Adnan EVSEN

Er yada Geç Yine Deprem Olacak mı?

Adnan EVSEN

Deprem konusu ile alakalı olarak bilen, bilmeyen birçok kişi sosyal medya veya başka iletişim araçları üzerinden paylaşım yapmaktadır. Paylaşım yapan ünlü kişilerden birisi de Frank Hoogerbeets dir.  Frank Hoogerbeets, gök cisimlerinin hizalanmasına dayalı deprem tahminleriyle ünlenen (!) Hollandalı araştırmacıdır. 3 Şubat 2023'te Türkiye'de olası bir depremle ilgili sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı ve paylaşımı hızla yayıldı. Medyanın "deprem kâhini" diye nitelediği Hoogerbeets’in, sarsıntı tahminleri yapmak için de SSGEOS adlı bir şirketi olduğu da bilinmektedir.  

Frank Hoogerbeets, 3 Şubat 2023 günü Türkiye’yi de ilgilendiren sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. Bu paylaşım neticesinde başta Türkiye olmak üzere, bütün dünyada depremleri önceden bilen kâhin olarak anılmaya başlandı. Frank Hoogerbeets’in sosyal medya hesabından yapmış olduğu paylaşımının İngilizcesi (orijinali) ve Türkçesi aşağıda sıralı bir şekilde verilmiştir. Konuyu merak edenler ilgili kişinin özel sitesinden (https://frankhoogerbeets.com) kontrol sağlayabilirler.
Sooner or later will be a M 7,5 #earthquake in this region (South Central Turkey, Jordan, Syria, Lebanon) #deprem

Paylaşımın Türkçesi ise şu şekilde. Er ya da geç bu bölgede (Güney Orta Türkiye, Ürdün, Suriye, Lübnan) M 7,5 büyüklüğünde deprem olacaktır. #deprem

Biz yerbilimcilerin, bir yerde deprem olacağını söylemek için şu üç parametreyi mutlak surette bilmemiz gerekiyor. 
Deprem nerde olacak? (il, ilçe, köy/kasaba, mahalle ve koordinat)
Deprem hangi saatte olacak?
Deprem hangi büyüklükte olacak?

Bir topluluğa deprem ile ilgili bu üç sorunun cevabını veremiyorsanız, faydadan daha çok zarar oluşturursunuz. Şimdi Frank Hoogerbeets’in 3 Şubat günü sosyal medya hesabından yazmış olduğu paylaşımın içeriğini birlikte inceleyelim. 

Deprem nerde olacak? Frank Hoogerbeets depremin Güney Orta Türkiye ile Ürdün, Suriye ve Lübnan olmak üzere toplam dört ülkede olacağını belirtmiş. Deyim yerindeyse dört ülkenin de tehlike altında olduğu kayıt altına almış.  Madem bu dört ülke tehlike altındaysa bir tedbir almak gerekir. En azından depremin olacağı saatte şehirler boşaltılır, böylece insan ölümlerinin önüne geçilmiş olur. Tehlike altındaki bu dört ülkenin hangi şehirlerinde, hangi saatte, hangi günde ve ne tür önlem almak gerekiyor belirsiz. İlgili kişinin paylaşımında sadece Türkiye için Orta Güney kısmı diye bahsediliyor. Bahsi geçen kişinin sosyal medya paylaşımını dört ülke için tehlike var açıklamasını da herhangi bir temele dayandıramıyoruz. Üstelik Türkiye için ifade etmiş olduğu paylaşımın içeriğinde hangi fay sisteminin kırılacağından hiç bahsetmiyor. Frank Hoogerbeets bu paylaşımında dört ülkeye ilave olarak İsrail ülkesini de işaret etse yanlış olmazdı. Sanırım İsrail’i ilave etmeyi unutmuş. Çünkü Suriye, Lübnan, Ürdün ülkelerini etkileyecek olan Ölüdeniz Fay Zonu İsrail’i de etkileyebilecek durumdadır. Frank Hoogerbeets’in sosyal paylaşımından depremin nerede olacağı konusu netlik kazanmadığına göre diğer bilinmeyenlere geçebiliriz. 

