Osmanlı Devleti yıkılmadan yaklaşık iki yüz yıl evvelinde temelini İngiliz ajanlarının oluşturduğu bir akımdan söz ediyoruz. Yani Osmanlı devletine karşı Arapları kışkırtmak ve devlete son vermek amacıyla ajanların yetiştirildiği bir oluşum. Bu ajanlara dini çok iyi öğrettiler. Hatta bu ajanlar Arap kabilelerinin içinde gezip dolaştılar. Bunlar öyle yetiştirildi ki kabile lehçelerini bile o kabile mensuplarından çok daha iyi telaffuz edecek şekilde yetiştirildiler. İşte sadece kendi destekçilerini kabul edip karşı tüm düşünceleri reddeden düşman ilan eden Selefi ve Vahhabiliğin kuruluşu böyle gerçekleşti.
Oluşan bu akımlar sadece Osmanlı devletinin Arap coğrafyasından çekilmesine sebep olmakla kalmayıp bugünde etkisini gösteren bir yapı haline geldi. Tabi vahhabi/selefi grupların güçlenmesi Harici akım ve hareketlerin çıkışıyla da ciddi benzeşme içindedir. Bu tür hareketler var olan ihtilaflar, haksızlıklar ve istikrarsızlıkları sona erdirmeye maruf görünse de HZ. Osman ve HZ. Ali efendilerimizin şehadetlerin de görüldüğü gibi ümmet içinde daha korkunç ve kalıcı istikrarsızlıklara yol açmışlardır. Başta Afganistan, ardından Bosna, Çeçenistan gibi merkezlerde yaşanan benzeri olaylar bu grupların İslam dünyasında yaygınlaşıp güçlenmesine yol açtı. Özellikle bu grupların olduğu bölgelerde yapılan baskı, katliam ve işgallerin neden olduğu tepkisel tutum; Körfez sermayesinin de desteklemesiyle sadece Ortadoğuyu değil tüm dünyayı tehdit eden güce ulaştı. Tabi ki ışid gibi radikal örgütlerin oluşumunun en önemli sebebi batının iki yüzlülüğüdür. Özellikle ortadoğuda son 2-3 yıl içerisin de yaşanan olaylarda mesela Mısırda toplumsal, sosyal ve silahsız bir grup olan SİLAHSIZ İHVAN'A KARŞI MİLİTER SİSİ İLE MÜCADELEYE GİREN HAÇLI LİGİ! ihvana karşı batı; yakan yıkan darağacı kuran sisiyi destekledi. Keza Suriye de kendi vatandaşına bomba yağdıran zalim esad a karşı hiçbir müdahalede bulunmadı. Özellikle Saddam sonrası Irak da sunnilerin üzerine adeta ceberrut gibi çöken şii maliki hükümetine sen ne yapıyorsun demedi. İşte sıkıntı burada yaşanan bu olaylara karşı batı neden susuyor deyişimiz belki de tükenmiş ve çaresizliğimizin açık göstergesi. Hepsinden öte İsrail gibi vahşi bir devleti destekleyen batının ışid e karşı bu alel acele müdaha isteği neden? Sakın Musul petrolleri olmasın.
DURDURULAMAYAN İŞİD! KERBELADA İSTOP ETTİ CALİBİ HAYRET DEĞİL Mİ ?
Peki bu ışid neden kerbelaya giremiyor? Giremez çünkü kendisi için çizilen sınırlar içinde değildir de ondan. Batının canına minnet her yerde Müslüman kanı dökülüyor. Ortadoğu adeta kan gölü. Tabi ki bütün bu yaşananlar Işid in yaptığı katliamları haklı kılmaz. Kendisi gibi düşünmeyeni kendi yanında yer almayanı mürtet ilan edip katlini vacip kılmak işte ışid in temel felsefini bu düşünce oluşturur. Ehli sünnet olduğunu söyleyen birisi karşısında kelime i şehadet getiren kardeşine nasıl bu işkenceyi reva görür. Yakmak yıkmak ırza tecavüz etmek ulemanın evliyaullahın mezarlarını parçalamak hangi sünnette var. O peygamber (sav) ki kendisine taş atanlara güller saçtı. Kesinlikle bir batı ve Yahudi güdümlü olan bu ışid e karşı özellikle gençlerin daha akıllı olması lazım.
Silahla cihad dönemi kapanmıştır. Günümüzün cihad ı kalem, ilim, fen ve bilimdir. Allahın (c.c) tüm İslam dünyasını bir ve beraber kılması dileğiyle……..
