
Korku ve ümit
Mehmet Fatih OKUT
Amerika yeni başkanına nihayet kavuştu. Trump’la ilgili duyduğumuz, izlediğimiz ve okuduğumuz tahminler, spekülasyonlar, öngörülerden sonra gerçekle, Trump gerçeğiyle, yüzleşme zamanı geldi. Bakacağız neler olacak. Amerikan halkına ve dünyaya etkileri yavaş yavaş belirginleşecek. Başta Filistin ve Ortadoğu ülkeleri olmak üzere, Rusya, Çin, Hindistan ve AB ‘nin pek çok kaygıları nasıl birer karşılık bulacak, göreceğiz. Dünya yeni Amerika’dan hem endişe duyuyor, hem de içten içten beklentiler taşıyor.
Türkiye’de, Trump’ın liderliğinin en çok bize ne gibi etkileri olacağı tartışıldı. Nato, İncirlik, PYD, Kıbrıs ve Suriye konularında neler olacağı merak edildi. Bazıları da bol keseden tahminler yapıyordu. Bizimkiler de endişe ve beklenti içindeydi.
Aslında Trump, şimdiye kadar, daha çok seçmenlere göre konuştu ve istediğini aldı. Fakat koltuk başka bir şeydir. Ona oturmadan konuşmak pek akıllıca olmaz, yoksa toslarsınız. Seçmenlerin önünde fazla atarsanız sonra sizi onlara taşlatırlar.
Bana göre Trump yalancı bir adam. Öyle bir karakter, gerektiği kadar yalan söyler ve söyledi. Hem de kendi halkına. Pek çok ekonomik vaadi oldu. Obama yönetimini çok suçladı. Kendisinin Amerika’yı çok daha güçlü yapacağını seçim meydanlarında haykırdı. Bir çok şeyi haykırdı; olmayacak şeyler dahil. Obama’nın vaatleri bile daha insaflıydı, fakat o da hepsini gerçekleştiremedi. Trump çok daha uçuk vaadlerde bulunarak geldi. Bazılarını gerçekleştirebilir ama onun da ne kadar gerçekçi olup olmadığını yakın zamanda göreceğiz.
Bu arada Obama tayfası da giderayak bir sürü tantana çıkardı. Oradaki iki siyasi cephe arası mücadelenin öfke dolu olduğu belliydi. Bunun sebebi çıkar mücadelesinden başka nedir. Orada dinler savaşı yok. Sadece ‘paraya tapanların’ savaşı var.
Dünya Trump’ın pervasızca yaptığı açıklamaları karşısında hem korkuya kapıldı, hem de ona güvenmek ister gibi ümitlendi. Özellikle Avrupa ve Asya ülkeleriyle atışmalarına şahit olduk. Rusya istisnası var; ama o da net ve oturmuş değil.
Trump’ın, göreve gelir gelmez verdiği emirlerin bir kısmı Avrupa ve Asya ülkelerini, bir kısmı da bizzat kendisini vuracak. Bu gelişmeleri Allah’u Alem, görevdeki ilk 6 ayında görürüz. Yine Rusya ile olan yeni girişimlerin neler olacağını da göreceğiz.
Ben sorumu, acizane “Trump ne yapar/yapmaya çalışır” diye sormuyorum. “Trump’ın yaptıkları, ülkesinde ve dünyada nelere sebep olur” diye soruyorum. Çünkü Allah dilerse zalimler eliyle kendi dinine hizmet ettirir.
Batıl Hakka taarruz ettiğinde bu, Hakkın batıla nüfuz etmesini başlatır. Hakka doğru yapılan hamleler, Hakkın onların içine içine girmesini mecbur kılar. Bu kaçınılmazdır. Yani Trump çabalar ancak her iş Allah’ın istediği noktada son bulur.
Amerika, sıradışı bir başkana, ‘paraya, güce ve nefsine tapan’ bir başkana kavuşuyor. Böyle biri sizce nasıl iş yapar. Demem o ki, kimse ondan bir şey ümitlenmesin. Hayatı boyunca para için yaşamış bir adam, 70 yaşından sonra insan hakları için, özgürlük, adalet, merhamet, hoşgörü ve/veya insaf için “gerçekten” bir şeyler yapar mı?
