Prof. Dr. Hasan ŞAHİN : Kültür Hafızası Taşıyıcısı
Ünal TAYFUR
Türkiye akademi dünyasında yalnızca bir bilim insanı değil, aynı zamanda kültürel hafızanın taşıyıcısı olarak öne çıkmış bir isimdir. 1948 yılında Erzincan’da doğan Şahin, ilk öğrenimini Elmaköy İlkokulu’nda tamamladı. Hafızlık eğitimini Erzincan Merkez Kur’an Kursu’nda aldıktan sonra Erzurum İmam Hatip Okulu’na devam etti. İstanbul Pertevniyal Lisesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nde 1971 yılında, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde ise 1976 yılında eğitimini tamamladı. Akademik kariyerine Kayseri Yüksek İslâm Enstitüsü’nde 1977-1982 yılları arasında öğretim görevlisi olarak başlayan Şahin, daha sonra Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yaptı. 1982’de tamamladığı doktora tezi “Descartes’in Tanrı Anlayışı ve İslâmî Açıdan Değerlendirilmesi” başlığını taşıyordu ve bu çalışma onun hem Batı felsefesi hem de İslâm düşüncesi arasında kurduğu özgün bağın ilk örneklerinden biri oldu. 1989’da doçent, 1995’te profesör unvanını aldı. Uzun yıllar boyunca İslâm felsefesi, kelâm ve modern düşünce alanlarında dersler verdi; öğrencilerine hem akademik disiplin hem de düşünsel özgürlük kazandırdı.
Prof. Şahin, İslâm felsefesi ve modern düşünce üzerine kaleme aldığı makaleler ve kitaplarla akademik dünyada saygın bir yer edindi. Çalışmalarında özellikle Descartes, Tanrı anlayışı ve İslâmî perspektif gibi konulara yoğunlaştı. Kitapları ve makaleleri, İslâm düşüncesinin çağdaş meselelerle bağını kuran özgün örnekler olarak dikkat çekti. Ulusal ve uluslararası sempozyumlarda sunduğu bildiriler, disiplinler arası tartışmalara yeni açılımlar kazandırdı. Erciyes Üniversitesi’nde uzun yıllar görev yapan Şahin, öğrencilerine yalnızca bilgi aktarmakla kalmadı; aynı zamanda düşünsel bir duruş kazandırdı. Onun dersleri, birer bilgi aktarımı olmanın ötesinde, eleştirel düşünceyi ve kültürel sorumluluğu teşvik eden birer yaşam pratiği haline geldi.
Vaizlik görevlerinden öğretim üyeliğine uzanan yolculuğu, Prof. Şahin’i yalnızca bir akademisyen değil, aynı zamanda bir kültür insanı haline getirdi. Yazıları ve konuşmalarıyla toplumsal hafızanın şekillenmesine katkıda bulundu; İslâm felsefesini çağdaş meselelerle buluşturdu. Prof. Dr. Hasan Şahin’in biyografisi, yalnızca bir akademisyenin yaşam öyküsü değil, aynı zamanda bir dönemin kültürel ve düşünsel panoramasıdır. Onun çalışmaları, gelecek kuşaklara hem bilimsel hem de insani bir rehber olarak aktarılmalıdır.
---
