AK PARTİ ENGELİNE RAĞMEN KAYSERİ MİTİNGİ
Cafer HİMMETOĞLU
Bundan önceki yazımızda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, seçimlerden önce Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı kurtlar sofrasında yalnız bırakmasından dolayı özür dilemesinin ardından, bu işin sadece onunla kalmaması, bütün AK Parti teşkilatlarının, milletvekillerinin ve belediye başkanlarının da özür dilemesi gerektiğini söylemiştik.
Bilindiği gibi 30 Mart seçimlerinden önce 28 Mart’ta Başbakanımızın Konya ve Kayseri’de yapacağı miting Başbakanımızın rahatsızlığı nedeniyle yapılamamıştı. Başbakanımız seçimlerin ardından Kayseri ve Konya’da milletimizle buluşacağına söz verdi. 26 Nisan’da Konya ve çevresinde, 27 Nisan’da da Kayseri’de bir miting yaparak bu sözünü yerine getirmeye çalıştı.
“Çalıştı” diyorum çünkü AK Parti il teşkilatı ve belediye, Kayseri halkının Başbakan ile buluşmasını engellemek için ellerinden gelen ne varsa yapmış gibi gözüküyordu. Her şeyden önce miting alanının seçimi evlere şenlik idi. Koskoca Kayseri’de miting yapılacak alan kalmamış gibi Anadolu Harikalar Diyarı’nın seçilmesi akıllara ister istemez bir takım çirkin sorular ve burunlara pis kokular getiriyor.
Şimdi il teşkilatı kalkıp “Efendim, bizim yaptığımız miting değil, açılış töreni idi. Açılış töreni için meydanın tahsis edilmesine yasal engel olduğu için bu doğru olmayacaktı” türünden açıklamalar yapacaktır. Onlara soruyoruz: Bunun adına “Açılış Töreni” demek yerine “Büyük Kayseri Mitingi” demenizin önünde hangi yasal engel vardı? Kayseri’den hemen sonra Boğazlıyan’a giden Başbakanımız orada bir miting düzenledi. Aynı şekilde Kayseri’de de bir miting yapılamaz mıydı? Kayseri’nin bir ucunda açılış töreni düzenlemek hangi aklın ürünüdür?
Bu Açılış Töreni (!) sırasında o kadar olumsuzluklar yaşandı ki hangisini saysam bilemiyorum. Şimdi sizlerle, program sırasında konuşmalarına şahit olduğum insanların tesbit ettiği ve birbirleri ile konuşurken dillendirdikleri olumsuzlukları paylaşmak istiyorum. Bu yazdıklarım benim değil, “miting” diye gittikleri “açılış töreni şovuna” katılanların yorumlarıdır.
“Kardeşim! Benim evim Belsin’de. Tramvay ile Kayseri’nin bir ucundan bir ucuna gitmek benim için ölüm oldu. Tam bir saat on beş dakikalık bir yolculukla miting alanına geldik. “Polis kontrolü var” diye iki istasyon önce indirildik. On beş dakika daha yürüdük ve sonunda Anadolu Harikalar Diyarı’na geldik. Fakat o da ne? Yolun hemen kenarından tören alanına almak yerine, milleti arkadan dolandırıp, vatandaşın ekili arazisinden geçirerek almayı akleden süper zekâ yetkililer yüzünden bir sürü toz yuttuk. Bu ne rezalet, bu ne vurdumduymazlıktır?”
“Anadolu Harikalar Diyarı’nın ne kadar harika bir diyar olduğunu görmüş olduk. Yetkililerimiz sağ olsun, Bu mekânı seçerek bizi buradan da soğuttular. Başbakanımızla bizi buluşturmamak için hazırlanan çok güzel engelli bir müsabaka geçirdik ama çok şükür yetkililerin bütün engellemelerine rağmen Başbakanımızla buluştuk.”
