SEYYİD BURHANEDDİN'DE TERAVİH NAMAZI
Fevzi CEYLAN
Ramazan şefkatli bir anne gibi kucağına almış bizi. Gündüz zaman zaman kavurucu sıcaklar, sarmalamış tüm bedenimizi. İftar sonrası aklımda teravih namazı. Arabama atlamış ilerliyorum. Arabam beni Seyyid Burhaneddin’e götürüyor. Önce park yeri bulmakta zorlanıyorum. Ezan okunuyor.İnsanlar akın akın buraya geliyor.Kiminin elinde küçük bir seccade, kiminin elinde bir şişe su,kiminin elinde minik yavrularının masum parmakları.Heyecanla toplanıyorlar burada.Ne muhteşem bir an.Ne muhteşem bir manzara.Kadınlı erkekli, çoluklu çocuklu toplanılmış.Çehreler kıbleye çevrilmiş. Yüksek ağaçlar altında huzura durmuşum. Gecenin serinliği kaplamış bedenimi.
Teravih namazlarında zorlandığımızı hepimiz itiraf edebiliriz. Gün boyu yorgunluk, açlık, susuzluk tüm bedenimizi halsizleştirir. İftar sonrası yoğun bir ağırlık çöker insanın üzerine. Bir de yaz mevsimini katarsak işin içine gerçekten durum zordur. Ama Kalemkırdı Camiinde kılınan teravihler insanı o yorgunluktan alıyor yeniden hayata döndürüyor.Bu işi düşünenlerden ve uygulayanlardan Allah razı olsun.En güzel teravih namazlarımı kılıyorum.
Serinliğin içine oturmuş, okunan Kur’anı dinliyorum. İnsanlar yavaş yavaş toplanıyorlar. Safları dolduruyorlar.Gecenin huzuru kaplıyor içimi.Çocuklar özgürce koşuyorlar çevrede.Kimi aileler mangallarını yakmışlar, kimi semaverlerinde geçmişini ve hatalarını demliyorlar.
Hasırların üzerine seccadeler seriliyor. Kimi alınlar secdede dokunuyor hasıra. Asrı Saadette kılınan namazlar gibi. Alınlarda gecenin uhrevi çizgileri resmediyor kendini. Her secde tevbe çığlıkları. Birikmiş günahların affı için.
Günlük koşuşturmalar hırpalamış insanları. Ahireti ötelemişiz hayatımızdan. Ölüm hiç gelmeyecekmiş gibi, dolu dizgin koşuyoruz dünya denen yaşlı muammanın peşinden.Şükür ki Allah bizlere kendimizi bulacağımız gün ve aylar ikram etmiş zaman sofrasından.Pazartesi günü ayrı bir kutsal.Perşembe günü ayrı bir değerli.Cuma tek başına af günü.Üç aylar.Kandil geceleri.Recep, şaban ayları.Hangisinden tutarsan tut girersin Allahın mağfiret ve af kapısından içeri.
Kalemkırdı Camiinin o muhteşem uhrevi havasını hiç hissetmeyenler varsa, alın taze abdestlerinizi, tutun eşinizin ve çocuklarınızın ellerinden gelin o hoş yere. Ailece ramazanın tadını çıkarın.
O güzelim ağaçların altında nur yüzlü ihtiyar amcalarla durun kıyama. Rüzgar, gecenin bereketini tüm insanlığa savursun.Ve Osman Yüksel Serdengeçtinin haykırışıyla:
Kal'a gibi dik başın bulutlarla yarışsın, Dalga dalga saçların rüzgarlarla karışsın!
Adını nakşedelim,eski-kadim surlara
Sesini haykıralım asırdan asırlara...
