Resul COŞKUN

Kurtuluş Çağrısı: EZAN

Resul COŞKUN

Bildirmek, davet etmek, çağrıda bulunmak, ilan etmek gibi anlamlara gelen Ezan dini terim olarak farz namazların vaktinin girdiğini bildirmek için yapılan kendine ait özellikleri olan bir çağrıdır. Ezan Allah'ın en büyük oluşunu ve birliğini haykırmaktır. Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un ifade ettiği gibi şehadetleri dinin temeli olan bir haykırıştır. Ezan mü'minleri ibadete çağırırken, mü'min olmayanları da imana davet içermektedir. Ezan aynı zamanda bir kurtuluş çağrısıdır. Zira "Hayyâ alel felah" ifadesi haydin kurtuluşa anlamına gelmektedir.

Namaz Mekke döneminde farz kılındığı halde Ezan Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed'in (sav) Medine’ye hicretinden sonra belirlenmiştir. Bir süre namaz vakitlerinde sokaklarda “es-salâh es-salâh” (namaza namaza!) diye çağrıda bulunulduysa da bu yeterli olmuyordu. Namaz vaktinin geldiğini haber vermek üzere bir işarete ihtiyaç duyulmaktaydı. Bunun için nâkūs (hıristiyanlarca şimdiki çan yerine kullanılan, üzerine bir çomakla vurularak ses çıkarılan tahta parçası) çalınması, boru öttürülmesi, ateş yakılması veya bayrak dikilmesi şeklinde çeşitli tekliflerde bulunulduysa da nâkūs hıristiyanların, boru yahudilerin, ateş Mecûsîler’in âdeti olduğu için Resûlullah tarafından kabul edilmedi. Bu durum müslümanların başka milletleri taklit etme konusundaki tavır bakımından çok manidardır. Allah Rasulü başka milletlere benzemeyi reddetmiştir. Ancak bu sırada ashaptan Abdullah b. Zeyd b. Sa‘lebe’ye rüyada ezan öğretilmiş, Abdullah da ertesi gün Hz. Peygamber’e gelerek durumu haber vermiş, bunun üzerine Rasul-i Ekrem Bilâl’e ezan cümlelerini ezanda ikişer, ikāmette ise birer defa okumasını emretti. Bu arada Hz. Ömer Resûlullah’a gelip aynı rüyayı kendisinin de gördüğünü, ancak Abdullah b. Zeyd’in daha erken davrandığını bildirmiştir (Buhârî, “Eẕân”, 1; Müslim, “Ṣalât”, 1; Ebû Dâvûd, “Ṣalât”, 27; Tirmizî, “Ṣalât”, 25; İbn Mâce, “Eẕân”, 1; Nesâî, “Eẕân”, 1). Bilâl, Neccâroğulları’ndan bir kadına ait yüksek bir evin üstüne çıkıp ilk olarak sabah ezanını okudu (Ebû Dâvûd, “Ṣalât”, 3). Böylece ezan hicrî 1. (622) veya bir rivayete göre 2. (623) yılda meşrû kılınmış oldu. Daha sonra Mescid-i Nebevî’nin arka tarafına ezan okumak için özel bir yer yapıldı.

Ezan sünnet yoluyla meşru kılınmakla birlikte Kur’ân-ı Kerîm’deki, “Namaza çağırdığınızda onu alay ve eğlence konusu yaparlar. Bu davranışları onların düşünemeyen bir toplum olmasından dolayıdır” (el-Mâide 5/58); “Ey inananlar!

Cuma günü namaza çağrıldığı zaman hemen Allah’ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın” (el-Cum‘a 62/9) meâlindeki âyetlerle de teyit edilmiştir. (Not: geniş bilgi için Diyanet İslam Ansiklopedisi, Ezan maddesine bakınız)

Yeri gelmişken İmana, ibadete, kurtuluşa davet anlamına gelen Ezan ile ilgili yazmış olduğum bir şiirimi de sizinle paylaşmak istiyorum.

Allah'ım! Bizi ve evlatlarımızı Ezanlara kulak verip, bu kutlu davete icabet eden, namazlarını kılan, maddi manevi her türlü kötülüklerden arınan ve ebedi saadetlere kavuşan salih, muttakî kullarından eylesin. Rabbim bizi ezansız,  vatansız, bayraksız bırakmasın. Âmin. 

 "Allah’a çağıran, dine ve dünyaya yararlı iş yapan ve “Ben müslümanlardanım” diyenden daha güzel sözlü kim vardır?"  Fussilet 33.Ayet

EZAN VE NAMAZ

Ezan bir haykırıştır, 
Hakkın yüceliğini.
Tüm aleme ilandır
Varlık ve birliğini.

Şahidiz biz Allah'ın
Tek ilah olduğuna,
Hazreti Muhammed'in 
Rasulü olduğuna.

Hakk dinine davettir,
Mü'min olmayanları,
Kurtuluşa davettir,
Secdeye varanları.

Namaza çağrıdır o,
Beş vakit tekrarlanan.
Kurtuluş çağrısıdır,
Haydi sen de Hakkı an.

Namaza kamet eyle,
Zikrini daim eyle,
Bu çağrıya kulak ver,
Sonunu cennet eyle.

Uykudan efdal Namaz,
Rabbine eyle niyaz.
Hayatın son bulunca,
Kurtarır seni Namaz.

Başlar mü'min her güne,
Allahu ekber ile.
Yoktur başka bir ilah,
Kafirler bunu bile.

Ey kul senin sabahın,
Namazla aydınlansın.
Tevhid olsun son sözün,
Ahretin de nurlansın.

İki rekat bir namaz,
Dünyadan değerlidir.
Kıl Namazı Hakk için,
Kendini deĝerlendir.

Hakka boyun eĝenler,
Kula kulluk etmezler.
Dünyaları verseler,
Namazdan vazgeçmezler.

Muhibbi Rasul sen de,
Rabbin için kıl Namaz.
İcabet et davete,
Sakın olma binamaz.

        Dr. Resul COŞKUN
  (Gül Sevdası Şiir kitabımdan)

Yazarın Diğer Yazıları