Hakan TOPUZOĞLU

Ekonomik Kuşatma mı, Dijital Koloni mi?

Hakan TOPUZOĞLU

Dünya tarihinin her döneminde güçlüler, zayıfları sadece savaşla değil; ticaretle, borçla, para sistemiyle de esir almıştır.

Bugün artık topraklar işgal edilmiyor; dijital para birimleri ve ekonomik sistemler üzerinden zihinler, ekonomiler ve bağımsızlıklar işgal ediliyor.

Kripto paralar, merkez bankası dijital paraları (CBDC'ler) ve küresel finans düzeni; özgürlük vaadiyle sunuluyor.

Ama her vaat edilen kolaylık, aslında daha sıkı bir kontrol mekanizmasının adım adım inşa edilmesi demek.

Kripto Para: Özgürlük mü, Yeni Bir Zincir mi?

Kripto paralar başlangıçta özgürlükçü bir fikirle doğdu: Devletler ve büyük finans kurumları dışında bir ekonomik düzen kurmak.

Fakat zamanla bu özgürlük alanı da küresel sermaye gruplarının, dev teknoloji şirketlerinin elinde toplanmaya başladı.

Bugün büyük borsaların, dev yatırım fonlarının yönettiği kripto piyasası, bireyler için yeni fırsatlar değil; yeni riskler barındırıyor.

Kontrolsüz bir sistem içinde, kimlerin kazandığı, kimlerin kaybettiği zaten önceden belirleniyor.

Merkez bankalarının dijital paraları ise çok daha tehlikeli:
Her harcamanın, her borcun, her birikimin izlenebildiği, kontrol edilebildiği bir ekonomik düzen hedefleniyor.

Ve bu düzende "onaylı vatandaş" olmak için belirli kurallara uyulması gerekecek.

Gerçek Bağımsızlık: Üretmek ve Dayanışmak

Bir milletin bağımsızlığı sadece askeri güçle sağlanmaz.
Ekonomik bağımsızlık olmadan siyasal bağımsızlık da uzun ömürlü olamaz.
Bu yüzden kendi topraklarımızda üretebilmek, kendi teknolojimizi geliştirebilmek, kendi değer zincirimizi oluşturabilmek zorundayız.

Dijital para düzenine karşı en güçlü savunma;

  • Yerli üretim,
  • Tarımsal kalkınma,
  • Sanayi ve teknoloji bağımsızlığı,
  • Ve en önemlisi: Milli dayanışma ruhudur.

Paranın dijitalleştiği bu yeni çağda asıl mesele, cebimizdeki para değil; irademizi koruyup koruyamadığımızdır.


Dijital zincir, altın gibi parlayabilir.
Ama zincir, zincirdir.
İzlemeye devam et…
ama bu kez üretimin ve dayanışmanın gücüyle.

 

Yazarın Diğer Yazıları