin iki eli Kudüs’ü İsrail’e satanların yakasında olacak!
 
 
 

Yorumlar 1
Sami 18 Aralık 2017 16:23

kuzey kıbrıs türk cumhuriyetini hala tanımayan araplarla ilgili bir şey yazdınız mı acaba.18 adanın yunan gavuruna teslim edilmesi ve bunun için neden bir şeyler yapılmadığını yazdın mı acaba.bak dostum,dimyat a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak diye bir söz söylemiş atalarımız.boş boş arap hayranlığı yapacağınıza biraz da türk milletinin derdine dokunun.zannetmeyin ki herkes cahiller gibi kudüs ile yatıp kalkıyor.bu halk önce türkiye diyor.delikanlı iseniz kudüs için bir cihat ilan edin bakalım kim geliyor.kapmışınız birer köşe,sallayıp duruyorsunuz.

Yazarın Diğer Yazıları