Deprem hangi saatte olacak? Depremin hangi saatte olacağı ile ilgili herhangi bir kestirimde bulunulmamış. Bu paylaşım içinde sadece er ya da geç diye bir zaman tanımlaması yazılmış olup, üç yıl mı, beş yıl mı, yüz yıl mı, bin yıl mı, belli değil. 

Deprem hangi büyüklükte olacak? Frank Hoogerbeets’in yaklaşabildiği en yakın parametre deprem büyüklüğü oldu. 6 Şubat depremlerinde 7,7 Mw ve 7,6 Mw büyüklüğünde iki büyük deprem olmuştu. 

Deprem bilimiyle uğraşan veya bu işlere birazcık ilgi duyan herkes bilir ki, Türkiye kara kıtası üzerinde yer alan Kuzey Anadolu Fay Zonu ile Doğu Anadolu Fay Zonu üzerinde yer alan segment veya ana faylarda 7 ve üzerinde deprem olabilme potansiyeli vardır. Adı geçen fay zonları tarih boyunca, bu ve benzeri büyüklükte yüzlerce sayıda deprem üretmiştir. Bundan sonraki süreçte de deprem oluşturacağı beklenmektedir. 

Ülkemizde herhangi bir vatandaşımızın 6 Şubat tarihinden önce, işaret parmağını Pazarcık Fayı üzerine koysa ve bu bölgede er veya geç 7,5 Mw büyüklüğünde deprem olacak diye tahminde bulunsaydı öngörüsü yanlış çıkmazdı.  Biliniyor ki bu bölgede er veya geç bu depremler olacak. Bu bölgede bu büyüklükte deprem olabileceğini ilk defa Frank Hoogerbeets’de söylemedi.  Gök cisimleri ile uğraşan Frank Hoogerbeets’den önce de durum böyleydi, bundan sonra da böyle olmaya devam edecek. Doğu Anadolu Fay Zonunun Pazarcık segmentinde 1114 yılında ve 1513 yılında 7,4 M büyüklüğünde çok büyük depremler olmuştu. Jeolojide bir kural vardır. Bir yerde belli büyüklükte bir deprem olduğunda bilinen tekrarlanma periyodu içinde aynı yerde benzer büyüklükte depremler olacaktır. Bu durumu bütün yerbilimciler bilir. Dolayısıyla burada er ya da geç 7,5 M büyüklüğünde deprem olacak diye sosyal medya üzerinden paylaşım yapmak depremi bildi anlamı taşımıyor. 

Bugün bile depremin üç bilinmeyeni hala çözülebilmiş değil. Belki gelecekte bir gün depremler hakkındaki bilinmeyen bütün parametreler bilinir olabilecek. Ama o gün, bugün değildir. 
Ülkemizde başta İstanbul olmak üzere Tunceli ve Bingöl illerini de risk altında tutan, deprem tekrarlanma süresi gelmiş veya çok yaklaşmış olan faylar üzerinde oluşacak depremler, adı geçen illeri tehdit etmektedir.  Bu üç il etrafında yer alan faylarda muhtemel olabilecek deprem büyüklüğü 7 mertebesindedir. 

Bende sosyal medya üzerinden “…İstanbul, Tunceli ve Bingöl’de er ya da geç 7 veya üzeri mertebesinde deprem olacak…”  şeklinde paylaşım yapsam, depremi bilmiş olur muyum? Asla olamam. Siz de inanmadınız zaten. Ama Frank Hoogerbeets’ e inandınız. Oysaki Frank Hoogerbeets ile benim paylaşımım arasında hiç bir fark yok. Onu deprem kâhini diye manşetlerden aşağıya indirmediniz. Gök cisimlerinin aynı hizaya gelmesinden başka elinde hiçbir belgesi olmadan her söylediğini paylaştınız. Ülkemizde aylarca depremi önceden bildi diye yayın yapıldı. Manşetlere taşındı. Yazılı ve görsel medyada günlerce tartışıldı.

