Ünal TAYFUR

Perşembe Yaylası: Mendereslerin Kalbinde Bir Gün

Ünal TAYFUR

Karadeniz’in serin nefesiyle yola çıktık bu sabah. Yol boyunca sisin ve rüzgârın eşlik ettiği soğukluk, bizi Aybastı’nın 17 kilometre ötesindeki Perşembe Yaylası’na taşıdı. Rakımı 1.500 metreyi bulan bu yayla, yalnızca doğasıyla değil, ruhuyla da insanı sarıp sarmalıyor.

1991 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla Turizm Merkezi ilan edilen Perşembe Yaylası, özellikle Temmuz ayında düzenlenen şenlikleriyle bölgenin kültürel belleğinde özel bir yere sahip. Folklor gösterileri, güreş müsabakaları, at yarışları ve konserlerle dolu bu etkinlikler, yaylanın yalnızca bir doğa harikası değil, aynı zamanda bir kültür sahnesi olduğunu gösteriyor.

Bugünkü ziyaretimizde, yaylanın eşsiz menderesleriyle karşılaştığımızda, buranın neden bir dünya mirası olarak tescillenmek üzere olduğunu daha iyi anladık. Doğanın bu kıvrımlı dansı, insana hem huzur hem hayranlık veriyor. Yol yer yer bozuk olsa da, yapılan çalışmalar umut verici. Ve yaylaya ulaştığımızda, tüm yorgunluk yerini hayranlığa bıraktı.

Yaylada kurulan geniş pazar, adeta bir kültürel sergi. Yöresel giysiler, ev yapımı yiyecekler, el emeği ürünler… Her biri başka bir hikâyeyi anlatıyor. Bu çeşitlilik, bölgenin kültürel zenginliğini gözler önüne seriyor. Şehitlik alanını ziyaret ettiğimizde ise, bu toprakların yalnızca güzellik değil, aynı zamanda derin bir anlam taşıdığını hissettik.

Hava aniden değişse de, rüzgâr sertleşse de, yaylanın büyüsü bu geçici tedirginlikleri unutturuyor. Çünkü Perşembe Yaylası, sadece bir coğrafya değil; bir gönül durağı, bir hafıza mekânı. Bugün buraya gelmek, doğayla, tarihle ve insanla yeniden buluşmak gibiydi.

Yazarın Diğer Yazıları