
Ahlat: Sonsuza Uyanan Taşlar
Ünal TAYFUR
Tarihsel hafıza, yalnızca olayların kronolojisini değil, aynı zamanda toplumların vicdanını ve değerler sistemini de taşır. Bu bağlamda Ahlat, Anadolu’nun vicdan coğrafyası olarak karşımıza çıkar. Malazgirt Zaferi’nin 954. yıl dönümünde, sadece bir askeri başarının değil, bir medeniyetin adalet ve merhametle kurduğu düzenin izlerini sürmek mümkündür.
Malazgirt Meydan Muharebesi, 26 Ağustos 1071 tarihinde Büyük Selçuklu Sultanı Alp Arslan ile Bizans İmparatoru Romanos Diogenes arasında gerçekleşmiştir. Selçuklu ordusu, yaklaşık 40 bin kişilik bir kuvvetle, Bizans’ın 200 bin kişilik ordusunu hilal taktiğiyle mağlup etmiştir. Bu savaş, Türklerin Anadolu’ya kitlesel yerleşiminin önünü açmış ve Bizans’ın siyasi dengelerini sarsmıştır.
Van Gölü’nün kuzeybatısında yer alan Ahlat, savaş öncesinde Selçuklular için askeri bir üs olmasının yanı sıra, kültürel ve manevi bir merkez hâline gelmiştir. Ahlat Selçuklu Mezarlığı, binlerce taşın sessizce konuştuğu bir tarih kitabı gibidir. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan bu alan, Selçuklu’nun adalet ve hizmet anlayışının somut izlerini taşır.
Malazgirt Zaferi’nin ardından Anadolu’ya giren Selçuklu ordusu, yalnızca fetih değil, adalet ve huzur taşıyan bir idare olarak karşılanmıştır. Yerel halk, zalim yöneticilerden kurtulmak için Selçuklu himayesini tercih etmiş; birçok beylik, sadece bir selamla bu yeni idareye katılmıştır. Alp Arslan’ın Bizans İmparatoru Diogenes’i affetmesi, dönemin siyasi ahlakı açısından dikkat çekici bir örnektir.
Ahlat’taki mezar taşları, yalnızca mimari unsurlar değil; birer vicdan belgesidir. Her taş, bir neferin, bir alimin, bir halk kahramanının hikâyesini taşır. Bu taşlar, Anadolu’ya gelen Selçuklu neferlerinin sadece savaşmadığını; yaşattığını, koruduğunu ve adaletle hükmettiğini anlatır. Taşların diliyle yazılan bu tarih, bugünün idarelerine vicdani bir çağrı niteliğindedir.
Malazgirt ve Ahlat, Türk-İslam medeniyetinin Anadolu’daki vicdani ve kültürel temellerini oluşturan iki kutuptur. Alparslan ve neferleri, Anadolu’ya sadece bir ordu değil, bir medeniyet taşıdı. Bu mirası anlamak, taşlara kulak vermekle başlar. Çünkü sonsuza uyanan taşlar hâlâ konuşuyor. Dinleyen varsa, anlatacak çok şeyleri var.
---
Dipnotlar
1. Yeni Ankara Gündem, “Malazgirt Zaferi nedir? 26 Ağustos 1071’de ne oldu?”, kaynak
2. Vikipedi, “Malazgirt Meydan Muharebesi”, madde
3. Milli Gazete, “Malazgirt Meydan Muharebesi’nin nedenleri ve sonuçları”, haber
---