Resul COŞKUN

Yüzleşme Zamanı

Resul COŞKUN

‎Yüzleşme, yüzleşebilme başarıya, dostluğa, bağışlanmaya açılan bir kapı diye düşünüyorum.

İnsanın yaptıklarıyla karşı karşıya gelmesi, yaptıklarının karşılığını görmesi diye tabir edebileceğimiz bir kavramdır yüzleşme. Bu yüzleşme veya bir diğer tabirle hesaplaşma Zilzal Suresi 7 ve 8. Ayetlerde bütün açıklığıyla ifade edilir. Yüce Allah: "Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür." buyurmaktadır. Yani yüzleşme, hesaplaşma kaçınılmazdır hem de zerresine kadar.

İnsan hesaplaşmanın, yüzleşmenin kaçınılmaz olduğu bilinciyle yaşarsa hem yanlışlardan uzak olur hem de sonuçta güzel bir ürün ortaya koyar. Diyelim ki bir ürün yapıp satıyorsunuz. Yaptığınız ürünü sattığınız zaman alan kişiyle sonra yüzleşme durumu söz konusuysa o ürünü yaparken hiç kusur olmamasına özen gösterirsiniz. Fakat yüzleşme durumu yoksa aynı hassasiyeti gösterilmez. Yine biri hakkında konuşuyorsak yüzyüze geldiğimizde yüzümüzü kızartmayacak sözler söylersek hem sevgi bağımız güçlenir hem de vakarla karşısına dururuz. Aynı zamanda iyi ve güzel şeyleri yaymış oluruz.

 Başarının sırrı da yüzleşmede saklıdır. Yaptığımız her işte elde edeceğiniz ürünü veya sonucu düşünerek hareket ettiğimizde hem işin her adımını titizlikle yerine getiririz hem de mükemmel bir sonuca ulaşmış oluruz. Ancak sonucu ya da ürünü düşünmezsek yolun sonunda hüsrana uğramış oluruz. 

Bağışlanmanın sırrı da yüzleşme de saklıdır. Zira hesap bilinciyle yaşarsak yaptığımız yanlışlıklar ve söylemler için hem af ve mağfiret dileriz hem de yanlışlardan kendimizi korumuş oluruz. Zira yaptığımız her amelin kaydedildiği İnfitâr Sûresi 10- 12. ayetlerinde "Oysa sizi gözetleyen muhafızlar, değerli yazıcılar var. Onlar yaptığınız her şeyi biliyorlar." buyrularak veciz bir şekilde ifade edilmiştir.

 Yüzleşmenin bir diğer boyutu da ahirette kişinin amelleriyle yüzleşmesidir. Kişiye amel defteri sunulacağı zaman iki durumla karşı karşıyadır. Yâ Hâkka Suresi 19 ve 20. ayetlerinde "Kitabı sağ tarafından verilen: Alın, kitabımı okuyun; doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum, der" belirtildiği gibi gönül rahatlığıyla amelleriyle yüzleşir ve 21- 24. ayetlerinde; [Artık o, hoşnut olacağı bir hayat içindedir. Meyveleri kolayca devşirilebilir yüce bir cennettedir. Onlara “Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık olarak afiyetle yiyin için” denir.] diye ifade edildiği gibi; güzel ikramlarla karşılaşır ya da İsra Suresi 14. ayetinde "Kitabını oku, bugün, hesap görücü olarak sen kendine yetersin." şeklinde ifade edildiği gibi kitabı önüne konup 'oku kitabını' hitabıyla karşılaştığı zaman amelleriyle yüzleşir. Hâkka Suresi 25- 29. ayetlerinde; [Fakat kitabı kendisine solundan verilen kimse: "Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; bu iş keşke son bulmuş olsaydı; malım bana fayda vermedi; gücüm de kalmadı" der.] şeklinde haber verildiği gibi pişmanlığını ifade eder. 