“Bu mekânı seçmek neyse de platform niye bu şekilde ters kurulmuş? Öyle ki vatandaş Başbakanı dinlerken tam alnının çatına güneş vuruyor. Platform niye kuzey tarafa kurulup da güneşin arkadan vurması sağlanmamış? Bunu kuran insanlar güneşi niye hiç hesaba katmamışlar?”
“Bu çalan Kayseri türküleri ve oyun havaları da neyin nesi yahu? Biz burada hasretle “Suskun dünyanın gür sesidir O” sözlerini beklerken saçma sapan müzikler dinliyoruz. Hiçbir coşku ve heyecan yok. Komşumuzun düğünü vardı oraya gitmeyip buraya geldik. Biz oynamak istesek düğüne giderdik. Ne biçim müzik bunlar? Bu nasıl aymazlıktır?”
“Milletin başına güneş geçmemesini iyi düşünmüşler de bu şapkaların üzerinde niye AK Parti’nin amblemi yok? Niye Anadolu Harikalar Diyarı’nın sembolü olan hayvan figürü bulunan şapkalar dağıtılmış? Eğer bu bir açılış töreni olduğu için böyle yapılmışsa ve herhangi bir siyasi partinin sembolünü taşımak yasaksa ellerimize niye AK Parti bayrakları verildi? Bununla yapılmak ve anlatılmak istenen nedir? Bize hangi mesaj verilmeye çalışılıyor?”
“Bu miting alanının seçimi ve bu kadar saçmalıklar, bir tek şey için yapılmış. O da Başbakanımızla Kayseri halkının buluşmasını ve bütünleşmesini engellemek. Ama her şeye rağmen iki şeyi engelleyemediler. Birisi, ara sıra eserek milleti serinleten Allah’ın gönderdiği rüzgâr, diğeri ise milletin kalbindeki Recep Tayyip Erdoğan sevgisi. İşte bu ikisi sayesinde millet sabrederek bütün engellemelere rağmen burayı doldurdu.”
“Şuna bakın! Daha birkaç gün önce “Başbakan mı kapı kapı dolaştı, ben kendim giderek 25 bin evi ziyaret ederek oy topladım. Aldığım bütün oylar benim oyumdur” diyen adam, kalkmış “Başbakanım Hoş geldin” diye pankart açmış. Bu ne işgüzarlıktır!”
“Burasının seçilmesinin sebebi, halkımızın bir türlü kabullenemediği “Mazakaland” isminin ve “Kollezyum” denen ucube üzerindeki Roma tanrı heykellerinin “Başbakanımız tarafından onaylandığı” mesajını vermektir. Oysa Başbakanımız Kars’taki ucube heykelleri kaldırtmış ve Türkçe olmadığı için bir alış-veriş merkezinin adını değiştirtmişti. Artık bundan sonra hiç kimse bu ismi ve Roma tanrılarını eleştiremez. Çünkü bunlar Başbakan tarafından da onaylanmış oldu.”
Evet, bütün bunlar benim değil, tören sırasında kendisi ile konuştuğum veya birbirleri ile konuşurken kulak misafiri olduğum insanların yorumlarıdır. Halkımız, artık siyasî konularda siyasetçilerimizden daha ilerdedir. Herkes neyi, nasıl okuyacağını çok iyi biliyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki konuşmasına başlarken ön tarafta bir grup “Kayseri seninle gurur duyuyor!” diye bağırırken, arka taraflardaki insanlar da bunları konuşuyordu.
Ha, bu arada yetkililerden gelen bazı açıklamalar vardı ki her biri evlere şenlik. Meğer bu programın yapılmasında yerel teşkilat ve yöneticilerin hiçbir müdahalesi söz konusu değilmiş (!). Meğer her şeyi AK Parti genel merkezi ayarlamış (!). Meğer milleti vatandaşın ekili tarlalarından ve bahçelerinden yürütenler başbakanın korumalarıymış (!). Falan filan.
Yani sizin anlayacağınız, atalarımızın söylediği sözlerden biri daha gerçek oldu: Suçun sahibi olmazmış. Umarım halkımızın bu serzenişlerinden birileri rahatsız olur da sadra şifa açıklamalar yaparlar.