Bu soruyu sormak için ciddi sebeplerimiz var. Önceki gün Abdullah Üniversitesi’nde Mezuniyet Töreni varmış. Tesadüfen gördük ve dedik ki Kayseri’de Abdullah Gül Üniversitesi mi varmış.
Bir üniversitenin görevi bulunduğu şehrin kültürel ortamına katkı sağlamasıdır. Sivil toplum faaliyetlerinde yer almasıdır. Bunun da en bariz göstergesi rektörünün en azından şehrin ileri gelenleri tarafından bilinmesidir. O törene katılanların bile adım gibi eminim bu üniversitenin rektörü kim dediklerinde verecekleri cevapları yoktur. Peki böyle bir üniversite nasıl şehrin kültürel hayatına veya diğer alanlarına katkı sağlayacak. Kendisini akademik camia olarak yukarda vatandaştan üstün gören zihniyetin idare ettiği üniversite o şehir ne ifade ediyor. Cevap verelim koca bir HİİİİİÇ.
Diğer üniversitelerin rektörleri ellerinden geldiğince şehrin faaliyetlerinde yer almaya çalışırken şehrin en güzel yerini işgal eden bir üniversite resmi zorunlu katılması gereken programlar dışında niçin ortalıkta görülmez acaba. Bunun mantıklı bir cevabını verecek başta Abdullah Gül olmak üzere diğer mülki amirlerinden kimse var mıdır acaba?
Adam kıtlığı mı var acaba ki Kayseri’ye, şehirle hiçbir alakası olmayan bir rektör atanmıştır. Bakın adını bile yazmadım çünkü bilmiyorum bilmekte istemiyorum. Bir üniversite rektörünü eğer açıp da, internet sitesinden öğreneceksem o üniversite rektörü olmasın zaten. Şehirde öncelikle Kayseri Üniversitesi Rektörü Kurtuluş hoca olmak üzere, Erciyes Üniversitesi Rektörü Fatih hocayı da birçok programda birebir görme şansına sahip oldum. En azından adını bilecek kadar bir hukuk oluştu. Ki bizler az çok gündemi takip ettiğimizi düşünen insanlarız.
Ve bizim yerel siyasilerimiz sırf Abdullah Gül geliyor diye, bu üniversitenin mezuniyet töreninde boy gösterdi. Bilmiyorum bu eleştirileri sayın rektöre yönelttiler mi ama pek sanmadığımı açıkça belirtmek isterim. Eğer belirttilerse de bundan sonra belirtisi görülür. Veya daha başka bir ifadeyle rektör seçmek gerektiğinde gereği yapılır diye düşünüyorum. Bu adını bilmediğimiz hocamızın yerine bizzat Kayseri’den, yerli ve milli onlarca hocamızın olduğunu hatta bizzat aynı üniversiteden birçok hocanın olduğunu biliyorum. Bu yüzden Abdullah Gül’ün ve kimlerin etkisi varsa artık bu rektör arkadaşta ısrar etmelerinin kendi prestijlerini zedeleyeceğini hatırlatmak istiyorum.
Kayseri’de dünya derecesi yapabilirsiniz. Dünya üniversiteleri arasında bilmem kaçıncı dereceye girebilirsiniz ki böyle bir şey olduğunu sanmıyorum. Ama şehirle bir irtibatınız yoksa siz de yoksunuz demektir. Hiç kimsenin şahsıyla işim yok fakat gördüğümü söylemek zorundayım. Kayseri ile ne duygusal ne de fikir bağı olmayan bir kişinin Abdullah Gül Üniversitesi’ni yönetmesi büyük bir eksikliktir. Bunu bilir bunu söylerim. Gerisi teferruattır. Kampüs duvarlarından içeride, adeta şehirden soyutlanmış bir üniversite ortamı şehre ne kadar katkı sağlar üzerinde düşünülmesi gerekmiyor mu? Diğer üniversitelerde Rektör varda Abdullah Gül Üniversitesinde yok mu. Varlığını nasıl anlayacağız elbette bizlerin arasına halkın arasına girmesinden anlayacağız. Eğer halkın arasına girmeye tenezzül etmiyorsa, bizde böyle bir şahsın bir rektör olarak devam etmesine tahammül edebilir miyiz? Bu iki soruyu gerek Abdullah Gül gerekse şehrin yönetiminde söz sahibi olanların da düşünmesi gerekir diye düşünüyorum. Benimkisi bir fikir jimnastiği gördüğümü tarihe not düşüyorum. Yarın bir gün belki de Kayseri tarihi yazılırken, 2025’lerde Kayseri’de bir Abdullah Gül Üniversitesi vardı ile başlayan cümleler gerçekleri ifade etsin. Sanal gerçeklikleri kaleme almasın.
