Ensar ŞAHİN

Mevlid-i Nebi Haftası

Ensar ŞAHİN

Mevlid-i Nebi haftası    

Mevlid, doğum zamanı demektir. Mevlid  Gecesi, Peygamber Efendimizin doğduğu gecedir.  

Peygamberimiz (sav)  571 yılında Kameri aylardan Rebiulevvel ayının 12. gecesi; Miladi takvime göre de 20  Nisan’da  doğmuştur.  Bu mübarek geceye halk arasında "Mevlid Kandili" denir. 
Peygamber Efendimizin (sav) doğum günü, bütün Müslümanların bayramıdır. 

Bu gece, Müslümanlar arasında yüz yıllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz derin bir saygı ile anılmaktadır.

Ülkemizin tüm köy, kasaba, şehirlerinde; cami, Kur’an Kursu ve okullarında Peygamber Efendimizin bir ahlakî yönü anlatılmaktadır. 

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu yıl düzenlediği etkinliklerin teması ise “Peygamberimiz, Cami ve İrşat”.
 
Büyük Türk Alimi Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı "Vesiletün Necat" olan eser O'nun doğumunu, risaletini ve mucizelerini en güzel bir şekilde dile getiren değerli bir eserdir. 

Peygamberimizin doğum yıldönümlerinde okunan mevlidleri saygı ile dinlemek, O'nun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç şüphesiz necip milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bağlılığının bir ifadesidir. 

Yer yüzünde şimdiye kadar gelmiş geçmiş hiçbir insan O'nun kadar sevilmedi.

Yer yüzünde şimdiye kadar gelmiş geçmiş hiçbir insan O'nun kadar anılmadı.

Dünyada gelmiş geçmiş hiçbir insanın vefatının ardından, O'na duyulduğu kadar üzüntü duyulmadı, gözyaşı dökülmedi.

Ve yine hiçbir insan O'nun kadar özlenmedi.

Sevgili Peygamberimizin tebliğ ettiği İslâm dini ile dünya aydınlandı, tek Allah inancı ile kalpler nurlandı. 

Eşitlik, adalet ve kardeşlik geldi. O'na inanan toplumlar gerçek huzura kavuştu. O'nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır. 

Bununla beraber, O'nun ahlâk ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir. Asıl o zaman O'nun sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz.

Muazzez Peygamberimizin doğumunu anarken, yalnız mevlid okumak, ilâhiler söylemek ve kandil simidi dağıtmak yeterli değildir.
 
Onun doğumunu anmaktan asıl maksat, evrensel olan risaletini, yüksek ahlâkını,  fazîletini, adalet ve doğruluğunu hatırlamak ve bunları hayatımızda uygulama azmini tazelemektir. 

Yüce Allah’ın sevgisine, hoşnutluğuna ve bağışlamasına ermenin yegane yolu, Hz. Peygamber’in yolundan gitmektir.  Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur: “(Ey Muhammed!) De ki: Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.”(Ali İmran,31)

O’nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti. 

Onun öğretileriyle tüm cahiliyye  adetleri terkedilmiş, çok kısa bir zamanda insanlığın iftihar tablosu diye adlandırdığımız  Asr-ı Saadet dönemi aynı insanlar tarafından yaşanmıştır.

Yirmi üç yıl gibi kısa bir zaman sürecinde bütün dünyaya model olma özelliğine sahip bir iman ve ahlak toplumu oluşturması, bu başarının en bariz göstergesidir. 

O sadece bir kavme veya millete değil, bütün insanlığa peygamber olarak gönderilmiştir. Ve bütün insanlığın huzuru ve mutluğu için çaba göstermiştir. Mesajları da evrenseldir.

Hayatın gayesinin, yaratılışın manasının silindiği / yok olduğu, her şeyin manasız olduğu, başı boşluk ve hüzün örtülerine büründüğü 21. yüzyılın modern insanı;  maddi anlamda çağlar atlayıp bütün ihtiyaçlarını karşılamış ama ruhunu paslandırmış ve çürütmüştür.

İslam, çağları aşan bir muştudur! Efendimizin doğumu alemlere / insanlığa rahmettir. O’nun risaletiyle  Allah,  insanlığa son mesajını / vahiylerini  sundu.

Günümüz Müslümanlarına düşen sorumluluk da, bu ışıklar saçan kandili, hem içimizde hem de çevremizde yeniden keşfetmek ve onun telkin ettiği değerleri hayatın içine taşımaktır.

Hepinizin Mevlid-i Nebi haftasını kutluyorum.  Alemlere rahmet peygamberimizin (sav) doğumunun; İslam alemine ve tüm insanlığa barış, huzur, mutluluk ve adalet getirmesini  Cenabı Allah’ tan niyaz ediyorum.

Peygamberce bir düşünüşün, Muhammedî  bir misyonun / vizyonun / aksiyonun tüm gönüllere sirayet etmesi dileklerimle… 

Ey Nebi!  BİZ SENİ GÖRMEDEN SEVDİK...  

Sen’i görmeden sevenlere Selam olsun…
 

Yazarın Diğer Yazıları