
KEMANIN SESİ SABAH ÇIKACAKTI AMA !
İlter SAĞIRSOY
Kayseri Ak Parti’de bir süredir aday adayları tartışılmıyor. Aday adaylarının içinde kim fetö ile ilişkili kim değil sorgusu yapılmaya çalışılıyor. Daha doğrusu yalancıktan “yapılıyormuş gibi yapılıyor”
Hani yarın açıklamalardan sonra adayların içinde, dün bugün yazılan fetöcülükten hakkında resmi olarak savcılıkta dosyası bekleyen varsa, yıllarca fetöcüleri savunmuş avukatlar varsa ve daha tekmili birden fetöcülük kumpanyası da ortaya çıkarsa ve dahi mesela savcılıkta bekleyen dosyanın içinden çarşaf çarşaf haberler yazılırsa, biz bunlara kulak tıkamadık bak toplantı yaptık demek için yapılan “toplantıcıklar” var.
Lakin Ankara işi o kadar sıkı tutuyor ki, buradaki Ak Parti yönetimi içinde yer alan fetösevici bazı kendini akıllı zanneden uyanıklar var ki halleri evlere şenlik. Bir şey değil Başkan Çopuroğlu’nu da etkiliyor ve bildiğin yanlışa sürüklüyorlar.
Yani “aday adayları arasında hakkında fetöcülükten soruşturma dosyası hem de resmi olarak hazırlanmış olanlar var, savcılıkta dosya bekliyor” diye yazılanlara karşın Ak Parti İl Başkanı “Ankara’nın gözünden kaçmaz” diyebilir mi ya ! Üzgünüm ama komik bile değil.
Adama sorarlar, Ankara’nın işi senin burada gözünden “kaçırdıklarını” yakalamak mı ? Sen burada ne başkanısın ve senin burada bunları ayıklayıp, temizleyip Ankara’ya göndererek,onların işini daha da kolaylaştırmak ve rahatlatmak değil mi ?
Ben Çopuroğlu’nun kimseyle ileriye dönük “menfaat hesap kitabı” içinde olacağına gerçekten zerre kadar inanmam ama Çopuroğlu bu tür resmi olarak hazırlanmış dosyaları olanlar için bile “ya biz baktık içinde pek de bir şey yok” diyorsa o zaman Çopuroğlu hakkında da yapılan yorumların içeriği farklılaşıp, acımasızlaşıyor. Ben bunu anlatmaya çalışıyorum. Ve bakın açık söyleyeyim, parti içinde şu anda Çopuroğlu’nun yerine hesap yapmaya başlayanlar bile var.
Bugüne kadar özü sözü hep bir olmuş ve ağzından çıkan için hiçbir ön hesap ve plan yapmamış Çopuroğlu zannediyor ki , siyasette de böyle olur. Olmaz işte. Olur diye açıklamalar yaparsın, Ankara’nın gözünden kaçmaz dersin ama senin makamından bir kat yukarda, ya da aşağıda bizatihi arkadaşların “ya başkan böyle bir açıklama yapılır mı” dedikten sonra, sana da gelip “başkanım ağzınıza sağlık nasıl da güzel söylemişsiniz. Boşverin o gazeteci i…….i onlar zaten sizinle uğraşıyor, kaale almayın” diyerek hem nalına hem mıhına vururlar.
Ve sizi medya ile kötü yapmak adına akıllıca adımları sinsice atıyorlar, siz de bu oyuna geliyorsunuz. Ama Allahtan biz gelmiyoruz, zira daha kırk günlük at pisliği çiğnemeden kendini seyis zannedenlerin hayalleri benim unuttuklarımın yarısı bile değildir. Hele ki siyaseten!
Ama bunu bilmeyenler kalkıp benim gazeteciliğimi sorgulama küstahlığına bile soyunabiliyorlar. Oysa önce kendi işlerini ne kadar doğru yapıp yapmadıklarına baksalar, zaten konu hallolacak ama onların derdi Çopuroğlu’nu yıpratmak ve siyaseten örselemek. Sonra da yatay geçişle başkan vekilliğiyle işi götürmek.
