
Unutulmayan Şahsiyetlerden: Ozan Yusuf Polatoğlu
Ünal TAYFUR
Milletlerin hafızasında silinmeyen izler bırakan bazı isimler vardır. Bu isimler, yalnızca yaşadıkları dönemin değil, kendilerinden sonraki zamanların da gönüllerinde yankı bulur. Ozan Yusuf Polatoğlu, işte bu unutulmazlardan biridir.
Köy odalarında yetişen, bağrında saz taşıyan ve kelâmı yürekten kopup gelen Polatoğlu, halk edebiyatımızın nadide temsilcilerindendir. Anadolu’nun yorgun ama vakur çehresini, onun dizelerinde buluruz.
“Yedi bölge yedi iklim, ben bu yurdu il il bilirim,
Toprağında sevda yeşerir, dağda kuzu, bağda gülüm.”[1]
O’nun şiirinde yalnızca tabiat değil, milletin vicdanı da dile gelir. Anadolu’yu hem bir ana, hem bir yâr gibi görür. Onunla konuşur, onunla dertleşir. Anadolu için ağlar, Anadolu için söyler.
“Çekti çileyi bin yıl garip Anadolu
Eri bir yiğit, kadını nurlu
Sabırla yoğrulmuş mayası onun
Toprağı kutsal, yazgısı hüzünlü.”[2]
Polatoğlu, sadece bir halk ozanı değil, aynı zamanda bir fikir adamıdır. Şiirlerinde güncel meselelere değinirken, tarihî ve kültürel köklerimize de sıkı sıkıya bağlı kalmıştır. Onun şiirleri bir yandan öğüt, bir yandan uyarıdır.
O’nda dil sade, mesaj derindir. Söz bazen bir hançer, bazen bir merhem olur. Halkın gündelik dilini, ozanlık geleneğinin derinliğiyle buluşturur. Her şiiri Anadolu’nun başka bir köyünden esintiler taşır.
“Kırda sarı başak gibi
Yel vurunca boyun büken
Gönül nedir, vefa nedir
Bunu bilen Anadolu’dur.”[3]
Ozan Yusuf Polatoğlu’nun en büyük özelliklerinden biri de samimiyet ve dava adamlığıdır. Yaşadığı hayat, yazdığı şiirlerle birebir örtüşürdü. Sözünde eğrilik, gönlünde kibir yoktu. O, halkın arasında halkla bir olan, yolunu hakikatten ayırmayan bir gönül adamıydı.
Bugün dörtlükleri hâlâ dillerde, fikirleri hâlâ gönüllerde yaşamaktadır. Onu tanıyanlar, sohbetini, nasihatini, mücadelesini unutamıyor. Ozan Yusuf Polatoğlu, Türk halk ozanlığı geleneğinin çağdaş bir halk hafızasıydı.
“Mezarım bir taş isterse
Taşı da Anadolu'dan
Gözümde yaş isterse
O yaş da bu vatandan.”[4]
Ruhu şâd, mekânı cennet olsun. Onun yolundan yürüyen her yürek, Anadolu’nun özünü taşır.
---
[^1]: Polatoğlu, Y. (1998). Anadolu’nun Kalem Sesi, s. 12.
[^2]: Polatoğlu, Y. (2002). Sözden Kalbe Yolculuk, s. 45.
[^3]: Aynı eser, s. 67.
[^4]: Polatoğlu, Y. (2004). Gönülden Gönüle, s. 103.