Adnan EVSEN

Kayseri'nin Tarihsel Depremleri (M.S. 14-1205 Arası)

Adnan EVSEN

Kayseri'nin tarihsel Depremleri (M.S. 14-1205 Arası)

Geçmişte meydana gelen depremlerin şiddet ve konum bilgileri başta olmak üzere tarihsel araştırmalara dayanarak elde edilen bilgilere tarihsel depremler denilmektedir. Aletsel ölçülere bağlı olmadan elde edilen bu veriler, tarih, şiddet ve konum bilgilerini içerir. Tarihsel dönem depremlerin yapılar ve canlılar üzerinde meydana getirdiği hasara, yani şiddetlerine göre tanımlandığı bilinmektedir. Deprem biliminde 1900’lü yıllara kadar tarihsel kayıt, 1900’lü yıllardan sonrada aletsel kayıtlar yapılmaya başlanmıştır.

6 Bin yıllık tarihi olan yaşadığımız şehirde tarihsel deprem kayıtlarına milattan sonra 14’den sonra rastlanmaktadır. Tarihsel deprem kataloglarına göre, Kayseri ve çevresinde, Erciyes Fayı, Erkilet, İncesu ve Yeşilhisar Fay zonları ile irtibatlandırılabilecek 17 adet deprem meydana geldiği belirlenmiştir. Bahsi geçen depremlerden önemli bulduklarımı sizlerle paylaşmaya gayret edeceğim.

Milattan Sonra (M.S.) 14-17 yıllarında meydana geldiği değerlendirilen deprem, şehrimizde deprem kataloglarına geçmiş ilk depremdir. Bu depremde şehir zarar görmüş ve buna bağlı olarak Kayseri’nin de dahil olduğu Kapadokya Krallığının (MÖ 332 ve MS 17) Roma’ya ödedikleri vergi azaltılmıştır. Depremin şiddetine dair kesin bir kayıt ise bulunmamaktadır.

Milattan Sonra (M.S.) 262–270 yılları arasında meydana gelen deprem, dönemin en önemli şehirlerinden biri olan Kayseri’de ağır hasara neden olmuştur. Buna rağmen şehir terkedilmemiş, yıkılan bütün binaların yerlerine yenileri yapılarak şehir yeniden kurulmuştur.

Milattan Sonra (M.S.) 1072 yılında meydana gelen deprem şehirde büyük tahribatlar oluşturmuştur. Deprem sonrası, Bizans İmparatoru VII. Mikhael Dukas, Isaak Komnenos’u, kardeşi Alexis ve Norman prenslerinden Russel’ı ordusuyla birlikte Anadolu’ya göndermiştir. Kayseri’ye ulaşıldığında, şehrin büyük bir deprem ile harap olduğu ve şehirde burçlardan başka bir yapının kalmadığı kayıtlara geçmiştir. Depremin şiddeti ile ilgili yine net bir bilgi bulunmamaktadır. 1072 Yılında meydana gelen deprem Develi ilçesine bağlı Kulpak Mahallesinin 10 km kuzeyinde Erciyes Dağının eteklerinde olduğu belirlenmiştir.

Milattan Sonra (M.S.) 1205 Depremi; Danişmendliler döneminde Melik Mehmed Gazi’nin 1134-1143 yılları arasında inşa ettiği Kayseri Ulu Cami’nin (Camii Kebir) ahşap minberi, Melik Mehmed Gazi’nin yeğeni Yağıbasan oğlu Muzaffereddin Mahmud tarafından 1205/1206 yıllarında tamir ettirilmiştir. Ulu Cami’nin 1206 tarihine ait onarım kitabesi, caminin kuzey duvarında bulunan giriş kapısının üzerinde yer almaktadır. Kitabede; “Bu cami, Kılıçaslan oğlu büyük Sultan Keyhüsrev devrinde 1206 yılında Yağıbasanoğlu, Muzaffereddin Mahmud tarafından onarılmıştır.” yazmaktadır (çeviri Kayseri Valiliği 2016’dan alıntılanmıştır). 1206 Tarihli bu onarım bilgisi cami giriş kapısında bulunan günümüzdeki açıklamada da yer almaktadır.

Benzer şekilde 1135- 1142 tarihlerinde Melik Nizameddin Yağıbasan tarfından yaptırılan Küllük (Kölük) Cami’sinin de (günümüzdeki adıyla Güllük Cami) Yağıbasan oğlu Mahmud kızı Adsız Elti Hatun tarafından 1210 tarihinde onarıldığı bilgisine camide yer alan onarım kitabesinden erişilmiştir (TDV İslam Ansiklopedisi, 2002).

Kayseri Ulu Cami ve Küllük Cami’lerinin benzer tarihlerde onarımlarının olması, onarımların deprem sonucu meydana gelen yıkımdan ötürü olduğu, böylelikle 1205 tarihinde deprem meydana geldiğine dair tahminlerde bulunulmaktadır.

Yapılan değerlendirmelere göre 1205 Depreminin merkez üssü Kayseri şehir merkezinde, Talas Bulvarı ile Erciyes Bulvarı arasında kalan, şimdiki adıyla Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi içerisinde yer almaktadır. 1205 Depreminin merkez üssü Ali Dağı’na 6200 metre,  Talas ilçe merkezine 4500 metre, Kayseri Valiliğine 2750 metre mesafede yer almakta olup, jeolojik olarak eski alüvyonların bulunduğu yumuşak zeminde gerçekleştiği değerlendirilmektedir.

Günümüzde depremin şiddeti yerine, depremin büyüklüğü kavramı kullanılmaktadır. Deprem büyüklüğü ile deprem şiddeti birbirinden çok farklıdır. Deprem büyüklüğü deprem sırasında açığa çıkan enerjinin bir ölçüsü olarak tanımlanmaktadır. Deprem lokasyonundan uzaklaşıldıkça canlılar ve eşyalar üzerindeki tahribat ise deprem şiddeti ile tarif edilmektedir. Maalesef bu konunda kamuoyunda ciddi şekilde kavram kargaşası yaşanmaktadır.

Kayseri’de gerçekleşen 1205 tarihli depremin şiddeti bilim insanlarının yapmış olduğu araştırmaya göre VII (yedi) olarak değerlendirilmektedir. 1205 tarihli Kayseri Depreminin büyüklüğü günümüzde AFAD tarafından da kullanılan dönüşüm tablosuna göre 5,6 olacağı değerlendirilmektedir.  

Doğal olayları, kendi elimizle doğal afete dönüştürmeyelim…

[email protected], facebook@adnanevsen, instagram@AdnanEvsen, youtube@adnanevsen4936, X@EvsenAdnan,

Not: Yazının hazırlanmasında;
“Kayseri Yöresi Diri Faylarının Aktif tektonik ve Paleosismolojik Özellikleri Orta Anadolu Türkiye” MTA, Ankara, 2024.
“Orta Anadolu Fay Zonunun Kayseri Civarındaki Eski Deprem Aktivitesi”  adlı yayınlardan faydalanılmıştır.
 

Yazarın Diğer Yazıları