Hüseyin TAŞ

Bir Hastane Koridorunda Kilitlenen Vicdan

Hüseyin TAŞ

Bir Hastane Koridorunda Kilitlenen Vicdan

Bugün size bir hastalıktan değil, bir sistem yorgunluğundan bahsetmek istiyorum.

Kayseri’de Evde Sağlık Hizmetleri evimize geliyor.
Annem 90 yaşında. Engelli. Yürüyemiyor.
Ama hâlâ bu ülkenin bir vatandaşı.

Muayene yapılıyor.
Kardiyoloji: Lixiana
Nöroloji: Doneptin
Psikiyatri: Selectra
Üroloji: Vesicare

Bu ilaçlar annemin uzun süredir düzenli olarak kullandığı, rutin ve devamlı ilaçlardır.
Bu nedenle haklı olarak şu soruyu soruyorum:
Evde Sağlık Hizmetleri kapsamında olan bir hastanın raporu, annem hastaneye gitmeden neden düzenlenemiyor?

Kâğıt üzerinde her şey nettir.
Ancak gerçek hikâye, Kayseri Devlet Hastanesi’nin kapısından içeri girince başlamaktadır.

Mesainin saat 08.00’de başladığı söylenmektedir.
Fakat kayıt birimi kapalıdır.
Doktor odalarının kapıları kilitlidir.

Kapıya bir kez vurulur, açan yok.
İkinci kez vurulur, yine yok.
Üçüncü, dördüncü kez vurulduğunda kapı açılır.

Muayenelerin saat 09.00’da başladığı ifade edilmektedir.
Bu durumda kayıt neden erken alınmaz?
Doktorlar neden saat 09.00’da gelmektedir?

Hastanede iki adet küçük asansör bulunmaktadır.
Ancak engelli ve yaşlı hastalar yerine, sapasağlam insanlar tarafından kullanılmaktadır.

Annem Alzheimer hastasıdır ve tekerlekli sandalyededir.
Hastane dört katlı olmasına rağmen, birinci kata çıkmak için bile asansörler zorla kullanılmakta,
engelli ve yaşlı hastalara öncelik tanınmamaktadır.
Bu durum yalnızca bir hastane değil, maalesef ülkemizde yaygın bir insani duyarlılık sorunudur.

Polikliniklere nihayet ulaşılır.

Bir ilaç için beş farklı kapı:
Üroloji, dahiliye, nöroloji, psikiyatri…

Sürecin sonuna gelindiğinde saat 11.30’dur.
Poliklinikte hiçbir hasta kalmamıştır.
Sadece ben bulunmaktayım.

Psikiyatri polikliniğinde Selectra ilacının rapora işlenmesi gerekmektedir.
Ancak karşılaşılan ifadeler şunlardır:

“Benim işim değil.”
“Kaydı aşağıda yaptır.”
“Ben bakmam.”

Koşturarak yeniden psikiyatri için kayıt açtırılır.
Evde Sağlık Hizmetleri kapsamında olmasına rağmen,
“kayıt açtırırsanız bakabiliriz” gibi ifadeler kullanılır.

Kayıt açtırılıp tekrar gelindiğinde saat 11.45’tir.
Poliklinikte benden başka kimse yoktur.
Buna rağmen şu cümle duyulur:

“Ben size bakar mıyım?”

Ve ardından en acı ifade söylenir:
“Yalan söylüyorsunuz.”

Oysa istenen yeni bir ilaç değildir.
Zaten uzun süredir kullanılan bir ilacın,
rapora işlenmesidir.

Sağlık yalnızca bina değildir.
Sadece reçete değildir.
Sağlık, merhametle başlar.

Ve eğer bir sistem,
90 yaşındaki bir anneyi
kilitli kapılarda bekletiyorsa,
orada eksik olan şey evrak değil,
insanlıktır.
 

Yazarın Diğer Yazıları