
Ayaklar baş, başlar ayak olursa
Sadi ÖZMEN
İhanet dört koldan sarmış güzel ülkemi,
makâmın şerefine layık olmayan herif-i nâ şerifler, üç kuruş menfaat için satar oldu olmayan onurunu...
Ne idüğü belirsiz adamlara ülkenin en önemli makamlarını teslim ederseniz; tüyü bitmemiş yetim hakkı olan devletin para musluklarını, tarâf-ı etrâfına, bebelik arkadaşlarına yada kağıt üzerinde başkasının ama kasası kendisinin paravan şirketlerine akıtır sözde ihâlelerle, çiğnenen adâlet ve türlü ihlallerle...
Devletin en önemli kurumlarından biri olan MKE gibi milli bir kurumun başına getirilen müdür müsveddesi gibi nice hâinler var oturduğu koltuğu kirleten, kirli emellerine kurban eden.
"İşi ehline verin emri peygamberî " ye sırt döneli beri, ayaklar baş oldu...
"Eğri olsan yay gibi elde tutarlar seni,
Makamlar, mansıplar sefihler eline geçtiği zaman, MKE benzeri hâdiseler kaçınılmaz son olabiliyor... Bütün bunlara rağmen hâlâ hakketmediği halde işkal makamında arz-ı endam edenlerin endâzesini ölçüp, hadi sana güle güle demedikçe, korkarım ki, revân olunan 2023 hedefinde aksamalar olacaktır.
Milletten aldığı oyla kazandığı sıfatı, beceriksiz ve yetkin olmayan kimseler için referans olarak kullanan bâzı seçilmişler, o seçkin! zevât için referans olunca onların beceriksizliklerine, hırsızlıklarına, ihanetlerine en baş sorumlu olarak hesap sorulmalıdır.
Memleketin milli mes'elelerinde ihanet örgüsü içinde olanlara ağa babalık eden, kefil olan, onlar şunlar bunlar, isabetsiz atamalarla "sen ben bizim oğlan " mantıklı yöneticilerde en az onlar kadar sorumludur, kefil olan kefaletini ödemelidir.
Özelde MKE üzerinden söylediğim bu sözlerim genele şâmil olması açısından önemlidir.
Ayakların baş, başların ayak mesâbesinde yetkilendirildiği her kurum gelecek adına kaygı verici olarak ümitlerimizi, heyecanlarımızı bertaraf etmektedir.
Zülfiyârine dokunduklarım duymazlar beni, duysalar da işlerine gelmez biliyorum sözüm bendeniz gibi düşünenlere; düzen böyle kurulmuş olabilir ama böyle gitmemeli.
Liyâkat makâmında, lâyık olmadığı bir biçimde beleş beleş oturanlar ne bilir, dâva nedir, emek nedir, hizmet nedir.
Ne bilir, helal nedir, haram nedir, âr nedir.
doğru olsan ok gibi yabana atarlar seni "
diyen şâir ne kadar güzel söylemiş, bu iğreti çelişkiyi.
Etrafındaki "fikir babaları"nın çıkar evveliyatlı söylemlerine teşne olan, bütün atanmışlar ya da seçilmişlerin "ben yaptım oldu" dayatmasından vazgeçip, işi ehline teslim etmeleri memleketimiz açısından daha kıymetli hizmetlerin doğmasına vesile olacaktır. Bizim mahalleli veya değil ayrımı ile kişiliksiz, kimliksiz, beceriksiz, niteliksizlere teslim edilen yetkiler hak ve adalet açısından acımasızca katledilmektedir.
Ayak ayaklığını, baş başlığını bilmeli...