Değerli dostlar, Eyüp'te Bahariye Sanat Atölyeleri Koordinatörü ve Kültür Bakanlığı sanatkârı Meryem Güney ile katı’ sanatı söyleşimize devam ediyoruz.
Değerli hocam, 2017’de Bahariye Mevlevihanesi’nde düzenlenen ‘’Mukaddes Emanetler Işığında’’ sergi ve sempozyumundan bahseder misiniz?
Şimdi bu soruyla çok değerli bir hocamı anımsadım. Mustafa Sabri Küçükaşçı. Buraya ziyaretimize gelmişti. Onunla sohbet ederken mukaddes emanetlerin İstanbul'a getirilişinin 500. yılının yaklaşmakta olduğunu söylemişti. Bu da hemen bize bir fikir verdi. Birlikte istişare ederek sempozyum ile birlikte bir sergi yapmayı kararlaştırdık.
Ne güzel düşünce hocam!
Kesinlikle çok değerli bir konu. Sanatçılarımızı belirledik. Ondan sonra onlara söyledik, kabul ettiler. Sempozyum kısmıyla da Mustafa Sabri Hoca’m ilgilendi. Akademisyenlere ve konu başlıklarına birlikte karar verdik. Daha sonra Bahariye Mevlevihanesi’nde bu sergi ve sempozyumu gerçekleştirdik. Açılışımıza Cumhurbaşkanımız katıldı. Açılışımızı da o yaptı. Daha sonra ertesi gün de sempozyumumuzu düzenledik. Çok güzel katılım oldu. Buradan da Allah rahmet eylesin diyerek hocamı rahmetle anıyorum.
Değil hocam ‘’Zamanını Aşan Medeniyet: Özbekistan’’ projesine koordinatör ve sanatkâr olarak katıldınız. 2019 yılında Taşkent'te düzenlenen Zamanını Aşan Medeniyet: Özbekistan Sergi ve Paneli’’nden bahseder misiniz?
Tabii ki. Bu da çok özel ve güzel bir çalışma olmuştu. Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleştirdik biz bu projemizi. Sergimizin açılışı ve sempozyumumuzun ilki yine burada Bahariye Mevlevihanesi’nde oldu. Çok güzel bir katılımla gerçekleştirdik. Özellikle 500 yıl gibi uzun bir süre Türk devletlerine ev sahipliği yapmış çok önemli bir nokta Özbekistan. İpekyolu'nun da tam kavşağında. Oradaki İslam Medeniyetini tekrar dünyaya hatırlatmak ve o eskiyen ilişkilerimizi tekrar eski tazeliğine, canlılığına kavuşturmak, yakınlaşmak amacıyla böyle bir proje düzenledik. İkincisini de Taşkent’te gerçekleştirdik. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız o zaman oradaydı. Orada Art Galeri’de Fatih Dönmez Bey’in katılımıyla güzel bir açılış yaptık. Katılım da güzeldi. Bir panelle birlikte ulaşabildiğimiz kadar Özbek akademisyen, sanatkâr ve genç kardeşimize ulaştık. Umarım iki ülke için çok hayırlı olmuştur. Çünkü ondan sonra dikkat ettim Özbekistan daha bir ön plana çıkmaya ve Özbekistan’a özel geziler düzenlenmeye başladı. Hatta birkaç arkadaşım neden haberlerinin olmadığını, o geziye kendilerinin de katılmak istediklerini söylemişlerdi. İnşallah hayırlara vesile olmuştur.
Kaç eser katıldı hocam buraya?
60’a yakın eser katıldı. Bu eserleri hazırlayan sanatkârların beşi Özbek’ti. Onları İstanbul'da misafir ettik. Geri kalan 21 tanesi de önemli, çok değerli Türk sanatkârlarımızdı.
Siz hangi eserinizle katıldınız hocam?
Müzeyyen isimli eserle katıldım. Tüm sanatkârlarımızdan ikişer eser istedim ama ben hem yönetip hem koordinasyonu sağladığımdan bir eser yetiştirebildim. Hiva(Özbekistan)’da bir medresenin ahşap olan kapısını katı’ya uyarladım. Daha sonra kapıyı görme imkanım oldu. Keşke önce görebilseydim daha sonra yapsaydım, dedim ama çok bir fark yoktu. Sadece o heyecanı yaşamak isterdim.
Hocam, yeni projeleriniz var mı?
İnşallah. Üç tane yapmayı düşündüğüm hazırda projem var. Yeri geldikçe sizlerle paylaşacağım. Yine İslam Medeniyetini ihya etmeye yönelik güzel projeler.
Sabırsızlıkla bekliyoruz hocam.
8.bölümün sonu