Mustafa BOSTANCI

PRİMatüre Milli Takım

Mustafa BOSTANCI

 A Milli futbol takımımızın EURO 2016’ya katılması için adeta mucizelerin gerçekleşmesi gerekiyordu.

Milletçe nefesleri tuttuğumuz bir zaman diliminden başarıyla çıktık ve uzun bir aradan sonra tekrar kupaya katılıyor olmanın sevincini milletçe yaşadık.

Futbola gereğinden fazla anlam yüklediğimiz, hayat memat meselesi haline getirdiğimiz konusunda eleştiriler var. 

Söz konusu Milli Takım olduğunda en sakinimiz bile heyecanlı birer taraftara dönüşebiliyoruz.

Filanca ülkenin takımına gol atan oyuncumuzu adeta milli kahraman ilan edebiliyoruz.

İşin sosyolojik boyutu şüphesiz çok su götürür, fakat futbol bu ülkenin önemli bir gerçekliği olarak hayatımızda yer almaya devam ediyor.

Ramazan ayıyla birlikte gelen manevi atmosferin ve ülkemizi uluslararası arenada temsil eden Milli Takım’ın gururunu aynı anda yaşadık.

Evde, işyerinde, cafede gerçekleştirilen gündelik muhabbetlerimizin en önemli konusu maçlar oldu: Akşamki maçı kim alır? Türkiye gruptan çıkar mı?

İftar saatini bekler gibi maç saatini bekleyip, sofra kurar gibi maç için çerezi, çekirdeği, çayı hazır ettik.

Hop oturup hop kalkıyorduk ki; maalesef işler istediğimiz gibi gitmedi.

Milli Takım’ın başarısız futbolu hepimizi üzerken,  futbolun da önüne geçen PRİM tartışmaları henüz turnuvaya veda etmeden gündemdeki yerini aldı.

Federasyon, Milli Takım ve futbol kamuoyunun da rahatsız olduğu, vaktinden erken bir tartışma doğmuştu.

Hatta kaptan Arda Turan’la Fatih Terim’in arasının bu konu yüzünden açık olduğu yazıldı.

EURO 2016’da yer alan takımların aldıkları toplam prim ücretlerinin açıklanması, en fazla prim alan ülkenin Türkiye olması ve birçok takımın hiç prim almaması krizi derinleştirdi.

Bütün bu tartışmalar, kamuoyunda Milli Takım ekibine yönelik bir rahatsızlığı beraberinde getirdi.

Canla başla mücadeleye rağmen başarısızlık anlaşılabilir fakat prim tartışmalarıyla anılan bir Milli Takım görüntüsü şık değil. Şüphesiz futbol bir sektör, oyuncular para kazanmalı ama Milli Takım’da oynamanın farklı öncelikler ve milli hassasiyetler gerektiği hepimizin malumu.

A Milli Takım yönetilmesi zor bir krizle karşı karşıyaydı ki çok geçmeden bazı oyunculardan beklenen açıklama geldi: Primleri iade etmek istiyoruz.

“Derdimiz para değil, tek düşüncemiz milli forma” mahiyetindeki davranış alkışı ve desteği hak ediyor. Prim iadesi talebinin tüm oyuncuları da kapsayacak şekilde olacağı ifade ediliyor.

Euro 2016 tüm heyecanıyla devam ediyor,  fakat bizim için bitti.

A Milli Takımımız mağlubiyetin ötesinde yaralar alarak veda etti turnuvaya.

2018 Dünya Kupası hazırlık maçları, bu tartışmalara bir son vermek ve taraftarın gönlünü almak için eşsiz bir fırsat olabilir.

Özlenen Milli Takım’ı 2018 Dünya Kupası’nda hep beraber izleyebilmek ve desteklemek dileğiyle…

Yazarın Diğer Yazıları