Cahit Talha Memiş

BU REİS BU İŞE NE KARIŞIR, ÖYLE Mİ?

Cahit Talha Memiş

2014 Mart ayı Mardin’de AK Parti mitinginde AK Parti Genel Başkanı, Başbakan o günlerde özellikle medya da ve parti çevresinde daha çok USTA diye anılan Recep Tayyip Erdoğan kürsüde konuşurken “Tayyip Baba” sloganları atan kalabalığı susturup,

 “Bana baba demeyin.
Ben size baba olmaya değil hizmetkâr olmaya geldim.
Bizim farkımız bu!'

diyerek karşılık vermişti.

Türk halkının ilk kez Cumhurbaşkanını doğrudan seçeceği 10 Ağustos seçimlerine giderken “Bu ülkenin Başbakanı olarak açıkça ifade ediyorum ki, Dicle’nin kenarında kurdun kaptığı bir koyun bile benim mesuliyetim altındadır.”
Dedikten sonra yavaş yavaş REİS olarak anılmaya başladı.

Birkaç ay sonra da gönüllerin REİSİ bu ülkenin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı, Reis-i Cumhuru oldu.

Gecesini gündüzüne katıp,
yorulmadan, bıkmadan, usanmadan
içerde
hoca kılıklı köpeğin
asker kılıklı teröristleriyle,
haini ile satılmışı ile uğraşırken,
dışarda
dünyayı karşısına alıp onurlu bir şekilde
“Dünya beşten büyüktür!” diyebilen,
Reis’e yardımcı olmak, onun ardında durmak başta bu partinin kartvizitini taşıyanların sonra da Reis’e inananların görevidir.
 
Şimdi bu REİS

Sekiz yıl gecesini gündüzünü,
varını yoğunu bu davaya harcamış,
beyin kanaması geçirip altmış gün komada kalmış,
iki yıldır da felçli bir şekilde evinde yatan,
bu şehrin büyük ilçelerinden birinde İlçe Başkanlığı yapmış adamın
daralmış, bunalmış
zar zor iş bulmuş
aldığı maaşın 500 lirasını durumunu da izah etmesine rağmen
geri iade etmediği için işinden edilmiş oğlunun
bir milletvekiline yakarışına, yardım istemesine
ve milletvekilinin verdiği cevaplara

Ne karışır öyle mi?


Bu Reis her işe karışır...
Beyler; hepimiz bir şapkamızı önümüze koyup düşünelim.
Basit hesaplarla köstek olunacak parti AK Parti, isim de Recep Tayyip Erdoğan değil!
Garip durumunu izah edip yalvarmasına rağmen işinden edilmiş…
Çalmadık kapı bırakmamış!
Beni arayan o deyip insanların aklıyla alay etmeye gerek yok…
 
Ey şehrin ve AK Partinin yöneticileri;
Bunu yazmak ve düzeltin demek mi davaya zarar veriyor?

Bu şehirde AK Parti’nin kaybettiği oyların sebebini araştıran, kafa yoran, soran soruşturan pek çoklarının ortak tespiti olmayı başarmış bir ismin ve aynı kafada ki birkaç kişinin bu kurumun, bu kurumla zerre alakası olmayan insanların, çalışanlarının ve şahsımın kasıtlı bir şekilde Ak Partiye ya da kendilerine bir takım hesaplardan dolayı zarar vermek üzere hareket ettiği gibi saçma sapan cümleler bizi ziyadesi ile memnun etmektedir.

Yaptıkları tehditler ise sadece güldürmektedir!

AK Partiye zarar verenin kim olduğuna da tabi ki kamuoyu yine karar verecektir.
 

Yorumlar 1
Musa Şahin 03 Ekim 2018 21:21

Bizim istemediğimiz böyle adayları önümüze koyup bize Recep tayyip erdoğan 'ın hatırı için oy getiriyorlar.Ama sayın başkanımızın davası davamız birdaha bu gibilere oy vermek zor değil imkansız.Onumuzdeki belediye seçimleri içinde bu geçerli.Ak parti bu belediye seçimlerinde çok ama çok zorlanacak bu tip adaylar yüzünden.

Yazarın Diğer Yazıları