Bunu da kısmen yapıyorlar ve Ankara’ya da, sürekli çıkan haberleri ve benzeri bilgileri farklı yollardan Çopuroğlu aleyhine gönderiyorlar. Çopuroğlu da bunları görecek ama o zaman iş işten geçmiş olacak. Herkesin tercihi ve yoğurt yiyişi kendine. Ne diyelim !
Ve şimdiden gördüğümü söyleyeyim, kimse çıkıp da seçim sonunda,”ne kadar güzel çalıştık ve bakın ne güzel oy aldık” demesin. Bunların büyük bölümü Cumhurbaşkanı Erdoğan hatrına ve kalan kısmı da şehrin atom karıncası Memduh Büyükkılıç için verilmiş olacak. Bu böyle biline.
Bir fıkra geldi aklıma sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bir hırsız gece dükkanın demir parmaklıklarını demir testeresiyle keserken polis suçüstü yakalamış. Lakin hırsız inkarda. Polis demiş ki, “yahu elinde demir testere dükkanın önünde tam da demir parmaklıkları keserken yakaladık daha neyi inkar ediyorsun” Hırsız da pişkin pişkin,“hayır, bir kere bu demir testere değil kemanın yayı, bunlar da demir parmaklıklar değil kemanın telleri. Ben de keman çalıyorum.”diye karşılık vermiş, polislere. Polisler de gülerek “iyi de ama bak kemandan ses çıkmıyor ki“ deyince, hırsız yine sırıtarak cevap vermiş “eğer yakalanmasaydım bu kemanın sesi sabah çıkacaktı”
Ak Parti Kayseri İl Başkanlığı’nda şimdi herkes konuşuyor ve iddialar değil bizatihi dosya tarih numaraları havada uçuyor. Yok eğer hala buna, keman çalacaktık diyorlarsa ne diyelim, o zaman bekleyelim kemanın sesi seçimden sonra çıkar nasıl olsa !
BÜYÜKKILIÇ’IN ACI GÜNÜ
Melikgazi Belediye Başkanı ve Kayseri Büyükşehir Belediye Başkan adayı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın dünürü Halit ERKOÇ hakka yürüdü. Önceki gün İzmir’de vefat eden Erkoç dün Cuma namazını müteakip toprağa verildi. Allah taksiratını affetsin ve rabbim kederli ailesine sabır versin. Rahmetlinin oğlu ve Büyükkılıç’ın da damadı olan Muhsin Erkoç’u çok uzun yıllardır tanırım. Bir dönem burada Kayseri Park’ın Genel Müdürlüğü’nü de yapmıştı. Sonra Süleyman Çetinsaya genç yönetici Muhsin Erkoç’u üst makamlara taşıdı ve ÇETİNSAYA Group Yöneticisi yaptı sanırım ya CEO ya da bunun yardımcısı oldu. Genç yaşına rağmen başarılı işler yapan ve şu anda da aldığı sorumluluğu başarıyla taşıyan Erkoç’u da aradım ve başsağlığı diledim. Kendisinin ilk cümlesi “Abi sen de bu acıyı tattın çok zor bir şey” dedi. Derken bile sesi titriyordu. Hatırlıyorum benim de babam vefat ettiğinde Erkoç en yakınımdakilerden biriydi.
Vefat eden babalarla ve onların evli ve baba olan erkek çocuklarıyla ilgili bir söz var, ağır ama doğru. Derler ki, “Oğullar babaları ölünce baba olduklarını anlarlar”
Ben de Muhsin kardeşime bunu hatırlattım ve “kardeşim başın sağolsun cidden çok zor bir olay kabullenmesi imkansız gibi geliyor ama bir de şu var ki unutma evlatlar babaları vefat edince baba olduklarını anlarlar.Ben öyle olmuştum Muhsin“ dedim.
Eminim ki, bir süre sonra Muhsin kardeşim de daha iyi anlayacaktır ne demek istediğimi,
Evlatlar babaları ölünce anlarlar baba olduklarını..
Başın sağolsun kardeşim Muhsin.
Sen şimdi Babasın !