Milletimiz medyanın pervasızlığı yüzünden, yanlış şeylerden korkup yanlış şeylerden ümide kapılıyor. Çok yazık. Biz Müslümanız. Yalnızca Allah’tan korkar ve yalnız ona ümit bağlarız. Çünkü vekil olarak Allah bize yeter..
ABD’nin gücü Trump’ın talimatları ile harekete geçecek; ekonomik, askeri, siyasi ve sosyal sonuçları olacak. Bize ne kadarı yansır derseniz, dolardaki yükselme gibi, PYD’nin, DEAŞ’ın, Suriye’nin ne olacağı gibi konularda bir şeyler olacaktır. Ancak olumlu ya da olumsuz olabilir.
Beni en çok düşündüren Filistin.. ABD elçiliğinin Kudüs’e taşınması büyük bir felaket olur. Tek devletli Filistin; yani İsrail’e teslim edilmiş bir Filistin bütün İslam alemini kahreder. Peki sormak istiyorum: Obama yönetimi neden şimdiye kadar böyle şeyler yapmadı. Çünkü olamazdı. Döner dolaşır Amerika’nın Ortadoğu planlarını mahvederdi.
Ticari tecrübelerle siyasi emirler vermenin sonuçları tüm taraflar için yıkıcı olacaktır. Trump’ı, seçim döneminde yaptığı hatalardan çok daha fazla, koltuğa oturduktan sonra yapacağı hatalar bekliyor. Dünyayı yönetmek matematikle olur; emirler vermekle olmaz. Obama ve ekibi daha mı az akıllıydı; hayır !
Her general bir önceki savaşa hazırlanır. Trump ise kendi geçmiş ticari tecrübelerine göre bir başkanlık deneyecektir. Lakin olmayacak ve zor oyunu bozacaktır. Hatalar ve çarpıklıklar olacaktır. Ancak, Amerika devleti kurumlarıyla gerçekten çok sağlam bir yapıdır. Bunu kabul ediyorum. Ancak başkanın yanlışlarını nasıl tolere edecek bilemiyorum. Bakacağız.
Ben, ABD’nin yeni başkanından, bizim için yapmayacağı şeyleri beklemiyorum. Ama biliyorum ki, Trump, daha büyük yüklerin altında acemilik çekerken, bizimle çalışmak için elini uzatacak.
“Talih hazır beyinlere güler” derler. Biz Amerika’nın yeni başkanının hamleleri karşısında hazır mıyız.? Elbette hazır olmak zorundayız. Masaya güçlü oturan bir Türkiye, tüm İslam coğrafyasının ümidi olacak.
Her zaman söylerim: Türkiye, bulunduğu bu tarihi yerde, bir “diplomasi devi” olmak zorundadır. Dünyada, her taşın altından Türk diplomatlar çıkmalıdır. Adam yetiştirmeliyiz. Gençlerimiz ülkelerden geçmeli, tanımalı, dil bilmeli ve çok okumalı. İslami şuurla, hem diplomasi hem de tebliğ görevi yürütmelidir. Bu işler, en iyi şekilde devletle yapılır. Dua edelim inşallah.
Şu kesin bir şeydir ki, Avrupa birliği misali, Ortadoğu’da bir İslam birliği olursa “büyük İsrail” olmayacak. Tramp ise, tabii ki “büyük İsrail”e hizmet edecek. Ben şimdiden Filistinimin ızdırabına düçarım. Yüreğim azaplar içinde.. Göğsümdeki ateş büyüyor.. Buna razı değilim!
Allah (c.c.), KORKU VE ÜMİTLE, yalnız ona güvenen ve ona dayanan sabır sahipleriyle beraberdir.
Görünüşe göre, Trump’ın hamleleri hem dünyaya hem de Amerika’ya pahalıya patlayacak.