Vedat ÖNAL

Festivallerle Meşrulaştırılan İçkiden Hayır Gelseydi...

Vedat ÖNAL

FESTİVALLERLE MEŞRULAŞTIRILAN İÇKİDEN HAYIR GELSEYDİ…

Laz bir amcadan müthiş bir tespit vardı. "Sarhoş bir şoförün otobüsüne kaç kişi biner..." Yani içki bütün kötülüklerin anasıdır ayetini ve içkiyle haşir neşir olandan bir hayır gelmeyeceği ancak bu kadar güzel anlatılır.  

Helal olsun bu milletin beyinleri modernizmin fitneleri ile bozulmamışların irfanı tüm etiketlerin, bütün her şeyin üzerinde. 

Geçenlerde bir festivalde bir sanatçı bozuntusu tek tek sayıyor. Ne sayıyor herhalde hayırlı bir şey saymıyor tabii. “Şu günah işlendi mi”. “İçki içildi mi”, “Çadırlarda ahlaksızlık yapıldı mı”. “Pişman olacağınız işler yaptınız mı”. Eveeeet cevabını alınca da “İşteeee festival budur” diye şeytani bir nara atıyor. Bu toplumu, gençliği böyle zehirliyorlar. Bunlar açıktan yapıyor. İçki bütün kötülüklerin anasıdır ayetini bizzat hayata geçiriyorlar. 

Bunlardan çok bahsedip moralimi bozmak istemiyorum. Bunları toplasan bu toplumun yüzde 1’lik kesimi etmez. 

Peki asıl meseleye gelelim. İçkiyi hiç de zararlı görmeyen, Kayseri gibi muhafazakar geçinen bir şehirde artan içkili mekanlara ses çıkarmayan, çıkaramayan, ilgili, yetkili, siyasi, vatandaş veya toplumun muhafazakarlığı ile arz-ı endam eden kesimlerine ne demeli. Suçtan, uyuşturucudan, kumardan şikayet edenler, içki ile ilgili herhangi bir rahatsızlık belirtisi göstermiyorlar ne hikmetse.

Kayseri özelinde birçok defa yazdığımız halde sanki bu durum önemli değilmiş gibi görmezden geliniyor. Sonra da Kayseri’de asayiş olaylarının arttığından, uyuşturucunun ortaokullara kadar düştüğünden bahsediliyor. 
Ve kendi kendine düşünüyor ve soruyorum. Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin memleketi olan Kayseri’de bu manzaraları nasıl içimize sindirebileceğiz. Fakat sonra düşünüyorum demek ki Seyyid Burhaneddin Hazretlerine layık olamamanın bir sebebi varmış. Yıllardır Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin Kayseri’de yeterince anlatılamadığından yakınır dururuz. Bunun hikmetini bu tefekkürle daha iyi anlıyorum.

Geçtiğimiz hafta açışı yapılan mekanın hangi olumsuzlukların merkezi olacağını şimdiden görebiliyorum. Birçok ailelerin yıkılmasına, insanların içki ile fesada uğramasına vesile olan bir mekan olacak kimse kusura bakmasın. Ve nerede, hem de nerede.  Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nin kapısının karşısında. Evet buranın hemen karşısında içkili bir mekanı kondurdunuz. Bir başka yer, Ali Dağı’nın hemen eteğine içkili bir mekanı kondurdunuz. Helal olsun veya hayırlı olsun diyecek değilim. Şeytanınız bol olsun. Allah neye müstehakınız varsa onu versin diyorum.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Kayseri’ye gelince misafirlerimizi götürüp kafa çektireceğimiz bir yer bulamıyoruz” diyordu. Gözünüz aydın sayın Özel artık istemediği kadar içkili mekanı Kayseri’de bulabilirsiniz. Ve misafirlerinize gelip istediğiniz kadar demlenebilirsiniz.

Kayseri Mahallesi, Millet Bahçesi karşısı ve Ali Dağı’nın dibi gibi şehrin en müstesna mekanları Kayseri’nin içkili mekanlar haline geldi. Kutlu olsun, mutlu olun. Ve daha bilmediğim kaç tane mekan var Allah bilir.

