
Kesinlikle siyasi intihardır
Kasım OKUT
Efendim, hemşerimiz, değerli devlet adamımız Abdullah Gül ile ilgili son günlerde yazılı ve görsel basında hepimizi derinden üzen, haberler ve yorumlar yapılmaktadır. Zat-ı alilerine olan güven ve saygımdan dolayı kendilerini incitmemek istiyorum. Pederinin vefatı münasebetiyle taziye için ikinci günü bir arkadaşımla birlikte Alparslan Mahallesi’ndeki baba evine gittim. Sağ olsunlar beni asansör kapısında karşıladılar. Sanıyorum 20-25 kişi vardı. Erzurum Belediye Başkanı da oradaydı.
Üç-beş dakika sohbetten sonra aynen şu ricada bulundum: “Sayın başkanım, ben kendim ve Kayserili hemşerilerim adına sizden bir istirhamda bulunuyorum. Devlet Başkanımız Tayyip Erdoğan’la olan birlikteliğiniz mezara kadar devam etmelidir.” Oradakilerden birisi “hocam siz bunu devlet başkanımıza da aynen söyler mi siniz?” deyince ben de “elbette söylerim. Nitekim Başkana mektup gönderdim. Ulaşıp ulaşamadığını bilmiyorum.” dedim.
Bu arada müsaade istedik. Memnuniyetini tebessümle ifade etmişti. Oradakilere benim için şöyle iltifatta bulundu: “Hocamız Kasım Okut adeta günümüzün Molla Kasımıdır. O eğilmez, bükülmez bir kimsedir.” Ben de “teveccühünüz” dedim. Aynı şekilde asansöre kadar gelerek bizi uğurladı.
Şaban Bayrak’ın gayretiyle…
Refah Partisi döneminde birlikte çok çalıştık. Dava arkadaşımız, eski milletvekilimiz Şaban Bayrak’ın büyük mücadele ve gayretiyle Abdullah Bey milletvekili oldu dersem tarihi gerçeği ifade etmiş olurum. Abdullah beyin Başbakan olmasında, Reis-i Cumhur olmasında ise faziletiyle birlikte Devlet Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük emeği ve desteğinin olduğunu da milletçe biliyoruz.
Reis-i Cumhurluk görevini şanla şerefle tamamlayan Abdullah Gül beyin dava ve gönül dostu arkadaşlarına cephe alması, şer güçlerle diyaloğa girmesi tek kelimeyle siyasi intihardır. Milletimizin % 52’sinin sevdiği ve güvendiği milyonlarca insanımız Abdullah Gül beyden uzaklaşacak, artık sevgi ve saygı duymaktan vazgeçecektir.
Şer güçlerine, masonlara, Siyonistlere, muhaliflere, ateistlere, FETÖ mensuplarına, anarşistlere, teröristlere, tefrika ve fitne unsurlarına, İsrail’e, İngiliz’e, Fransız’a, Alman’a, Amerika’ya, Rusya’ya asla güvenilmez.
Nisa 49’un ışığında…
Onlara güvenerek yola çıkmak felaket olur, mağlubiyet olur. 75 yıllık ömrümün en az 60 yılından beri uzaktan yakından siyasetle ilgilenirim. Siyasi kanaatlerimde hiç yanılmadım. Kerim kitabımızın Nisa suresinin 49. ayetinin muhtevasını göz önünde tutarsak, Müslüman milletimize en yakın olan iman ve İslam cihadıyla milletimizi temsil eden tek lider Recep Tayyip Erdoğan’dır. Hatta bu ayeti kerimenin ışığından hareketle inanarak söylüyorum. İslam ümmetinin birliğini ve ittihadını savunan, İslam’a, Kur’an’a hizmeti şeref bilen Devlet Başkanımızı desteklemek farzdır. Millî Görüş’çü dostlarım bana kızabilirler. İstanbul’u çöplükten kurtaran, başörtü meselesini bitiren, millî iradeyi yok sayan, 15 Temmuz 2016 ihtilalini önleyen, dünya İslam ülkelerini bir araya getiren, Filistinlilere Mescid-i Aksa’ya, mazlum ve mağdur milletlere sahip çıkan, imam hatip okullarını artıran, milli kültürümüzü ihyaya çalışan, milli tarihimizi canlandıran, dini bütün, imanı bütün, gece gündüz dinlenme bilmeden çalışan bir Başkana karşı tavır almak vatanseverlikle bağdaşmaz.
Abdullah Gül’den istirhamım
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşlarından bugüne kadar, bu seviyede ve bu gayrette İslami hassasiyeti olan bir devlet başkanı gelmiş değildir. Elbette geçenler içerisinde dua ve rahmeti hak edenler de vardır. Benim öğrencilerimin pek çoğu beni geçtiler. İçlerinde profesör, milletvekili, belediye başkanı, fabrikatör olanlar var. Ben öğrencilerimle iftihar ediyorum. Nitekim Tayyip Erdoğan da hocası merhum Necmeddin Erbakan’ı onlarca kez geçmiştir. İşte bunu fanatik Milli Görüş’çü dostlarım bir türlü kavrayıp anlayamadılar. Bu yüzden siyasi hataların girdabında yok olup gidiyorlar.
Bir kere daha hemşerim Abdullah Gül kardeşimizden istirham ediyorum. Lütfen Allah için sizi seven milyonlarca ülke insanımızı üzmeyin. Yüce Mevla’mız “kâfirleri, fasıkları, dinsiz ve imansızları dost edinmeyin” buyuruyor. Duygusal olmadan, şöhrete ve gösterişe asla itibar etmeden şerefli yaşayışınıza devam etmenizi diliyorum. Sizi Allah’a emanet ederim.