Bismillahirrahmanirrahim.
"Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve yerden sizin için çıkardıklarımızdan Allah yolunda harcayın. Kendinizin göz yummadan alıcısı olmayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki Allah, her bakımdan zengindir, övülmeye lâyıktır." Bakara Suresi: 267. Ayet
Alemlerin Rabbi, herşeyin yegane sahibi olan Allah'a hamd, Râsulü Hazreti Muhammed'e salât ve selâm olsun. Selâm olsun tüm peygamberlere ve Hakk'a tabi olan kullara.
Mülkün yegâne sahibi Yüce Allah'tır. Biz sahip olduğumuz herşeyin bir nevi emanetçisiyiz. Yüce Allah'ın bize vermiş olduğu nimetleri saymaya kalksak saymakla bitiremeyiz. Bu durum Nahl suresi 18. ayette de haber verilmiştir. Yüce Allah'ın lutfettiği bunca nimete şükretmek gerekmez mi? Nasıl ki herşeyin bir karşılığı varsa bu nimetlerin elbette karşılığı vardır. Kula yakışan nankörlük yapmak değil, şükredici olmaktır.
Şükür; nimetleri yerli yerinde Allah'ın rızasına uygun kullanmak ve Allah'ın emrettiği şekilde infak etmekle olur. Sadece sözlü şükür yeterli değildir.
Yüce Rabbimiz bize Kitabında "Ey iman edenler! Hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı kıyamet günü gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayın..." (Bakara Suresi:254. ayet) buyrularak infak emredilmiştir. İnfak Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için harcamada bulunmak demektir. Bu kavram dinimiz İslam'da zekat ve sadaka kavramlarıyla ifade edilmektedir.
İbadetlerde samimiyet esastır. Dolayısıyla bu emr-i ilahiyi yerine getirirken asla gösteriş için yada Allah rızası dışında başka amaçlar için yapmamalı, ihlâs ve samimiyeti ön planda tutmalıyız. Yüce Rabbimiz İsra suresi 26-27. Ayetlerinde:
"Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma. Çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankörlük etmiştir." infakı emrederken israfı da yasaklamıştır.
İnfakın bir ölçüsü olduğu gibi bir de şekli vardır. Yüce Rabbimiz bu ölçüyü ve sekli bize "Ey iman edenler! Allah’a ve âhiret gününe inanmadığı halde malını insanlara gösteriş yapmak için harcayan kimse gibi sadakalarınızı başa kakmak ve incitmek suretiyle boşa çıkarmayın. O kimsenin misali, üzerinde toprak bulunan düzgün ve yalçın bir kayadır; kayanın üzerine şiddetli bir yağmur yağmış, onu çıplak halde bırakmıştır. Bu gibilerin kazandıkları hiçbir şeyden istifadeleri olmaz ve Allah, inkârcı topluluğa hidayet vermez." (Bakara Suresi 264) ayet-i kerimesinde bildirmiştir. Bu yüzden infak hususunda çok hassas olmak gerekir. Zira farkında olmadan yaptığımız iyilikleri kendi elimizle yok etmiş oluruz. İnfak ederken verdiğimiz şeyleri de özenle seçmeli kendimizin almak istemeyeceği şeyleri vermeye kalkmamalıyız. Zira Yüce Rabbimiz konuya başlarken zikretmiş olduğumuz ayet-i kerimesinde bize bu konuda uyarıda bulunmuştur. Yine infak hususunda gizli-açık, gece-gündüz infak etme ifadeleri de oldukça manidardır. Bakara Suresi 274. ayetinde Yüce Allah "Mallarını gece gündüz; gizli ve açık Allah yolunda harcayanlar var ya, onların Rableri katında mükâfatları vardır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olacak değillerdir." buyurarak bir nevi infakın vakti ve şekli konusunda bilgilendirmiştir. Mahzun olmak, kaybedenlerden olmak istemiyorsak bu emri yerine getirme konusunda çok hassas olmalıyız. Zira Yüce Rabbimiz Bakara Suresi 262. ayetinde: "Mallarını Allah yolunda harcayan, sonra da harcadıklarının arkasından başa kakıp incitmeyenler için rablerinin katında özel karşılık vardır. Artık onlar için korku yoktur, onlar üzüntü de çekmeyeceklerdir." müjdesinde bulunmuştur. Unutmamalıyız ki emanetçisi olduğumuz mallar, evlatlar bizim için imtihan vesilesidir. Bu husus Münafikun Suresi 9. ayetinde "Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.
10.Ayet: Herhangi birinize ölüm gelip de: Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam! demesinden önce, size verdiğimiz rızıktan harcayın." buyurmak suretiyle haber verilmiştir. Velhasıli kelam infak Yüce Allah'ın emridir. Öyleyse bu ilahi emri; infakı toplumun saadeti ve ebedi saadete kavuşmak için ihmal etmemeli, vakit varken infak etmeliyiz.
Allah'ım! Bizi ve neslimizi eceli gelmeden imanlarını salih amellerle süsleyen, kalpleri Allah, Peygamber aşkı ile dolup taşan, Hakk'ı zikreden, O'na şükreden ve imtihanı kazanan, Hakk aşığı salih, muttakî kullarından eylesin. Allah'ım! Bütün dua ve ibadetlerimizi hayırlısıyla kabul etsin. Semavi ve dünyevi her türlü tehlikelerden, kaza ve belalardan korusun. Bizi ve neslimizi dini yalnızca Allah'a has kılarak, rahmetini umarak, azabından korkarak daima vazifesini yapan, akıl sahibi kullarından eylesin. Allah yâr ve yardımcımız olsun.
İNFAK ET ALLAH İÇİN
İnfak et Allah için,
Gizli açık farketmez.
Malından infak ile,
Maldan bereket gitmez.
Güzel söz sadakadır.
Sahibi sadıklardır.
Güzel sadaka veren,
Rasul'e (sav) sadık yârdır.
İnfak etmek güzel şey,
İnsanı insan yapar.
İnfakta yarışanlar,
Cennette makam yapar.
Birin çıkar yediye,
Rabbinden bir hediye.
İnfak et sen Hakk için,
Çıkarsın yediyüze.
Rabbin lütfu geniştir.
Kat kat arttırır verir.
Allah için verirsen,
O seni sevindirir.
Öyle bir infak et ki,
Muhtaçlar incinmesin.
Allah katında sen de,
Has mükafat göresin.
Sevip istediğinden,
Sen infak etmelisin.
Hoşlanmadığın şeyi,
İnfak etmemelisin.
Başa kakılan iylik,
Kayada toprak gibi,
Yağmurun darbesiyle,
Yok olur toprak gibi.
Cimriliği emreden,
Körolası şeytandır.
Uyma lanet şeytana,
Ahretini nurlandır.
Şeytanın telkinine,
Sakın kapılmayasın.
Korkuya kapılarak,
İnfaktan kaçmayasın.
İnfak eden kullara,
Lütuf ve mağfiret var.
Rahmanı seven kullar,
Sonsuz Cenneti boylar.
Cömertlik anahtardır,
Cennetin kapısına.
İstiyorsan Cenneti,
Sen de cömert olsana.
Muhibbi Rasul sen de,
İlahi emri dinle!
Allah'ın verdiğinden,
Güzelce infak eyle.
Dr. Resul COŞKUN
(Gül Sevdası Şiir kitabımdan)