Özgür Özel’i ve bu uğurda çalışan CHP’lileri Allah’a havale ediyorum. Onların bu tehditleri ile hareket edip Kayseri’yi içkili mekanların cenneti haline getiren ilgili kim varsa ilgililer yetkililer size de helal olsun.  Elbet hesap günü gelecek. Eğer mesele oy almaksa o içkili mekanlarda kafa çekenlerden size zırnık oy gelmez.  Ama artık bu zihniyetle Kayseri'de yatacak yeriniz de olur mu, toprağın altındakiler sizi nasıl karşılar, kabul ederler mi bunu da bilemem, bir muhasebe yaparsınız veya muhasebe yapacak cesareti gösterebilir misiniz o da ayrı bir konu.

Biliyorum herkes topu birbirine atacak, sorumluluk almayacak ama bizi kandırabilirsiniz fakat asla kandıramayacağınız bir makam var. İyi ki de var.
Evet, iyi ki de var. Onlarca senaryo var. Bu mekanların açılışında etkili olan isimler sıralanıyor. Kimlerin isimleri geçmiyor ki. Şehre rengini veren o şehri yönetenlerin karakteridir elbette. Şu anda Kayseri’ye rengini veren, koyu bir içki, kumar girdabıdır. Bu durum belki tüm Türkiye için de geçerli olarak görülebilir. Ortaya dökülen kumar ve içki skandalları bunu gösteriyor zaten fakat bu bir mazeret değil. 

İçkinin bu kadar revaç bulmasının bir büyük sebebi de içkinin birileri tarafından “Milli bir içecek” olarak görülmesidir. Bunda başı çekenlerde maalesef Özgür Özel’in açıklamalarına da yansıyan o söylemi düşündüğümüzde CHP’nin tek parti zihniyetidir. 

Mustafa Kemal’in şahsında müşahhas hale gelen bir kadehten bir şey olmaz veya her akşam çilingir sofralarının bir sakıncasının olmadığı imajı ve buna kendilerini milliyetçi diye isimlendiren bazı çevrelerinde katılmasıyla bugün geldiğimiz noktada, maalesef ayık gezemeyen bir gençlik kitlesi ile karşı karşıyayız. Meselenin özü burasıdır. İçki mazur görülüp es geçilecek, görmezden gelinecek bir şey değildir. Ancak bu meret kötü haslet olmaktan çıkarıldığı için içki tüketiminde yaşanan patlamanın önüne geçilemez hale gelmiştir. 

Biz yazıp çizelim, uyaralım, tarihe notumuzu düşelim de. İlgilenen, dert edinen çıkar bir gün belki.

Emir büyük yerden geliyor. İster iman edin ister etmeyin. Açık ve net uyarı. Uyarı değil, tehdit. Hem de ne tehdit beylere ve bayanlara. ARTIK VAZGEÇTİNİZ DEĞİL Mİ? diye de bir büyük soruyla bitiyor. Cevabını verecek olan herkesin kendisi. 
Evet şu an belki de erkeklerden daha çok içen bayanlar türedi. Edeb ve hayanın her şeyden çok yakıştığı kadınlar, içki, kumar ve sigara batağına saplanmış durumdalar. Ama emir ve tehdit umumi, ister kabul eder felaha ulaşırız. Yoksa da burnumuz pislikten kurtulmaz. Tercih bizim ve toplumumuzun olacak. Vesselam.

KAFALARA BALYOZ GİBİ İNEN TEHDİT DOLU AYETLER…

EY İMAN EDENLER! İÇKİ, KUMAR, DİKİLİ TAŞLAR, FAL OKLARI ŞEYTAN İŞİ İĞRENÇ ŞEYLERDEN İBARETTİR. BUNLARDAN KAÇININ Kİ KURTULUŞA ERESİNİZ. ŞÜPHESİZ ŞEYTAN İÇKİ VE KUMAR YOLUYLA ARANIZA DÜŞMANLIK VE KİN SOKMAK, SİZİ ALLAH’I ANMAKTAN VE NAMAZDAN ALIKOYMAK İSTER. ARTIK VAZGEÇTİNİZ DEĞİL Mİ? (MAİDE 90-91)

Yazarın Diğer Yazıları