'Bir Yanda Yıldızlar, Diğer Yanda Kepenkler'
Enis Melih ELİAÇIK
Transfer sezonu geldiğinde Türkiye'de futbol iki farklı yüzünü aynı anda gösterir. Bir yanda milyon eurolar havada uçuşur, yıldız oyuncular kırmızı halılarla karşılanır, sosyal medya tören havasına bürünür. Diğer yanda ise Anadolu'nun mütevazı kulüpleri, borçlarını ödeyemediği için kapılarına kilit vurma noktasına gelir. Bu çelişki artık sadece acı bir tablo değil; Türk futbolunun yapısal çöküşünün sessiz çığlığıdır.
Süper Lig’in büyük kulüpleri Avrupa’nın devleriyle yarışır gibi görünse de, gerçekte kendi aralarında sürdürülemez bir rekabet içindeler. Her yıl daha da büyüyen borçlara rağmen transferden geri durmayan bu kulüpler, mali disiplinin en temel kurallarını bile hiçe sayıyor. Bir futbolcu için ödenen 10 milyon euroluk bonservis bedeli manşetlerde yer bulurken, aynı ligde yer alan Anadolu kulüplerinin elektrik faturasını ödeyemediği gerçeği çoğu zaman arka planda kalıyor.
Geçtiğimiz sezon birkaç Anadolu kulübü, federasyona borçlarını ödeyemediği için lisans başvurusu yapamadı. Bazıları transfer tahtasını açamıyor, bazıları ise genç oyuncularla ayakta kalmaya çalışıyor. Taraftar desteği, sponsor geliri ve yayın pastasından aldığı pay büyük kulüplere kıyasla oldukça düşük. Bu eşitsizlik, rekabetin doğasını bozduğu gibi futbolun tabana yayılmasını da engelliyor.
Bir başka problem ise, bu Anadolu kulüplerinin birçoğunun yerel yönetimlere veya belediyelere bağımlı olması. Siyasi değişiklikler, kulüplerin kaderini doğrudan etkileyebiliyor. Profesyonel bir spor kulübü, bir belediye müdürünün keyfiyle yönetilmemeli; sürdürülebilir, bağımsız ve şeffaf bir yapıya kavuşmalı.
Peki çözüm ne?
Öncelikle, Türkiye Futbol Federasyonu’nun güçlü bir mali denetim mekanizması oluşturması gerekiyor. UEFA'nın Finansal Fair Play kuralları yerel ölçekte kararlılıkla uygulanmalı. Yayın gelirleri daha adil dağıtılmalı, altyapı teşvikleri ciddi biçimde desteklenmeli. Ve belki de en önemlisi, futbolun artık bir “gösteri arenası” olmaktan çıkarılıp yeniden “sporun ruhuna” döndürülmesi sağlanmalı.
Bugün parlayan transfer yıldızları, yarının mali enkazına dönüşebilir. Oysa futbolda esas olan, sadece bugünü değil yarını da planlamaktır. Büyük kulüpler ışıklar içinde sahne alırken, Anadolu’daki futbol ocaklarının sönmesine izin vermemek hepimizin sorumluluğu.
