Murat SERİM

Altınla Bezenen Sanat Tezhip

Murat SERİM

Değerli dostlar İstanbul Fatih’te tezhip sanatı icracısı Müzehhibe Emel Sönmezışık Türkmen Hanım’la geleneksel Türk süsleme sanatlarından tezhip sanatını konuşacağız.

Emel Türkmen, Mimar Sinan Güzel Sanatlar  Üniversitesi Geleneksel Türk  Sanatları Bölümünden 1998 yılında birincilikle mezun olmuştur. Üniversitede aldığı cilt sanatı eğitimiyle bir mücellit olarak pek çok el yazması kitapların ve özel koleksiyonlarda bulunan kitapların bakım ve onarımını yapmıştır. Ulusal ve uluslararası pek çok sergide tezhip çalışmalarını sergilemiş olup yurtiçi ve yurtdışındaki muhtelif müze ve özel koleksiyonlarda eserleri bulunmaktadır.

Geleneksel sanatlar yarışmalarında uzun yıllar jüri üyeliği yapmıştır. Pek çok vakıf ve kurumda tezhip dersleri vermiş olup hâlen mezun olduğu bölümde Türk cildinde tezyinat dersleri ve belli aralıklarla Katar’ın başkenti Doha’da da tezhip dersleri vermektedir.

Ayrıca Fatih’te bulunan ve şu anda söyleşi yaptığımız Hüseyin&Emel Sanatevi’nde klasik tezhip ve cilt çalışmalarının yanında modern tasarımlar icra etmekte olup atölyesinde cilt ve tezhip dersleri vermektedir.

 

Değerli hocam söyleşimize hoş geldiniz.

Hoş bulduk.

Hocam, tezhibin kelime anlamı nedir?

Tezhibin kelime anlamı altınlamak manasına geliyor. Zehep kelimesinden türemiş bir kelimedir. Ezilmiş varak halde bulunan altının ezilmiş ve fırça ile sürülebilecek hâle getirilmiş olmasıyla beraber muhtelif renklerin kullanımıyla gerçekleştirilen çok parlak ve cazip bir sanattır. Aynı zamanda çok naif ve ince bir sanattır. Tabi, güzel sanatların hattan sonra gelen en önemli sanat diyebiliriz. Çünkü kitap ve yazının gelişmesiyle birlikte aslında kendine bir yer edinmiş. Kitabı tamamen süslemek, tezyin etmek maksadıyla kullanılmış bir sanattır.

O zaman hocam tezhip sadece yazının kenarındaki süsten başka neleri ifade etmektedir?

Yazı tek başına sade bir görünüm arz eder aslında. Burda tezhiple ilgili birlikteliğinde güzellik tamamlanmış olur. Yani aslında günümüzde durum çok daha farklı ama önceden kitap sanatı olması babında yazının çevresinde, girişinde, kitabın ilk sayfalarında, Mushaf ise ser levhasında son derece güzel tezhiplerle süslenerek değerine daha da değer katmakla yapılmış süslemeler bunlar.

Tezhip sanatında kullanılan teknikler nelerdir hocam?

Tekniklere gelince birden fazla tekniği var. Klasik tezhip dediğimiz ince motiflerle çalışılan ve zeminli dediğimiz uygulamalar var. Bunlar son derece ince, çok aşırı detaylı olmayan ama gözle görünemeyecek kadar küçük motiflerden oluşan süslemelerdir. Bir taraftan da halkâr dediğimiz bir teknik var. Bu da sayfa kenarlarında daha çok karşımıza çıkar. Daha iri motiflerle ama zemin kullanılmadan altın yada sulu boya tekniğiyle yine renklerle çalışılan. Farklı teknikleri de var bu tarzın. Bir de zerefşan dediğimiz altının farklı şekillerde serpilerek kullanılan birkaç çeşidi var. Yine sayfa kenarlarında süsleme maksatlı. Murakkalarda da karşımıza çıkar. Hatta bazen levhalarda da görürüz. Yine süslemek maksatlı kullanılan altın parçacıklarından oluşan bir süsleme türüdür.

