
Renklerin psikolojisi
Mehtap Karakaya YÖRÜK
Önceki yazımda müzik ve insan ruhu üzerine tespitler yapmıştım. İnsan denklemi sadece müziğin psikolojik etkisini bilmekle çözülmez. İnsanı çözmek için birden fazla formül vardır. Tek tek, detaylı ve de derin analiz gerektiren formüller...
Müziğin ardından kısaca renklere de değinelim.
Yeni tanıştığımız insanlara sorduğumuz sorulardan biri de "en sevdiği renk"tir. Birey öylesine sorduğunu zannettiği bu soruda bilinçaltını hesaba katmayarak, kendince muhatabının renk zevkini öğrendiğini düşünür. "A şahsı bu rengi sever." Niye sever? "Sevdiği için, yakıştığı için." vs.
Sınıflandırma ve merak çatışması...
Yakışma/Sevme bahanelerine karşı şuuraltı ne diyor? Acaba sarı cidden ferah mı? Siyah gerçekten de umutsuzluk mu? Beyaz sanıldığı kadar masum mu? Kırmızı ile şeytanın ne işi var? Yeşildeki ilahi bir gizem mi sadece? Mavi yalnız huzur mu verir?
Topluluklar genellikle ne yazık ki dayatılanı öğrenmeyi, araştırarak öğrenmeye tercih eder. Bilgi sorgu süzgecinden geçmeden belleğe depolanır. Rengin modası da bu yüzden var sanırım...
Şuuraltı neyi/niye tercih eder?
Sarı: Patlak bir renktir. Dikkat çeker. Göz yorucu özelliği de vardır. Sarı rengi çok kullanan insanlarda dikkat çekme isteği, odak noktası olma, aşağılık kompleksi, inanma/inandırma arzusu fazladır.
Siyah: Karamsarlık, güç, idealistlik, liderlik, kamufle olma, gizem, kin, netlik.
Beyaz: Geçmişe, çocukluğa özlem duyan, masumiyetini yitirdiğine inanmış, her şeyde net bir tavır bekleyenlerin tonu.
Yeşil: Huzurdan ziyade güven, sağlamlık. Gökyüzü yeşil değil yeryüzü yeşildir. Yani ayağını yere sağlam basmak isteyenlerin rengi.
Mavi: Huzur arayanların limanı, annesine düşkünlerin vazgeçilmezi. Gözünü olduğundan daha yüksek yerlere koymuş, idealist, duygusal insanların rengi.
Kırmızı: Hırs, hüzün, ateş, tutku, acı...
Kırmızıyı çok kullanan insanlarda hırs oranı yüksektir.
Turuncu: Bir türlü karar veremeyen, dikkat çekme isteği olan, fevri olduğu kadar iyi niyetli insanların en sevdiği renk.
Kahverengi: Kuşkucu (Septik) tarafı yüksek, zor güvenen, kolay vazgeçebilen, terkedilme, ötekileşme korkusu olan insanların tercihidir.
Ağırlıklı olarak tercih edilen renkler insan ruhunun korkularını, arzularını, hayallerini, zihnini hatta varoluş amacını ele veren formüllerdir.
Konuşmazlar ama çok şey söylerler; duymayı/görmeyi bilene...