Cafer HİMMETOĞLU

EL ELE TARİHE TANIKLIK

Cafer HİMMETOĞLU

Yıllar önceydi. Süleyman Aslantaş Kayseri’ye gelmiş, Barsama’da Sarımsaklı barajının kenarında düzenlenen bir piknikte bir konuşma yapmıştı. O konuşmasında, “Yeryüzünde Allah’tan sonra en büyük güç Allah’tır” demişti.
Aradan geçen zaman içerisinde Süleyman abimizin bu dediğinin son harfine ve noktasına kadar doğru olduğuna defalarca şahitlik ettim. Hatta birileri sürekli olarak bu halk hareketlerini dış kaynaklı ve destekli olarak takdim etse bile…
En son geçtiğimiz Pazar günü Kayseri’de böylesine bir halk hareketine şahitlik ettim. Son zamanlarda ülkemizde ve dünyada garip kalmış ümmetin evlâtlarının tek temsilcisi, sözcüsü ve hamisi olarak göze çarpan lider olan Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik iç ve dış saldırılara karşı Kayseri halkının tavrını ve safını gösterdiğine şahit oldum.
Bu öylesine önemli bir hadisedir ki tarihin bunu not düşeceğine ve tarihteki unutulmaz hadiseler arasına alacağına adım gibi eminim. Her ne kadar Abdurrahman Dilipak’ın sık sık dile getirdiği “Kayseri lobisi” istemeyerek bu eylemi destekliyormuş gibi görünüp, eylemin en ön safında yer alsa da bu eylemin tarihselliğine gölge düşmeyecektir.
Kısa adı “KAYKİP” olan ve merkezi şehrimizde bulunan 20 civarındaki STK’nın bir araya gelmesiyle oluşan “Kayseri Kardeşlik ve İyilik Platformu” bu tarihi eylemi hazırladığı için çok büyük bir işe imza atmış oldu. Bu platformda çalışan ve emeği geçen herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Daha önce, 2007 yılında Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesini önlemek maksadıyla verilen e-muhtıranın ardından rejimin savunucuları tarafından gerçekleştirilen “Cumhuriyet Mitingleri” ve AK Parti’nin kapatılması için açılan dava yüzünden ülkemiz bir kaos daha yaşamıştı. O zaman da Türkiye’deki bazı STK’lar güçlü bir halk desteği ile yedi ayrı bölgede “Ortak Akıl Mitingleri” düzenlemiş bu darbe girişimini geri püskürtmüştü.
Önceki darbe girişimleri hep Kemalist rejimin destekçileri tarafından yapılmıştı. Ancak bu seferki darbe girişimi ne yazık ki yıllarca Kemalist zihniyetle mücadele ettiğini söyleyen, Türkiye’nin en büyük İslâmî yapılanması olduğunu iddia ederek övünen bir gruptan geldi.
Geçtiğimiz yıllarda “Deniz Feneri” adlı derneği hedef tahtasına oturtarak halkın teveccühünden uzaklaştırmayı başaran Kemalist rejim sevdalıları, bu sefer İslâmî bir yapılanmayı kullanarak İHH İnsanî Yardım Derneği’ni de aynı akibete maruz bırakmak istediler. Tabi İHH’yı ortadan kaldırmak için hazırladıkları bomba ellerinde patlayınca yedi düvele rezil oldular. Ne bilelim, belki de bu İHH’nın tırı onlar için hazırlanan bir tuzaktı. Ava giderken, kendileri av olmuş olabilirler.
Aslında emperyalist küresel güçlerin ortadan kaldırmak istediği şey ne Deniz Feneri ne İHH, ne de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dır. Onların düşman olduğu ve sürekli mücadele ederek ortadan kaldırmak istediği şey bu saydığımız kişi ve kurumların temsil ettiği vizyon ve misyondur. Yani hedef tahtasına oturtulan ve her yönden yapılan atışlarla yok edilmek istenen şey İslâm ve Müslümanlardır.
Doğusundan batısına kadar dünyanın bütün zayıf düşürülmüş mazlumlarının ümitle beklediği ve kurtuluşu için vesile gördüğü kişi, ister kabul edin ister etmeyin, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bütün dünya bunun farkında olduğu gibi ülkemizde de dini hassasiyeti olan ama cemaat taassubu olmayan halk kitlesi de farkındadır.
İşte KAYKİP, halkın fark ettiği bu şeyi fark ederek halkın duygularını dile getireceği bir eylem gerçekleştirdi. 28 Şubat sürecinde benzeri yapılan ve el ele tutuşarak gerçekleştirilen eylem ses getirmişti. Aynı eylemin benzerini daha fazla kişinin katılımıyla bu sefer KAYKİP gerçekleştirdi. Emperyalist küresel güçlerin yok etmek istediği Başbakanına ve o başbakanın şahsında yok edilmek istenen inançlarına sahip çıktılar.
Kayseri’de 05.01.2013 Pazar günü bir tarih yazıldı. Bu eylemden birileri korkmuş mudur, bilmiyorum. Biz kimseyi korkutmak için böyle bir eylem yapmadık. Zaten kimsenin korkup korkmadığı umurumuzda bile değildir. Tek amacımız safımızı belirlemekti. Ama Abdurrahman Dilipak’ın kastettiği Kayseri lobisi de eylemde idi. Umarım Dilipak’ın dediği gibi onlar bundan hisselerine düşen dersi ve ibreti almışlardır. Bu halkın, aslında AK Parti ya da başka bir siyasiyi değil, sadece Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı kendilerine daha yakın bulduğunu, eğer o olmasa başka siyasilerin kendi isimleri ile seçim kazanacak oyları alamayacağını anlamışlardır.
Evet, bu eylem unutulacak bir eylem değildir. Keşke aynı mahallede ikamet ettiğimiz ama marjinal kaldığı için bir türlü aramıza katılmayan kardeşlerimiz de bizimle birlikte olsaydı. Çünkü biz bu yolda bir kişi bile eksik olmaya tahammül edemeyiz.
Teşekkürler Kayseri,
Teşekkürler Türkiye,
Teşekkürler Ümmet!
Cafer Himmetoğlu

Yazarın Diğer Yazıları