Mustafa AKSÜT

Ve Rabbeke Fekebbîr

Mustafa AKSÜT

Ve Rabbeke Fekebbîr

Sessizliğin yankı bulduğu bir gecede indi ilk emir:
"Kalk ve uyar!"
Ardından gelen ses, insanlığın rotasını çizen ışıktı:
"Ve yalnızca Rabbini yücelt."

Düşün!
Karanlığın koynunda yitik bir çağ...
Putların gölgesinde ezilen bir insanlık...
Ve bir ses yükselir Arap çölünde;
Ne bir hükümdardan, ne bir filozofdan,
O ses, göklerden gelen hakikatin yankısıdır:
Yücelteceksen yalnız O’nu yücelt!

Bugün, ekranlarda büyüyen sahte kahramanlıklar,
Kendini tanrı yerine koyan kibirli kalabalıklar,
Bir alkış uğruna ilkesini satan insan suretleriyle dolu.
Oysa çağlar öncesinden gelen bu çağrı hâlâ diri:
"Rabbinin yüceliğini haykır,
Başkasına değil, yalnız O’na secde et."

Modern zamanın putları;
Markalar, makamlar, takipçiler ve trendler…
Hepsi geçici, hepsi birer serap.
Kalıcı olan tek yücelik,
Rabbimizin katında olan değil mi?

Bu ayet bize bir yön verir:
Eğilme insanın önünde,
Boyun eğme paranın, şöhretin, korkunun karşısında.
Yalnızca Rabbinin önünde eğil!
O’nu yücelt, O’nu an, O’nu çağır her solukta.

Çünkü gerçek büyüklük,
Kudreti sonsuz olan Allah’a ait olandır.
Ve gerçek insanlık,
Onun büyüklüğü karşısında alçalmayı bilmektir.

Bugün bir kez daha hatırlayalım:
Ne alkış büyütür bizi, ne unvan.
Yalnızca Allah katındaki değerimizdir gerçek olan.

"Ve Rabbini yücelt..."
Unutma, asıl yükseliş,
Yalnız O’na yönelmekle başlar.

Yazarın Diğer Yazıları