
Sevdalı Mırıldanışı
Suat DAĞ
Mırıldanıyorum kendi kendine konuşanın ruh haliyle
Söyleşim ne kendimle, ne de kendi içimle
Acılar şu insanda dil bağını çözünce
Mırıldanıyor insan deliler örneğinde
Ne güfteler yazdım ben dinlenir ümidiyle
Aşk meğer çiledenmiş, çile zehri içince
İsmi, dert; bir adı, bela " fırt arası" mezede
Körkütük muzdaripim sarhoşlar örneğinde
Gökten yağana baktım: Tufan gibi bir hayat
Pek küçük yaşlarda, "pes!" dedim "lezzetlere"
Hüzün şarkılarım bitmez hep aynı nakarat
Hala hayret ederim geldiğim bu günlere
Kaderimin örsünde dövülürken can özüm
Ömrümce çağıldar Nil'e benzeyen gözüm
Ruhum motif motif çile örsü üstünde
Hiç benzime kan gelmez ölü rengidir yüzüm.
Canıma yasaklıdır, elde gördüğüm rahat
Biz hep dua ederiz duacıyım Rabbime
Sorarım kendime, derim ki: "bu nasıl hayat?"
İmanım tesellidir içimdeki içime
İşte böyledir bu mırıldanmalar sonunda
İnanın hikmet ararım bir ufak karıncada
Sevdalıyım ben O'na; Allah'ım darılmasın
Sevdalıyım sevdalı "Âmin!" deyin duama