Tezhip sanatında kullanılan motifler nelerdir hocam?

Bir nebati karakterli motiflerimiz var. Hayvani karakterli motiflerimiz var. Bir de bulut motifimiz var. Nebati karakterler dediğimiz hatayi grubu motifler yaprak, gonca, penç, hatayi ismini verdiğimiz motiflerdir. Hayvani karakterlere gelirsek bunun başını rumi motif çeker. En önemlisi rumidir. Ruminin kendi içinde çeşitlere ayrılmasıyla beraber kullanım tekniği Türklerde özellikle Osmanlı Dönemi’nde baş unsur olarak kullanılır. Rumi en önemli motif diyebiliriz burda. Hatta rumi üslubu kelimesi de kullanılır bu sebepten dolayı. Tabi bulut da bize Çin’de gelen özellikle II. Beyazıt Dönemi’nde Osmanlı kitap süsleme sanatlarına dahil olan bir motiftir ki yine aynı şekilde hatayi ve Rumilere ek olarak üçüncü unsur olarak girer. Fakat bir taraftan çintemani dediğimiz aslan postu ve üçlü noktalardan oluşan yine hayvani figürler var. Şunu da söylemekte fayda var: Selçukluda ve erken dönemlerde Uygur Türklerinden gelen bizim resim sanatına yani hayvani karakterli hayvan görünümlü bir sürü… tabi bunlar süsleme maksatlı. Aynı zamanda sembolize edilen de fonlarımız var. Bunlar İslamiyet’i kabulünden sonra durumu değiştiriyor. Genelde kaynaklar bu şekilde belirtmekle beraber farklı düşünceler de var tabi. İslamiyet’in kabulünden sonra suretin kullanılmaması özellikle dini kitaplarda Mushaflarda tamamen soyutlanmış hâli rumiye dönüşüyor aslında. Yine mimarilerde yada başka alanlarda görülen o şahinler işte farklı hayvan figürleri bu sefer rumi olarak karşımıza çıkıyor. Yani hayvani karakterli fonlar aslında diğer bulut ve hatayide son derece güzel bir şekilde kullanılmış ve süsleme sanatlarımıza girmiş.

Anladım hocam. Tezhip sanatına özel kavram ve ifadeler var. Bunların ne olduğunu açıklamanızı isteyeceğim sizden. Bir tanesi murakka germek. Murakka germek nedir?

Murakka germek kitap sanatı olduğunu söylemiştik ancak kitap sanatları içerisinde murakka bugünün diliyle albüm formunda hatların yazıldığı kitaplar var. Bunların bazıları körüklü, bazıları ise kitap şeklinde oluyor. Burda aslında murakka kısmı bunun kağıt yerine biraz daha sert bir yüzey elde etmek maksatlı birkaç kağıdın farklı yönlerine veya aynı yönüne denk getirecek şekilde üst üste yapıştırılmasıyla oluşturulmuş karton diyebileceğimiz daha kalınca sert zeminlere murakka diyoruz. Murakka germek de üst üste yapıştırma esnasında -daha sonra sökmek maksadıyla belli bir yüzeye yapıştırıldığı için- tabiri caizse davul derisi gibi gerilerek kurumasından geliyor aslında. Çünkü ıslatılmış kağıtlar veya nemlendirilmiş kağıtlar kullanılan yapıştırıcının da etkisiyle önce kendini bırakıyorlar sonra -bu cilt kapları için de geçerli. Ciltlerin iç kısımlarında da murakka kullanılır- istenilen kalınlık elde edildiğinde kurumaya bırakılır. Kuruma esnasında onlar gerilmeye başlıyorlar. Ayrılan lifler çekiyor kendini, gevşeyen lifler tekrar toparlanmaya başlıyor. O yüzden murakka germek deniyor aslında. Ama levha sanatlarında daha çok yani tezhibin levha kısmında daha çok ön plandadır.

1.bölümün sonu

Yazarın Diğer Yazıları