Gülcan Deniz

Eskiler ve şimdiler

Gülcan Deniz

Eskiler hep farklı gelir farklı anlatılır. Gelenek görenekler, değerler, arkadaşlıklar, ilişkiler, dostluklar değişti dönüştü. Bir güler yüzle karşılarken insan insanı, şimdilerde aynı güler yüzde imalı güler oldu. İmalı gülüşlerinin altında karşılıksız bir sevgi, muhabbet besleme duygusu değil de, “kesin bir şey var” bakışı ya da “bak bak kesin şöyle düşünüyor, neyse işim düşer güleyim” duygusu yatar oldu.

Biraz samimiyet kurulunca yapılan konuşmalar görüşmeler, gezintiler ve yeme içmelerin ardından bazı zamanlar gelir ki samimiyete kuşku düşürür. Güven olmadığı için de samimiyette bulanık bir hal oluşur ve bir taraf günümüzde şu yüzden samimi işi düşecek kesin ondan samimi diyor ve öyle devam ediyor arkadaşlığını.

Bir anlamda ikiyüzlülük bu durum. İkiyüzlülük, günümüz rekabet dünyasının, hırslarımızın sarıp sarmaladığı ilişkilerimizin menfaatçiliğin birer yan etkileri aslında. Menfaati sağlayana kadar yani köprüyü geçene kadar mış gibi davranır olduk. Acaba eskiler de öyle miydi?

Borç isteyecek olursunuz, güvenilmez, varsa paylaşılmaz ama o borç verilmez. Hibe etmeyi geçtik, borç isteye dahi geçiştirilir oldu. İnsan insandan kopunca alacak verecek de kurumsallaştı. Bankadan borç istiyor fazlasıyla geri ödüyoruz hatta. Ya da bir konu açacak oluyoruz, dedikoduya dönüyor, laf kapmaya çalışıyor ve sonraki zamanlarda öğrendiklerimizi kullanmak için zamanını bekliyoruz. Sahi, neler değişmiş hayatımızda!

Mesela özel günler olur ya, önceleri o özel güne akraba eş dost mahalleli el birliği olur özel günün, kötü günün üstesinden gelirlerdi. Şimdiyse gelecek gidecek kaygısı oluştuğundan ve sevme sayma duygusu kalmayınca, insan seçer olduk. Şundan bundan dolayı gitmemek misali! Bir düğün nişan ortamında eğer durum uygunsa bir hediye veriliyor ama hediye hibe değil de borç gibi veriliyor. Kıyıya köşeye not ediliyor ki zamanı gelince “onun kızı, oğlu” evlenecek olurken duruma göre davranılıp ona göre hediye götürülsün. Ya da bizdedir evlenecek kişi, listeye bakılır, kime ne götürüldüyse dengi beklenir ya da misli beklenir. Gelmedi mi yaftalanır ve uzaklaşır, dedikodu listesine bir isim daha eklenmiş olur.

Her ne olursa olsun, değerlerin yitirildiği değiştiği, arkadaşlıkların dostlukların azaldığı bu ortamda ilişkileri bitirmemek gerekiyor ve buna direnerek üç beş kişi de kalsak mümkün olduğunca bu duyguları ve değerleri yaşatmalıyız. Bir dosta çok mutlu olacağı bir hediye almak zor değil. Yüzündeki mutluluğu, gözündeki ışıltıyı görmeye değer.
 
 

Yazarın Diğer Yazıları