Kararını ver
Fatma Alkan
Karar vermekle başlıyor her şey aslında. İçinde yanan ışığın şiddetine bağlı olarak büyüyor isteklerin, arzuların… Öyle ya uzun uğraşlar vererek gittiğin yolda belki de her yanan ışık aslında seni yeni başlangıçlara götürüyor… Karar verip, ne istediğini bilerek attığın her adımda aslında bir çığ gibi büyüdüğünü hissediyorsun. Kendin için bir şeyler yapmaya başladığında, bakmadığında yanında olana veya olmayana... Sen ne istiyorsun bu hayatta, kimin için, ne için yaşıyorsun, hayatı ne kadar seviyorsun ya da hayatın seni sevmesine ne kadar müsaade ediyorsun. Bunları düşündüğünde hayatın neresindesin görebiliyor musun? Üzülmelerin, sevinçlerin neye… Ne kadar içten gülebiliyorsun. Hangi açıdan bakıyorsun hayata. Sıkıntılar, elbette olacak herkeste başka başlıklarda var sıkıntılar. Herkesin sıkıntısının, acısının tarifi aynı aslında ama işleyen süreçler yahut zamanı ve kişileri değişiyor işte…
Millet olarak duygu eşiğimiz yüksek, umursamazlık adına pek bir şey yapamıyoruz. Kulak arkası edemiyoruz. Sevinçleri de acıları da aslında ölçülü yaşamıyoruz. Duygusal milletiniz işte.. Her şeyi uç noktalarda yaşamayı seviyoruz… Destanlarımız, hikayelerimiz geçmişimizden gelen bu örneklere baktığında daha net görüyorsun elbette. Savaşları da acıları da aşkları da içesine yaşamayı seviyoruz. Peki bu bizim için ne kadar sağlıklı oluyor. Bunu düşündüğün zamanda ise şöyle bir duraksıyoruz…
Kaleme alınan romanlara bak, şiirlere bak diyorsun ne de güzel anlatmış, ne güzel işlemiş duyguyu. Şarkılarımız, türkülerimiz, ağıtlarımız. Hepsinde ayrı bir duygu yoğunluğu var her defasında başka bir bene rastlıyorsun o mısralarda. Yıllar önce yazılanlar beni nasıl anlatır diyorsun ama anlatıyor… Acılar aynı diyorum ya başlıkları farklı, acının eşiği farklı ama acı aynı. Sonra başka bir hikaye de verilen bir kararlarla, ufak bir aydınlanma ile nelerin değiştiğini görüyorsun, hayatlar bir kararla bir anda değişir mi görüyorsun. Kararlarını alırken iyi düşünmekte fayda var, pişmanda olabilirsin, mutluda olabilirisin… Doğru düşünmekte, ölçmekte, tartmakta fayda var verdiğin karar çıktığın yol bazen geri dönüşü olmadan ilerlemene sebebiyette verebilir yahut dönmek istesen de elinde kalanlar üzebilir. Kararların seni bir nokta kadar küçültüp bir ünlemin altına koyabilir… Karar verirken hesaplı olmakta, hemen atlamamakta fayda var işte…
Güçlü olmaktan bahsederiz hep hayata karşı dik durmaktan dem vururuz… Peki bu duruşu nasıl sağlarız… Verdiğimiz kararlardan yaşadığımız pişmanlıklar, mutluluklar güçlü duruşumuzu ne kadar etkiler… Her insan güçlü olmak zorunda mı? Her güç bize mutluluk ve huzur mu getirir? Sormaktan, düşünmekten, hesap etmekten vazgeçmemek gerek aslında olduğu gibi yaşadığın hayat sana iyi şeyler bırakmıyor çünkü. İmkan yoksa imkanı sen yaratacaksın, güç yoksa gücü içinde bulacaksın. Çaresizlik, duygusallık laflarının arkasına sığınmayacaksın… Kararını ver ve çık yola fakat iyi düşün, hesapla her suya atlamamayı öğretiyor hayat sana.
