Murat SERİM

Romanca / Romanes Dilinin Sözlükçesi

Murat SERİM

Romanca / Romanes Dilinin Sözlükçesi

Değerli dostlar; Fatih Karagümrük, Sulukule semtindeyiz. Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı Şükrü Pündük Bey’le söyleşimize devam ediyoruz. 

Şükrü abi, gerçekten verdiğin bilgiler çok değerli. Romanes’in sadece birkaç argodan ibaret olmadığını, aslında hayatın her alanını kapsayan zengin bir kelime hazinesine sahip olduğunu görmek heyecan verici. İstersen bu zenginliği daha da derinleştirelim. Ben bazı temel kavramları sorayım, siz de Romanes dilindeki karşılıklarını paylaşın.

Elbette, memnuniyetle! Bu kelimeler bizim dilimizi, kimliğimizi oluşturuyor; bunları anlatmak da bizim görevimiz. Şunu da belirtmekte fayda var; Romanes aslında tek tip değil. İçimizde Lakso ve Laho gibi iki farklı konuşma şekli var. Lakso, sokakta, gündelik hayatta kullandığımız dil; daha pratik ve güncel. Şehirde, pazarda, gençler arasında daha yaygın. Laho ise biraz daha eski, büyüklerin dili olarak düşünebiliriz. Kapalı topluluklarda hâlâ kullanılıyor. Telaffuzları farklı olsa da, sonuçta hepsi bizim dilimiz.

O zaman en temel kelimelerden başlayalım, insan vücudu ve organları hakkında konuşalım Şükrü abi. Vücudumuzun organlarına Romanes dilinde ne denir?

Bu kelimeler bizim kimliğimizin yapı taşları. Hadi baştan başlayalım; başımıza "şoro" diyoruz. Saçın altındaki kaşlar ise "phuy" ya da "puya." Gözlerimiz "yakh," ikili olarak "yakha." Burna "nak," ağza "muy" deriz. Ağzın içindeki dişler "dant," dişler ise "danda," damak da "thar." Konuşan dilimiz "chib," diller ise "chiba." Kulaklara "kan" ya da "kana" deniyor. Yüzdeki bıyığa "mustaça," sakala ise "chhora" deriz. Boyun altından devam edersek; kol "musi," dirsek "kuni," elimiz "vas." Tırnağımıza "vingise," parmağımıza "naya" diyoruz. İçeride kalbimiz "yilo," ciğerimiz "kalinco," karnımız "gi," bağırsaklarımız ise "por." Aşağıya inersek, bacak "çank," diz "koçi," ayak ise "puro."

Roman kültüründe aile bağlarının ne kadar güçlü olduğunu biliyoruz. Peki, akrabalık terimleri hakkında biraz bilgi verebilir misin? Mesela anne, baba ya da kardeş nasıl ifade ediliyor?

Aile bizim için çok kutsal. Anneye "miday," babaya "modat" deriz. Nineye "baba" ya da "mami," dedeye ise "papu" diyoruz. Kardeşe genel olarak "phral," erkek kardeşlere "phrala" deniyor. Kız kardeşe "phen" diyorsak, büyük kardeşlere "baçe," "baye" ya da Lakso'da "nane" deriz. Küçük kardeşe Lakso’da "mophral" deriz. Genç erkek "chavo," genç kız ise "chay." Eve gelen gelin "bori," damat ya da enişte "camutro." Ve tüm bu aileyi bir araya getiren o büyük düğünlerimize de "biyav" diyoruz.

Doğa ve hayvanlarla iç içe bir geçmişiniz var. Çevrenizdeki canlılara ve tabiat varlıklarına hangi isimleri veriyorsunuz?

Doğayı çok severiz. Ağaca "rukh" ya da "ksopaçi" diyoruz. Ateş "yak," deniz "derav," dere ise "lon." Altına "forli," gümüşe "rup" deriz. Hayvanlara gelince; atımız "gras," tayı "khuro," katırı "coro." Koyun "bakro," inek "guruv," domuz ise "baliçho." Sadık dostumuz köpeğe "cukel" ya da "rukono" der. Tavuk kaksni, horoz başno, piliçler çhavri ya da çhavro, kaz ise papin’dir. Hindimiz misirka, kuşumuz çirikli, arımız berali, kelebeğimiz paparuşka’dır. Balık maçho, balıklar maçhe’dir. Doğadaki ayıya meçka ya da richini, eşeğe kser, tavşana şoşon, kirpiye ise kanzavuri deriz.

Gerçekten de çok lirik bir tınısı var, değil mi? Günlük yaşamda kullandığımız aletler ve gıda maddeleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Hani ekmek ve su gibi en temel ihtiyaçlarımızdan bahsediyoruz ya...

Yaşamda kullandığımız gereçler bir hayli fazla. Ekmek teknemiz, katuna ya da sarksa dediğimiz çadırlardır. İçinde yemeğimizi hazırlamak için, işte, tesla keser, tover balta gibi aletlerle, pişot körük ve amuni ile örsün başında çalışarak kazanıyoruz. Thav iplik, kaşık roy, kepçe mayaro, tabak çaro, bıçak çhuri ve yağ ise kihl’dir. Unumuzu gono çuval ile taşırken, trasta torba ya da sevli dediğimiz sepetleri kullanırız. Kağıt için lil, nala petalo, kıskaça klaşto, saca pürüstüya deriz. Ayakkabılarımız mirakh ya da meniya, çarıklarımız ise sorula’dır.

Beslenme kültürünüz de oldukça zengin. Sofranızdaki temel yiyecek ve içeceklere ne dersiniz? 

Yemek bizim için ksabe’dir. En önemli yere ekmek oturur; biz buna mandro, maro ya da Lakso lehçesinde mayno deriz. Su, yani pani, tuzumuz ise ron’dur. Sebzelerden fasulye fısıy, mercimek linta, pirinç rizi’dir. Meyvelerden elma phabay, armut ambroli, üzüm drakh, böğürtlen de mamuksa’dır.

6. bölümün sonu

 

 

Yazarın Diğer Yazıları