İşte vukuu kaçınılmaz olan bu yüzleşme gününde yüzü ak, gönlü pak olanlardan olmak ve hoşnut olacağımız bir mutlu son istiyorsak dünyada yaşarken amellerimizle yüzleşmeli; yanlışlarımız varsa tevbe etmeli, eksiklerimiz varsa tamamlamaya çalışmalıyız. Şayet Rabbimizin rızasını kazandıracak iyi şeyler yapmışsak O'na şükretmeliyiz. Burada konuyla ilgili yazmış olduğum bir şiirimi siz değerli okuyucularıma sunmak istiyorum;

‎"De ki: Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır. Sonra da görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'a döndürüleceksiniz de, O size bütün yaptıklarınızı haber verecektir."
‎                            Cuma suresi: 8.ayet

‎VE BİR GÜN...

‎Ve bir gün  ölüm de, ansızın gelir.
‎Sağlam kalelerde olsan fark etmez.
‎Kaçacak hiç bir yer, yoktur o günde.
‎Ve ölüm, sana da gelir be gönül.

‎Dünyaya aldanıp ahretin satma!
‎Şeytana kanıpta hak yoldan kaçma!
‎Yaratılış gayeni sakın unutma!
‎Allah'a kulluğu terketme  gönül.

‎Ömür sermayen gün be gün dolmakta,
‎Açan güller her gün, bir bir solmakta,
‎Ömrünü sakın ha boşa harcama!
‎Zira hesabın var sonunda gönül.

‎Ve ölüm de bir gün ansızın gelir,
‎Her şeyin dünyada kalır be gönül.
‎Eş, dost, akraba mezara gelir de
‎Sonra da bırakıp gider be gönül.

‎Amel defterin, seninle kalacak,
‎Münker ile Nekir hesap soracak,
‎Unutma! o günde diller susacak,
‎Organların şahit olur be gönül.

‎O menfur ölüm, geliverir bir gün,
‎İşlediğin her şey, sorulur o gün,
‎İnce bir hesap var, edilmez zulüm.
‎İnsan ektiğini biçer be gönül.

‎O gün hasat günü, dönüşü yoktur.
‎Hesap sorulmayan, bir zerre yoktur.
‎Bütün yaptıkların, tek tek sorulur,
‎Mizanda eksiklik yoktur be gönül.

‎Susar o gün ağzın, konuşur cildin,
‎İşte o gün senin, değişir rengin,
‎Sorulur sana da, "neler getirdin?"
‎Sonra da kitabın sunulur  gönül.

‎O kalem kaşların, güzel gözlerin,
‎Bakmaya doyamadığın yüzlerin,
‎Bülbül gibi şakıyan senin o dilin,
‎Son nefesle birlikte susar gönül.

‎Muhibbi Rasûlüm sen de gidersin.
‎Ecel vaktin gelir vefat edersin.
‎Tüm sevdiklerine veda edersin,
‎Bedenin mezara konulur o gün. 
‎         
‎              13/06/2021
‎(Gül Sevdası Şiir kitabımdan) 

‎        Allah'ım! Sana hamd ediyor ve lutfetmiş olduğun sayısız nimetlerden dolayı Sana sonsuz şükrediyoruz, Rasulün Hazreti Muhammed'e  salat-ü selâm ediyoruz. Allah'ım! Yalnız Sana kulluk ediyor ve yalnız Senden yardım istiyoruz, bizi ve evlatlarımızı müslüman olarak yaşat, müslüman olarak öldür ve salihler zümresine kat. Hesap sorulacağı o günde bizi, kitabını sağından alan ve yüzü ak olan bahtiyar kullarından eyle. Bizi NUR Cemalini gören ve Rasulüne komşu olan salih, muttakî kullarından eyle Allah'ım!. Âmin. Yâ Muîn. Yâ ze'l-Celali ve'l-İkrâm.
 

Yazarın Diğer Yazıları