Geri dönmeyi düşünmediler!
Mustafa BOSTANCI
Hain terör örgütü PKK, etnik kimlik ayırt etmeksizin bu ülkenin vatandaşlarına yönelik kanlı eylemlerine devam ediyor.
Sözde Kürt’leri temsil ettiklerini iddia ediyor fakat yine Kürt’leri öldürüyor..
3o yıldır güvenlik güçlerimizi ve sivil vatandaşlarımızı kaybediyor, şehitlerimizi toprağa veriyoruz.
Gencecik fidanlar yüreklerimizi yakıyor.
Eli kanlı terör örgütü PKK’ya karşı mücadeleden geri dönmeyi düşünmeyen nice yiğitler, operasyonlarda kahramanlık destanları yazıyor.
Binbaşı Necmettin geri dönmeyi düşünmedi!
Silopi’de vatandaşların tahliyesi sırasında bir çocuk Binbaşı Necmettin’e yaklaştı:
“Üşüyorum” diyerek ellerini uzattı.
Ne gün gelip o ellerin silah tutabileceği ihtimalini düşündü, ne hendeklere siper olan çocuklar geldi aklına, ne de kadın, yaşlı, çocuk demeden sivilleri öldüren eli kanlı terör örgütü.
Binbaşı, O çocuğunun ellerini avuçları arasına alarak nefesiyle ısıttı ve sonra eline birkaç çikolata tutuşturdu.
Bir özel harekat polisi anlatıyor:
Bir özel harekatçı gördüm parmağını saran.
“Neyin var kardeşim” dedim.
“Abi sağ el işaret parmağım tırnak dibinden koptu onu sarıyorum” dedi.
“Söyleseydin seni de gönderirdik hastaneye” dedim.
“Abi şehit verdiniz, utandım söyleyemedim” dedi.
“Boğazım kurudu."
Mehmet asker geri dönmeyi düşünmedi!
Çatışmada yaralanan özel hareket komiserinin üstüne yatarak siper etti gövdesini.
Sordu komutanı Mehmet’e: “Ya seni vursalardı?”
Mehmet: “Komutanım o abimiz evli ve 4 gün önce bir çocuğu oldu. Evladı yetim büyümesin istedim.”
Sözün bittiği yer!
Binbaşı Necmettin, Mehmet asker ve daha nice isimsiz kahramanlar.
“İstirahat bana haramdır” diyerek pansumanlı ayağıyla çatışmaya koşan Özdemir Yüzbaşı.
“Şu an gözlerim görmüyor ama sana ihtiyacımız var deseler bir an bile düşünmem koşar giderim” diyen Gazi Veysel Uzman Çavuş.
Onlar, memleketin gerçek sahipleri.
Bu memleketin evlatları, bu toprakları kaderine terk etmez!
Yıllardır kardeşi kardeşe kırdıranlar, terör belasını her türlü destekleyerek huzurumuzu kaçıranlar, bir karış vatan toprağının dahi namahrem eline bırakılmayacağını öğreniyorlar, öğrenecekler!
Sözde demokrasi havarisi sömürgeci güçler, bu ülkenin Ankara’dan yönetildiğini öğreniyorlar, öğrenecekler!
Anneler evlatsız kalsa da, çocuklar babasız..
Eşsiz kalsa da, her gece sağ salim olduklarının haberini almadan uyku nedir bilmeyen kadınlar.
Mehmet Akif’in ifadesiyle; bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batsa da..
Memleketin gerçek sahipleri, bir an olsun gözlerini kırpmadılar.
Ve geri dönmeyi asla düşünmediler!
Yaşananların kuru birer terörle mücadele operasyonundan ibaret olduğun düşünenlerin,
İmzacıların, destekçilerin, PKK sempatizanlarının kulaklarına küpe olsun.
Kahramanlık destanı yazan yiğitlere selam olsun!
Selam olsun vatanın gerçek sahiplerine…