Bana inanmadınız. Çünkü deprem hakkındaki üç parametrenin en önemli olanını, yani hangi saatte deprem olacak sorusunun cevabını veremedim. Bilimin geldiği bugünkü şartlar altında da bu sorunun maalesef cevabı yok

Bana inanmayarak son derece de doğru bir davranış sergilediniz. Peki, 6 Şubat depremlerinden önce, 3 Şubat günü sosyal medya hesabından “Er ya da geç bu bölgede (Güney Orta Türkiye, Ürdün, Suriye, Lübnan) M 7,5 büyüklüğünde deprem olacaktır. #deprem” paylaşımı yapan Frank Hoogerbeets ile benim yaptığım paylaşım arasında ne fark var? 

Yıllar önce, 28 Mayıs 2015 tarihini işaret eden Hoogerbeets, en az 8,8 büyüklüğündeki bir depremin ABD’nin batısını vuracağını söylemişti. Açıklaması ABD çapında da gündem oldu.  Peki, bu tarihte ne oldu dersiniz? Hiçbir şey.

Frank Hoogerbeets, başka bir zaman diliminde, 4-8 Mart 2017 tarihleri arasında ABD’de büyük bir deprem olacağı bilgisiyle yine gündeme gelmişti. Hatta ABD dışında Şili, Endonezya, Filipinler ve Peru’nun da aynı tarihler arasında yüksek deprem riski taşıdığını belirtmişti. ABD Jeolojik Araştırma Kurumu (USGS), açıklamalar üzerine “depremler tahmin edilemez, ancak olasılıkları hesaplanabilir” açıklamasında bulundu ve bunun “gezegensel hareketlere göre değil de, tektonik plaka hareketlerine” göre hesaplanabileceğini duyurdu. Hoogerbeets, aldığı yoğun tepkilerin ardından paylaşımlarını ve YouTube videosunu yayından kaldırdı.
Değerli dostlar; yerbilimlerinin geldiği bugünkü noktada depremin üç bilinmeyenini hala bilemiyoruz. Depremin iki bilinmeyeni olan yer ve büyüklük konusunda bir kestirim yapabilsek bile, depremin hangi saatte olacağı konusunda henüz kimsenin bildiği bir şey yok. Depremlerin oluş zamanı hakkında da bilgimiz olmadığı sürece de “… falan yerde deprem olacak…” şeklinde çığırtkanlık yapmak, faydadan çok zarar getirecektir. Bizlere düşen bilinçli birey, dirençli şehir oluşturmaktır. 

Depremi önceden bildim diyenlere lütfen itibar etmeyiniz. Deprem konusunda bilgilerimizi güncellemeye, konu ile ilgili olan kurum, kuruluş ve bilim insanlarına kulak vermeye devam edelim.

Afetsiz günler dileğimle…

Yorumlar 4
Bahattin ÜRESİN 30 Mayıs 2024 19:44

Bilinmeyenler üzerinden değil, bilinen deprem gerçekleri üzerinden hareket ettiğimiz zaman sorun büyük oranda hallolacaktır. Bu gerçeklerin birincisi, fay hatları üzerine yapı inşa etmemektir; ikincisi sıvılaşan zeminler üzerine yapı inşa etmemektir; üçüncüsü, dere yataklarına ve uygun olmayan başka zeminler üzerine yapı inşa etmemektir; dördüncüsü, mühendislik hizmetlerinde ve yapı denetiminde sıfır hoşgörüdür. Beşincisi ise -Kayseri özelinde düşünürsek - özellikle belediyelerimizin bu gerçekler üzerinden ne gibi tedbirler alıp uyguladıklarıdır. Frank Hoogerbeets gibi büyük bir deprem uzmanının (!) dediklerini merak ettiğimiz kadar bunu merak etsek daha faydalı olur diye düşünüyorum.

Ensar Şahin 25 Mayıs 2024 15:11

Batılılar derse inanırız, bizden olan derse inanmayız. bir çok konuda böyle önyargılarımız var. teşekkür ederiz bilgileriniz için.

Murat Soytürk 22 Mayıs 2024 05:29

Teşekkürler sayın hocam ????

Yazarın Diğer Yazıları