Üzeyir İKİZOĞLU

STK'LAR VE KAYSERİ

Üzeyir İKİZOĞLU

Bilindiği gibi Kayseri ilimiz ülke genelinde en fazla sivil toplum kuruluşunun(STK) var olduğu illerimizdendir. Bu STK’ların bir kısmı sadece yerel faaliyetlerde bulunurken bir kısmı da hem yerel hem de uluslararası faaliyetlerde bulunuyor.  Sahip olduğumuz STK’lar sayesinde şehrimizin kültürel hayatı canlılık bulmaktadır.  Özellikle kuşak çatışmalarının sert olarak yaşandığı bu dönemlerde STK’lar kuşaklar arası bağı sağlamlaştırarak, kültü naklini sağlamaktadır.  STK’larımızın farklı özelliklere sahip olması ve farklı hizmet alanlarına yönelmeleri beraberinde faaliyet ve fikir zenginliğini de getiriyor. 

Uluslararası faaliyet gösteren STK’lar Kayı boyundan Cihan devleti haline gelen Osmanlı’yı hatırlatıyor. Zamanında Osmanlı nüfuzu altında bulunan bölgeler, Osmanlı’nın zayıflamasıyla birer birer sömürgeci devletlerin kontrolüne geçti. Osmanlı sonrası başlayan sömürgeler nedeniyle bölgelerde adalet kavramı kalmadı, insanlık değerlerini kaybetti.  Bölge halkı yıllardır sömürgeci devletler tarafından köle gibi kullanıldı.  Fakat Osmanlı’nın devamı olan ülkemizin güçlenmesiyle birlikte sömürü altında ki devletlerin kaybolan ümitleri yeniden canlandı. STK’larımızın o ülkelere yönelik düzenlediği çalışmalar sonrası tekrardan bölgelerde Türkiye’nin gücü hissedilmeye başladı.

Mazlumların tek umudu olan Türkiye’nin Cihan devleti olması gerekiyor. STK’larda Alparslan’ın ordusundan önce Anadolu’ya gönderdiği tahta kılıçlı Alperenler gibi çalışmalı.  Anadolu’da ki insanların gönlünü fetheden Alperenler, Anadolu’da kök salıp cihana yayılan Osmanlını temelleridir. Devlet olarak direkt müdahale edemediğimiz ülkelere STK’larımız kültürel veya yardım amaçlı faaliyetlerle dostluk köprülerini atabilir. STK’larımız tarihi bir rol oynamaktadır. Bu nedenle STK’larımızın desteklenmesi gerekiyor.

İlimizde STK sayısının fazla olması da bu tür kurumların öneminin bilinmesinden dolayıdır. Şehrimizde vatandaşlarda, yöneticilerde STK’ların çalışmalarını yakından takip ediyor. Fakat dikkat edilmesi gereken mevzu bu kadar çok sayıda bulunan STK’nın bir birinden uzak durmasının engellenmesidir. STK’larımız arasında fikir ve alan farklılıklarının olduğu yazımın ilk bölümlerinde belirtmiştim. Sivil toplum kuruluşları bir ihtiyacı karşılamak için oluşturulur. Bu nedenle de her kurumun farklı bir amacının olması en doğal gerçektir. Önemli olan bu farklılığın zenginlik olarak görüle bilmesidir. Bu farklılıklar ayrılığa ve ya ötekileştirmeye yol açmamalıdır. Son derece önemi bir sorumluluğu omuzlayan bu kurumların farklı alanlarda bulunsa da tarih, kültür ve ülkü birlikleri sayesinde ülke için yıkıcı değil, yapıcı hareketlerde bunmalı. Osmanlıya hasret kalan ülkelere ulaşmak için kurumlarımız hep birlikte en iyi şekilde çalışmak zorundadır. STK yöneticilerimiz Alperenlerin rolünü, Anadolu’nun Türk yurdu olmasında ki etkisini çok iyi araştırmalıdır.  Farklı ülkelerle siyasi ve ya toprak bütünlüğü sağlamamız şu aşamada çok zor. Fakat halklar arasında kültür birliği sağlamak çok daha kolaydır. Bu birliği sağlamak içinde çok fazla ve sağlam köprüler kurmalıyız. Bu işte sivil toplum kuruluşlarımıza düşüyor. Kültür birliğinin sağlanması yeniden Cihan Devleti olabilmemizin anahtarıdır. Tüm insanların bize ihtiyacı var.

 

Yazarın Diğer Yazıları