Ünal TAYFUR

Gölgede Kalmak

Ünal TAYFUR

Üstat Abdurrahim Karakoç’un “Gölgede kalanın gölgesi olmaz” sözü, insanın hayattaki duruşunu, kişiliğini ve toplumsal yerini sorgulatan derinlikli bir ifadedir. Bu söz, sadece şiirsel bir anlatım değil; aynı zamanda bireyin kendi kimliğini ortaya koyma cesaretine dair güçlü bir çağrıdır. Çünkü gölgede kalan, bir başkasının izinde yürür; kendi izini bırakmaz, kendi gölgesini oluşturamaz.

İnsan, yaratılış itibarıyla bazı kişisel özelliklerle hayata başlar. Ancak bu özellikler sabit değildir. Eğitimle, okumayla, dinlemeyle; insan kendini dönüştürebilir, derinleşebilir, olgunlaşabilir. Ne var ki bu gelişim, ancak kişinin kendi ışığını aramasıyla mümkündür. Başkasının gölgesinde kalan, kendi potansiyelini göremez, kendi değerini ortaya koyamaz.

Gölgede kalmanın sebepleri çeşitlidir. Bazı insanlar çıkar ilişkileri uğruna gölgede kalmayı tercih eder. Kimileri ise kendini ifade edemediği için, bir başkasının himayesinde var olmaya razı olur. Bu durum, zamanla kişiliğin silikleşmesine, karakterin erozyona uğramasına yol açar. Oysa gölgeler, hakikat güneşi doğduğunda silinir. Gerçek duruş, ancak kendi ışığını yakanların çevresinde oluşur. Bu yüzden insanın muhtaç olduğu tek şey, kendi gölgesidir; başkasının değil.

Toplumda yer edinmenin yolları da çeşitlidir. Kimileri bulunduğu yeri kendisine tevdi edilen makamdan alır, kimileri maddi gücünden. Ancak asıl kıymetli olan, şahsiyetle gelen yerdir. Onurlu duruş, karakterli davranış, adaletli mücadele; işte bu değerler, insanı gerçek anlamda toplumda var kılar. Makam gider, para tükenir; ama şahsiyet baki kalır.

Kendi gölgesini oluşturmak isteyen insan, haksızlığa karşı sesini yükseltmelidir. Mazlumun yanında durmak, adaleti savunmak, dik durmak; gölgede kalmamanın en onurlu biçimidir. Bu dünya kısa; ama iz bırakmak için yeterince uzun. Mesele, nasıl yaşadığımızdır. Herkes kendi olmalı, kendini ortaya koymalı. Kapasitesi neyse, özgül ağırlığı neyse; toplumda yeri de o kadar olmalıdır. Çünkü gölgede kalmak, en basit ifadeyle aşağılık bir hayat tarzıdır. Asıl olan, kendi gölgesinde yürümek ve bu kısacık dünyayı şerefle, haysiyetle, onurla tamamlamaktır.

--

Yazarın Diğer Yazıları