
Özgürlüğünüz batsın!
Mustafa BOSTANCI
Kime kızgınım bu kadar?
Hakareti özgürlük çerçevesinde değerlendirenlere,
Özgürlüğü payandasıyla kutsal değerlere saldıranlara,
Sövgüyü hüner zannedenlere,
Katılmadığı fikre ve o fikrin öncülerine her platformdan sövenlere,
Kelime dağarcığında küfre ve hakarete geniş bir yer ayıranlara,
Zihninin kirini davranışına, diline ve kalemine yansıtanlara,
Söz söyleme sanatından nasibini alamayarak hakarete ve sövgüye sığınanlara,
Ve bütün bunları yapanları pervasızca savunanlara kızgınım!
Her fırsatta ecdada saldırıyorlar.
Ecdatla yetinmiyor, peygambere, kitaba saldırıyorlar.
Hakaret karikatürleri dergilere basmakla kalmıyor, bilboardlara asıyorlar.
Aldırma geç git diyemiyoruz, aldırıyoruz.
Mehmet Akif’in ifadesiyle, hiç değilse yanımızdan kovmamız gerekiyor, fakat ne mümkün.
Öyle bir devir ki, yavuz hırsız ev sahibini bastırıyor.
Bir zırh gibi “ifade özgürlüğü” yahut “basın özgürlüğü” adı altında hakaretlerin sonu gelmiyor.
Özgürlüğünüz batsın!
Sınırsız özgürlük diye bir şey yoktur.
Televizyonunuz, gazeteniz, köşeniz, sosyal medya hesaplarınız size sınırsız özgürlükler vermez.
Gazeteci kimliğiniz size sınırsız özgürlükler vermez.
Sanal kimliğiniz size istediğiniz kişiye hakaret etme hakkı vermez.
Basın özgürlüğünün çerçevesini kafanıza göre genişletemezsiniz.
Mecranın dijital olması hukuki sorumluluğunuzu ortadan kaldırmaz.
İfade özgürlüğü güzel şey.
Fakat nerede duracağını bilmeyen,
Hakaret ve sövgüyle yoğrulmuş özgürlüğünüz batsın!