Değerli dostlar merhaba.
Fatih Karagümrük, Sulukule'de yer alan Şükrü Pündük Bey’in ofisinin bahçesindeyiz.
Renkli kıyafetler, ritmik ezgiler, sokaklara taşan sesler... Ama bu seslerin arkasında duyulmayan hikayeler, görünmeyen mücadeleler var.
Yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan Romanlar günümüz kent yaşamı içinde belli mahallelere sıkışmış evlerde yaşamlarını sürdürmektedir. Roman toplulukları sosyal, kültürel ve ekonomik zorluklarla uzun yıllardır mücadele etmektedirler. Hayatları çoğu zaman hak arayışları ile geçmiş, toplumsal eşitsizliklere karşı özellikle müzikle var olmuşlardır. Roman olmayanlar yani gacolar, onları tarih boyunca farklı adlarla anmışlardır.
Roman topluluklarını tanımak, sorunlarını anlamak ve çözüm üretme çabalarına katkı sunma adına onları birinci ağızdan dinlemek gerekir. Bu anlamda Türkiye’deki Roman topluluklarının hayatlarını kendi sözlerinden dinleyip daha yakından tanımaya tanıyacağız.
Bu söyleşide Türk kültürünün zengin bir parçası olan Romanların gündelik yaşamlarını, toplumsal ilişkilerini, kültürel değerlerini, tarihsel kimliklerini, dayanışma ruhlarını, müzikle kurdukları ilişkiyi ve sosyal hayatta karşılaştıkları sorunları konuşacağız.
Türkiye'nin kültürel zenginliğinden Romanları konuşmak üzere, Roman Eğitim ve Araştırma Vakfı, kısa adı RETAV olan vakfın İstanbul İl Başkanı ve disiplin kurulu üyesi, Roman Haber Genel Yayın Koordinatörü, aynı zamanda Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı Şükrü Pündük Bey ile bir aradayız.
Roman toplumu üzerine gerçekleştireceğimiz bu söyleşi için bizleri burada kabul ettiği için kendilerine teşekkür ederiz. Ayrıca bu söyleşiye katkılarından dolayı İnsan ve Medeniyet Hareketi Sosyal İnovasyon Birim Başkanı Ercan Mayaer’e teşekkürlerimi arz ederim.
Şükrü Pündük Bey, söyleşimize hoş geldiniz.
Hoş bulduk. Siz de hoş geldiniz.
Hoş bulduk. Bizleri ofisinde ağırladığınız için teşekkürlerimi arz ederim. Şükrü abi, Roman kime denir?
Biliyorsunuz ki Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan bir Roman toplumu var. Bilinen diğer adıyla da Çingene kelimesi olan şahıslar ve insanlardır. Bu Roman toplumu da Hindistan'dan göç edip buralara kadar gelmişler ve ülkemizin muhtelif yerlerinde yaşamaya çalışıyorlar ve bu Roman kimliği adı altında esas isim Çingene ismidir. İsim arayışlarına girdikleri için kendilerine Romanlar denmiştir. O yüzden Romanlar bizim mahallelerimiz olan Fatih Karagümrük'te, şu an bulunduğumuz Sulukule Mahallesi’nde, Balat'ta, Lonca Mahallesi, Ayvansaray Mahallesi'nde yaşayan birçok Roman vardır. Bu Romanların çoğu da Hindistan'dan göç edip buralara gelen insanlardır.
Romanların tarih boyunca farklı toplumlarla iç içe yaşaması, elbette farklı adlarla anılmalarına da yol açmış. Şükrü abi, halk arasında duyduğumuz çigan kelimesi tam olarak ne ifade eder?
Çigan, aslında Çingene kelimesinin başka dillerdeki söylenişi. Yani aynı anlamı taşır, sadece farklı bir telaffuzdur. Bir de Romanların yaptığı müziğe de çigan müziği denir.
Roman kelimesine yakın olan Romen kime denir?
Romanlar ve de Romenler ayrı topluluklardır. Romenler, Romanyalı olan halka verilen isimdir. Romen dedikleri, Romanya'da yaşayan insanların, vatandaşların ismi. Bizler Romanız. Romanca da rom, adam demektir. Oradan gelen bir ifade. Rom ismi Roman’a bağlanmıştır.
Peki, Roman kelimesinin tarihsel bir anlamı var mı?
Tabii ki. Romanlar İstanbul'a 1054 yıllarında gelmişler buralara. Konstantin döneminde. Roman kelimesinden daha önce Avrupa'da kullanılan isimler var. Roman ismi Cipsi (Gipsy) diye geçer Avrupa'da. Burada Çingene ismi ondan sonra 1800'lü yıllarda kendilerinin takmış oldukları Roman ismi, aslında Çingene isminden sonra verilen isimdir.
1971'de Dünya Çingeneler Konferansı Londra'da yapıldı.
8 Nisan 1971’de ilk toplantıda Dünya Romanlar Günü ilan edildi. O zaman da Roman ismi tam olarak tüm Türkiye'de ve dünyada da bu isim yaygın olarak kullanıldı.
Şükrü abi Romanlar Avrupa'da, Osmanlı'da ve ülkemizde bölgelere göre hangi adlarla anılmaktadır?
Şöyle söyleyeyim. Trakya tarafında Lomlar, Domlar ve Romanlar vardır. Tabii ki birçok isim daha var. Dominler var, Karaçililer var. Bir sürü isimleri var böyle. Biz İstanbul'da Roman kelimesini kullanıyoruz. Güneydoğu'da Domlar diye geçer. Karadeniz Bölgesi’nde de Lomani diye geçer.
Romanları diğer toplumlardan ayıran en belirgin özellikleri nelerdir?
Romanlar bildiğiniz gibi ülkemizde hep şöyle tanınır. Şen şakrak, gülen, oynayan insanlar olarak tanınır. Tabii ki bunların ağlayanları da var, gülenleri de var, üzülenleri de var. Tabii ki her şeyde yani cenazelerimizde, hüzünlü günlerimizde tabii ki gülmüyoruz, tabii ki oynamıyoruz. Ama renkli kişilikleriyle tanınan, bilinen, müziği candan yaşayan Romanlardır. Ben bunda hiç mütavazı olmayacağım, müziği Türkiye'de en iyi yapan Romanlardır. Müzikle yaşadıkları için, müzikle günlerini geçirdikleri için çok renkli, neşeli insanlar olarak tanınmışlardır. Tabii ki günümüzde mahallelerde olsun, düğünlerimiz, derneklerimiz çok farklı olduğu için bizi bu şekilde anladıkları için işte diyorlar ki ‘’Romanlar çok renkli insanlar, hep gülüyorlar, oynuyorlar.’’ diye. Hep bize bunları söylemişlerdir. Ama tabii ki bizim de üzüntülerimiz var, bizim de sıkıntılarımız, bizim de dertlerimiz var. Bunları dışarıya çok yansıtmadığımız için belki bize bunları söylüyorlar.
1.bölümün sonu
