Ünal TAYFUR

Bürokratik Tıkanıklık

Ünal TAYFUR

Bürokratik Tıkanıklık: Türkiye'de Kamu Hizmetlerinde Zihinsel ve Yapısal Sorunlar

Türkiye'de kamu hizmetlerine erişim, vatandaşın günlük yaşamında en çok temas ettiği devlet yüzünü oluşturur. Ancak bu temas noktası, çoğu zaman kolaylaştırıcı değil, zorlaştırıcı bir deneyime dönüşmektedir. Vergi dairesinden belediyeye, nüfus müdürlüğünden sosyal yardımlara kadar birçok alanda yaşanan bürokratik karmaşa, vatandaşın devlete olan güvenini zedelemekte; kamu görevlileriyle kurulan ilişkiyi ceberrut bir düzleme taşımaktadır.

Bu yazıda, kamu hizmetlerinde yaşanan tıkanıklıkların nedenlerini üç temel düzlemde ele alacağız: vatandaşın zihinsel alışkanlıkları, memuriyet kültüründeki deformasyon ve yönetim sistemindeki yapısal eksiklikler.

1. Vatandaşın Zihinsel Alışkanlıkları ve Sorumluluk Payı

Toplumun büyük bir kesimi, kamu hizmetlerinde yaşanan aksaklıkları yalnızca yöneticilere ve memurlara yüklemektedir. Oysa kamu hizmeti, halkın talepleriyle şekillenen bir sistemdir. Evrak eksikliği, yanlış beyan, sabırsızlık, kurallara uymama gibi bireysel tutumlar, sistemin tıkanmasına katkı sunmaktadır. Bu noktada vatandaşın da kendi sorumluluğunu görmesi, çözümün bir parçası olması gerekir.

> "Devlet biziz" söylemi, yalnızca bir ideal değil; aynı zamanda bir sorumluluk çağrısıdır.

2. Memuriyet Kültüründe Deformasyon ve İnsiyatif Eksikliği

Kamu görevlilerinin büyük bir kısmı, görev tanımlarını dar bir çerçevede yorumlamakta; insiyatif kullanmaktan kaçınmaktadır. Bir vatandaşın basit bir işlemi için kat kat dolaşması, imza peşinde koşması, evrak zincirinde kaybolması, memurun çözüm odaklı değil, prosedür odaklı yaklaşımından kaynaklanmaktadır.

Bu durum, liyakat sisteminin zayıflamasıyla da ilişkilidir. Kariyer planlaması, performans değerlendirmesi ve hizmet içi eğitim gibi mekanizmaların eksikliği, memuriyetin bir "görev" değil, "mevki" olarak algılanmasına yol açmaktadır.

3. Yönetim Sistemindeki Yapısal Eksiklikler

Türkiye'de kamu personel rejimi, yıllar içinde yapılan çelişkili düzenlemelerle karmaşık ve içinden çıkılmaz bir hâl almıştır. Özellikle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, günümüz ihtiyaçlarına cevap verememekte; dijitalleşme çağında hâlâ fiziksel evrak ve imza zincirine dayalı bir sistem işletilmektedir.

Avrupa'da ise bankacılık ve kamu hizmetlerinde "tek muhatap" sistemi yaygındır. Bir vatandaş, bir görevliyle tüm işlemini tamamlayabilirken; Türkiye'de aynı işlem için birden fazla birim, kat ve görevli arasında dolaşmak zorundadır.

4. Teknolojiye Uyum Sorunu

E-devlet sistemleri, bilgiye erişimi kolaylaştırsa da zihinsel dönüşüm sağlanmadıkça verimlilik artmamaktadır. Dijital altyapı, zihinsel altyapıyla desteklenmediğinde yalnızca bir vitrin işlevi görür. Memurun ekranında vatandaşın tüm bilgileri görünse bile, hâlâ fiziksel belge ve imza talep edilmesi, bu uyumsuzluğun göstergesidir.

---

Sonuç ve Çözüm Önerileri

- Kamu hizmetlerinde tek muhatap modeli yaygınlaştırılmalı.
- Memurların insiyatif kullanma yetkisi ve sorumluluğu artırılmalı.
- Vatandaşın kamu hizmeti süreçlerine dair eğitici kampanyalar düzenlenmeli.
- Liyakat, performans ve hizmet içi eğitim sistemleri yeniden yapılandırılmalı.
- E-devlet sistemleriyle fiziksel prosedürler arasında entegrasyon sağlanmalı.

---

Dipnotlar:

Şen, M. L. (2020). Türkiye’de Kamu Personel Rejiminin Sistemsel Sorunları. Strategic Public Management Journal, 6(12), 70-85. Makale bağlantısı  
Yetiz, F., Turan, Y., & Canpolat, İ. (2021). Bankacılık Sektöründe Robotik Süreç Otomasyonu ve Verimlilik İlişkisi. Verimlilik Dergisi, 2, 65-80. Makale bağlantısı  
Çamlıca, F. (2020). Avrupa Finansal Denetim Sistemi ve Bankacılık Birliği. Marmara Üniversitesi Avrupa Araştırmaları Dergisi, 24(1), 1-30. Makale bağlantısı

Yazarın Diğer Yazıları