Anlaşılmak üzerine,
Şura GÖGEBAKAN
Anlaşılmak üzerine derken virgülü neden koydun derseniz eğer hepimizin oraya ayrı ayrı ve hatta binlerce yazacak cümlesi olduğu için virgülü oraya bıraktım hepimiz dilediğimiz gibi tamamlayalım diye.
Ne zor değil mi anlaşılmak. Kimse anlamaz kimse bilmez ne de çok şikayet ederiz. Ne de çok bekleriz anlaşılmayı. Anlaşılmak için elimizden gelse başka diller üretim dileğimizde, kendimizi anlatmak ve bizi anlamaları için uğraşacağım…
Ama açıkçası boş bir uğraştı bu bizler için.
Neden dersek eğer!
Ne kadar anlıyoruz ki ne kadar anlayış gösteriyoruz ki ne kadar anlamak için çaba sarf ediyoruz ki?
Kendimizi sorguladığımız zaman aslında hepimizin bildiği bir cevap geliyor da akıllara dil söylemekten hep kaçıyor.
Bildiğimiz ama kaçındığımız, hepimizde olan fakat kiminin bu doğru yönlendirmeyi öğrendiği kiminin bastırdığı kiminde fazlaca olan kiminde ise çekinmeden dile getirdiği fazlaca insanı ve ‘çiğ süt emmek’ tabirinin bence karşılığı ‘BENCİLLİK’
Anlaşılmamızı ve anlamamızı zorlaştıran tek şey aslında.
Bencillik, öyle işlemiş ki içimize kendimizden karşıdakine fırsat kalmıyor. Yorulmadan kendimizi bir bıraksak aslında, anlamak için uğraşsak aslında. Anlaşılmak için kendimizi fazlasıyla hırpalamak yerine karşımızdaki insanı anlamak için biraz uğraşsak aslında her şey yoluna girer, yorulmaz, yormayız. Kavgalarımız, hatalarımız fazlasıyla azalır.
Anlamanın güzelliğine erişmek dileği ile..
