BAŞBAKAN VE KAYSERİ ZİYARETİ

Cumartesi günü ilimize gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ziyaretinden izlenimler paylaşacağım. Öncelikle Sayın Davutoğlu hakkında birkaç kelam etmek isterim. Güler yüzü, samimi tavırları ve heyecanı ile herkesi kendisine hayran bıraktı.

Cumartesi günü ilimize gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ziyaretinden izlenimler paylaşacağım. Öncelikle Sayın Davutoğlu hakkında birkaç kelam etmek isterim. Güler yüzü, samimi tavırları ve heyecanı ile herkesi kendisine hayran bıraktı.

Ziyareti boyunca, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü bahane ederek huzursuzluk çıkarmak isteyenlere cevap verircesine her fırsatta Sayın Gül'den övgülerle bahsetti. Son olarak Abdullah Gül'ün ailesini ziyaret ederek adeta ''Bizim aramıza giremezsiniz'' dedi.

Yeni Türkiye hakkında da satır aralarında detaylar veren Sayın Davutoğlu, akademik kimliği ile siyasi kimliğini harmanlayarak İslam'ı ön planda tutan bilim, kültür, sanat alanında ülkemizi, başta Ortadoğu olmak üzere İslam Coğrafyasının İlmi lideri konumuna taşıyacak bir anlayış ile hareket edeceklerinin sinyallerini verdi. Her fırsatta ümmet olma bilincine ve muhacir Suriyeli kardeşlerimize değinen Sayın Davutoğlu, Ensar olma bilinci ile hareket ettiklerini bir kez daha gösterdi.  Ekonomik yatırımlardan ziyade, İnsanı ön planda tutan, insan odaklı bir yönetim anlayışı içerisinde olduklarını, bir siyasetçiden ziyade dünyaya bir akademisyen gözüyle baktığını yaptığı açıklamalarla açıkça ortay koydu.

Kayseri'ye, Kayserililere, Kayseri siyaset zirvesine, hayırseverliğine ve Kayseri şehircilik anlayışına övgüler yağdırdı. 'Kayserililer kabul ederse 21. Yüzyılın Davud-el Kayseri'si benim' dedi. Onca övgüde bulundu ama garip bir şekilde Kayseri heyetinin yüzünü bir türlü güldüremedi.

Davutoğlu, Yoğun programını bölerek Şehit Furkan Doğan Yurdunu ziyaret etmeyi, ümmet yolunda Şehit olan Furkan'ı da yd etmeyi unutmadı.  Sevecen tavırları uzlaşmacı söylemleri ile Kayseri'de her kesimden insanın beğenisini topladı.

Ziyaretler sırasında beni üzen şey ise Kayserililerin Başbakan Davutoğlu'na olan uzaklığı oldu. Ön yargılarını yıkamayan vatandaşlarımızın Davutoğlu'na gerekli ilgiyi göstermediğini düşünüyorum. Dün de bahsetmiştim şehrimize ilk defa gelen Sayın Başbakanı karşılama ve ağırlama hayli sönük geçti. Her ne kadar AK Parti Kayseri İl Başkanlığı on binler gibi yuvarlak bir ifade ile durumu toparlamaya çalışsa da, sönük geçen organizasyonların sıkıntısı herkesin yüzüne yansımıştı. 

***

DAVUD EL-KAYSERİ KİMDİR?

Başbakan Ahmet Davutoğlu Talas'ta katıldığı açılış töreninde kürsüden vatandaşlara 'Kayserililer kabul ederse 21. Yüzyılın Davud-el Kayseri'si benim' diye seslendi. Başbakan seslendi ama birçok kişi Davud el-Kayseri'nin kim olduğunu bilmiyordu. İşte tanımayanlar için Davud el-Kayseri hakkında birkaç küçük bilgi. Davud el-Kayseri 1258 veya 1261 yılları civarında Kayseri'de doğdu. Burada dönemin tanınmış limlerinden Kadı Siracettin el-Ümrevi'den dersler aldı.

Davud el- Kayseri, kendisini yetiştirdikten sonra Kahire'ye gitti. Bir süre burada da eğitim gördü. Dört yıl kadar kaldığı Kahire'den Kayseri'ye döndü. Yazdığı Matla'u Hususi' l Kelim Filmaani Fususi'l Hikem adlı eseriyle Osmanlı Padişahı Orhan Gazi'ye kadar ulaştı. Davud el- Kayseri Nihayet-ül Beyan fi drayetizzaman adlı eserini de bitirdikten sonra şöhreti Anadolu sınırlarının dışına taşmaya başladı. Osmanlıların ilk medresesine Başmüderris tayin edildi. Böylece Osmanlılarda medrese eğitiminin temeli fiziki olarak Orhan Gazi, ilmi olarak da Davud-u Kayseri tarafından atılmış oldu.

Bakmadan Geçme