BİR KAYSERİ KLASİĞİ: ÜMMET İFTARLARI
Cafer HİMMETOĞLU
Mazlumder Kayseri Şubesinin öncülüğünde yapılan “Ümmet İftarları” bu sene üçüncü defa yapılıyor. Her Ramazan yapılan ve bir Kayseri klasiği haline dönüşen Ümmet iftarları bu sene her Pazartesi günü, başka bir sivil toplum kuruluşunun sponsorluğunda gerçekleştiriliyor.
Ümmet iftarlarının temelinde, kan gölüne dönmüş İslam coğrafyasının acılarını paylaşma duygusu yatıyor. Bu yüzden her hafta başka bir İslam coğrafyası için dualar ediliyor ve o günün sadakası o ülkeye gönderiliyor. Sembolik olarak yenen üç hurma ve bir simit yanında içecek olarak da bir şişe su ikram ediliyor.
İftardan önce, iftarın sponsorluğunu yapan kuruluş adına bir kişinin gündemle ilgili bir konuşması, katılımcıları İslam ümmeti ile manen buluşturuyor ve duyguları depreştiriyor. Bazı ümmet iftarlarında hiç eksik olmayan şehitlerimiz için gıyabi cenaze namazsı kıldırılıyor. Kayserili Müslüman hanımların birçoğunun da hayatlarında ilk defa katıldıkları gıyabi cenaze namazları katılımcılar açısından oldukça etkileyici oluyor.
Zaten manevi bir atmosferde aç mideleri ve susuzluktan iyice kurumuş ağızları ile iftarı bekleyen katılımcılar, Cumhuriyet Meydanındaki Bürüngüz (İki Kapılı) Camiinin hemen yanında yerlere serilen hasırlar üzerinde üç hurma, iki simit ve bir şişe su ile doyumsuz bir iftar saati yaşıyorlar ve oldukça iyi doyuyorlar. Öyle ki buradan ayrıldıktan sonra hiç kimse açlıktan veya susuzluktan yakınmıyor.
Bu anlattıklarımı mübalağa sanmayasınız. Birçok Müslüman kardeşimiz böyle bir ortamı beş yıldızlı otellerin lüks ve çok pahalı iftar programları ile asla değişmeyeceklerini söylüyorlar. Her şeyden öte, bir kereliğine de olsa lüks olmayan yemeklerle iftar açmanın ve üç hurma ile bir simidi bile bulamayacak kadar fakir ve garip olan Müslümanların durumlarını tefekkür edebilmenin imkânını buluyorlar.
İftar saatinden önce ve sonra cami duvarına asılan panoya katılımcılar tarafından ümmet için büyük anlamlar taşıyan mesajlar yazılıyor. Bu mesajlar katılımcıların kalplerinin en derin köşelerinden koparak panoya dökülüyor. Öyle anlamlı ve etkileyici mesajlar yazılıyor ki okuyanlar adeta mesajın içinde kendilerini buluyor ve yetim ümmet coğrafyası ile buluşuyor.
İftar yapıldıktan sonra hasta kalplerin şifası olan Kur’ân tilaveti ve ardından ümmet için dua yapılıyor. Katılımcılar yapılan duaya da bütün kalpleri ile “Âmîn!” diyorlar. Duanın ardından hep birlikte camiye geçiliyor ve kadın-erkek bütün Müslümanlar asr-ı saadetteki gibi birlikte cemaat halinde akşam namazlarını eda ediyorlar. Bu namazda ortaya çıkan atmosfer gerçekten yaşanmaya ve teneffüs edilmeye değer.
Akşam namazının ardından katılımcılar cami dışında bir süre daha ayaküstü sohbet ediyorlar. Caminin giriş kapısının hemen yan tarafında açılan stantta ise kitaplar ve bir takım küçük hediyeler satan Müslüman genç kızlarımız hizmet veriyor. Bu arada Müslüman genç erkekler de boş durmuyor, hızlı ve düzenli bir şekilde çevre temizliği yaparak kendilerinden sonra bu meydanı kullanacak insanlara temiz bir çevre bırakıyorlar.
Yani sizin anlayacağınız bu ümmet iftarları her yönüyle tam bir eğitim alanı olarak faaliyet yürütüyor. Hem öyle bir eğitim ki eğitimcilerin şiddetle savunduğu en önemli eğitim metodu olan bizzat hayatın içinden ve yaparak, yaşayarak öğrenme metodu uygulanıyor.
Elbette her hayırlı işi köstekleyen ve olumsuz yönlerine dikkat çeken, mükemmelci bazıları bu hayırlı iş hakkında da olumsuz bazı şeyler söyleyeceklerdir. Kendileri katılmadığı gibi katılanlar hakkında suizanda bulunan ve “oradan ayrıldıktan sonra ne yiyorsunuz?” diye dalga geçen Müslümanlara bizzat ben bile şahit oldum. Ama bu tür olumsuzlukları asla dikkate almayınız ve bu iftarlara katılmaya devam ediniz. Hiç katılmayanlar da ilk iftara katılmak için bütün randevularını iptal etsin ve bu son ümmet iftarına katılmaya gayret etsin.
Bu seneki Ramazan ayının son ümmet iftarı çok daha farklı olacak gibi. Mazlumder Kayseri şube başkanı Ahmet Taş hocamız, vali, kaymakamlar, belediye başkanları ve il müdürleri gibi devletin üst düzey yetkililerini de bu iftarlara davet etmeyi ve devletle halkın buluştuğu gerçek manalı bir ümmet iftarı yapmayı düşünüyor. İnşallah bu düşünce gerçekleşir ve gerçekten özlediğimiz bir iftar yaşarız.
21 Temmuz Pazartesi günü yapılacak son ümmet iftarına hepinizi bekliyorum. İnşallah orada görüşürüz.
