İmam hatip liselerinin çok başarılı olduğu yıllardan Şarkışla İmam Hatip Lisesi’nden bir arkadaşım, Eskişehir Yunus Emre Uluslararası Öğrenci Derneği’nin yöneticilerinden biri. Bu arkadaşım dışardan, özellikle İslam ülkelerinden gelen öğrencileri, Eskişehir’de misafir etmektedir. Onların eğitimleri boyunca, her türlü ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmaktadır. Bu arkadaşım geçen hafta Afrika ülkelerine, Gambiya ve Fas’a davet edilmiş, eski öğrencileri ziyarete gitmişti. Oradan paylaştığı fotoğrafları ve yazdıklarını gördükçe yeniden düşünmemiz ve sorgulamamız gereken bir yaşantımızın olduğunu, bir kez daha idrak ettik.
Dünya üzerinde yaşayan Müslümanların büyük bir kısmının çok zor şartlarda yaşadığını, azınlık kısmınınsa çok büyük zenginliklerde yaşadığını düşünüp hayıflanmamız gerekiyor. Gambiya’da bulunan yetimhanelerdeki yatakları ve yemek yedikleri masaları görünce insanın içi titriyor.Yokluk ve perişanlık diz boyu.Yerlerde hasır üzerinde yatıyor,toz toprak üzerinde eski konserve kaplarından elleriyle yemek yiyorlar.Yemek nerdeyse her öğün, hergün aynı.Pirinç, patates, yöresel ağaç yapraklarından yapılan yemekler.Temizlik ve hijyen imkanı olmadığı için, hastalıklar kol geziyor.Üzerlerindeki kıyafetleri paramparça.Kir ve çamurdan gözükmüyor.Ancak ülkemizi biliyorlar.Yılda iki defa bayramlarda gelen et ve malzemeler,onların da bayramı oluyormuş. Ayrıca yakın bir şehre kurulan Türk hastanesinin, zaman zaman buralara ilaç ve tedavi yardımı yaptığını da söylemişler.Türkiye’den geleni görünce, gözlerindeki sevinç ve parıltı anlatılır gibi değil.
Gambiya’nın başka bir bölgesindeki okulu ziyaret eden YUDER üyeleri, izlenimlerini şöyle belirtiyorlar:Okul İslami eğitim veren, Hafız yetiştiren ilk, orta ve lisenin bir arada olduğu bir yer.Şartlar çok ağır.Kağıt,kalem,defter,kitap,sıra,masa,tahta kısacası hiçbir şey yok.Öğrenciler,kız ve erkek ayrı eğitim görmekte. Bina çamurdan,çatısı dal ve yapraklardan.Öğrencilerin kıyafetleri eski kumaşlardan,yardımlardan gelenlerden.Yerlerde oturuyorlar.Okul iki öğün ama öğlen yemek yok,çünkü yiyecek yok.İşin en üzücü yanı, ellerinde yeterince Kur’an-ı Kerim yok,yazıyı ağaç kabuklarına ve yapraklara yazıyorlar.Taş ve çivi kullanarak tahta ve buldukları hayvan derilerine notlar alıyorlar.Bu bölgeler Gambiya’nın en yoksul bölgeleri.Camiler ve mescidler toprak ve ağaç dallarından çevrilen alanlar. Türkiye’den gönderilen hediye paketlerini, dağıtılırken heyecendan ağlayan çocuklar yürekleri dağlıyor.Paketlerden çıkan, kitap defter, kalem ve oyuncakları bağıra bağıra birbirlerine gösteriyorlar.Ufak bir yardımın o insanların zorunlu ihtiyaçlarını giderebildiğimizin göstergesidir.Demek ki ufak yardımlarımız birleşiyor,büyük ihtiyaçlar giderebiliyor.Yarım hurma bile olsa sadakamız,sahip olduğumuz malların ve sağlığımızın zekatı, bağışlarımız, diğer kardeşlerimizin ihtiyaçlarına yetebilir.
İşte bu anlatılanları görmeyenlere bir kere de biz anlatalım istedik. Dünyada iki yüzden fazla ülke var.Elliden fazla islam ülkesi var.Batını zengin ülkeleri,islam ülkelerine yardım etmemektedir.Bu inanç meselesiyle doğrudan ilgilidir.Dünyada açlık ve yokluk, hastalık olmasının en önemli nedeni batılıları bitmez, tükenmez sömürüleri değilmidir.Burda dikkat çekmek istediğimiz asıl konu zengin islam ülkelerin Dünyadaki ihtiyaç sahibi müslümanları görmemezlikten gelmeleridir.Özellikle, petrol zengini Arap ülkelerinin lüks yaşantıları, israf içinde boğulmuş olmaları diğer islam ülkelerindeki müslümanlarının İslami haklarının dikkate alınmamasındandır.Oysa Dinimiz yardımlaşmayı, gözetmeyi, paylaşmayı emretmektedir.Sadece Ülkemiz bu konuda gerçekten övülmeye değer konumdadır.İhtiyaç sahibi ülke ve bölgelere Dünyada en fazla yardımı yapan ülkedir.Özellikle son 10-15 yıl içereisinde, gerçekten takdire şayan çalışmalar yapmıştır.Dünya ülkeleri arasında ABD’den sonra en fazla yardım yapan ülke, milli gelirine görede Dünyada ilk sırada yer almaktadır. Bunu milletimizin iman gücüne, ferasetine, İslama ve müslümanlara verdiğ öneme bağlamak mümkündür.Ayrıca, en önemlisi bu yardımların sağlanmasını teğmin eden devletimiz ve yöneticilerimiz muhteşem bir görev yapmaktalar.İçine kapalı zayıf bir ülkeden, bugün Dünyada sözü geçen, İslam aleminin yeniden güven kapısı olmasına vesile olan devlet yöneticilerinden Allah razı olsun.Güç ve kuvvet versin. Kendi topraklarına sığınanalara ve Dünyanın bir çok bölgesine gıda,giyim,barınma ve hertürlü ihtiyaca koşan, yardımlarını her yerde hissettiren tek ülke. Hastaneler,okullar,yollar, fabrikalar yapılarak o ülkelerin kendine gelmelerine çaba gösterilmektedir.Daha örnekler çoğaltılabilir.
Bunları görmeyenlere ne denir bilimiyoruz.Son 15 yıl içerisinde ülkemizin katettiği mesafeyi anlamayan, anlamak istemeyen, istesede anlamasına müsaade edilmeyenlere ne diyelim.Kayseriye açılan dünyanın en büyük hastanelerinden birini görmeyene ne denir.Bir zamanlar okullarda öğrencilerden tebeşir parası toplanırdı.Şimdi Akıllı sınıfları ve tabletleri görmeyenlere ne denir bilmiyoruz. Azıcık düşünün demek faydalı olacaktır. Allah devletimize, milletimize ve ümmetimize zeval vermesin.Amin.Vesselam.