Belki bugün yaşarım.Benim gözlerim yeşil,onun gözleri kara.Ve ben günah kadar beyazım.
Hangi hikayeyi anlatsam içinde ben varım.Günah ne kadar beyaz olabilirse kendimi hikayelerde o kadar saklayabilirim.
Şehriyar bütün kızları astı. Hem de en mutlu oldukları günde. Babama, "Şehriyar, beni de assın hem de en mutlu olduğum günde. Ancak ona bir hikaye anlatacağım, yaşatırsa bu hikaye yaşatacak beni." dedim.
Hikayenin bu kadar uzun süreceğini tahmin etmiyordum.Her seher bir cellat korkusuyla uyandım.
Tam bin bir gece binbir hikaye anlattım Şehriyar'a. Herkes anlattıklarımı binbir gece masalları bildi anlattıklarımı. Bin bir gece celladına boynunu uzatmış ürkek bir kuş gibi yaşadım. Üç çocuğum oldu. Gökten düşen üç elma gibi. Üçünde de başka hayallerim, düşlerim,ümitlerim var.
Belki bu gün ölürüm.
Bana inandı mı,merakını mı cezbettim,anlattığım onca hikayede kendini mi buldu bilmiyorum.Fakat ömrüm üç yıl uzadı.Ona ihanet etmeyeceğini anlamış olmalı.Üç çocuktan sonra bunun mümkün olmayacağını o da biliyor aslında.
Herkes fark etmiş olmalı. İlk hikayelerim hep can korkusundan ve onu çok sevdiğimden anlattıklarımdı. O bilmiyordu hatta babam da bilmiyordu ama ben Şehriyar'ı beni astıracağını bile bile sevdim.Bir an önce bu iş bitsin, öldürsün beni istedim.Onu da anlattığım hikayelerle korkularıyla karşılaştırdım. İnat ettim ikinci, üçüncü ve daha sonraki gecelerde de hep korkularını harekete geçirecek şeyler söyledim.
Bu gün de ölmedim.
Sabahın seherinde o uykuya dalmadan bugünü de kurtardım dedim.Sonraki gecelerde bana güvendi. Ben de onu korkuları, yaşadıkları hatta yaşattıklarıyla sevdim.
Zihni ne kadar da karışıktı. Her gece içinden "Yarın astırırım, bu gece de dinleyeyim onu." dediğini adım gibi biliyorum.
Aslında amacım astırdığı bütün kızların günahını ona hissettirmekti. Günahsız o kadar kızın vebalini taşıyordu Şehriyar. Herkesi kendi zannının kurbanı yapmıştı. Bunun öyle olmadığını üç yıl sonra anladı.Gerçi bundan da o kadar emin değilim.Hala gözlerinde bir cellad gülümsemesi parlayıp duruyor.Hem de üç çocuğa rağmen.
Belki bugün kararını değiştirir.
Hikayeleri uydurduğum zannedilebilir. Birbirine benzemeyen, iç içe geçmiş yüzlerce hikaye denilebilir. Yeminle söyleyeyim, hepsi gerçekti. Herkes masal anlatmış Şehrazad dedi. Masal değildi gerçekti. Onu sevdiğim kadar gerçekti. Ayrıca insan olarak bütün hikayelerde ben vardım.Şimdi sana anlatıyorum ve itiraf ediyorum Şahzaman. O hikayeler olmasaydı ben bugün yaşamıyordum.
Dün fark ettim."Onun gözleri yeşilmiş, benim gözlerim kara; o günah kadar beyaz, ben tövbe kadar kara."