MUHTEREM CEMAAT, AMERİKA'YA LÜTFEN DİKKAT!
Nihat KURTOĞLU
Yıllarca doğrudan organik bağlılığımız olmasa da gönül ve islam kardeşliği çerçevesinde destek verdiğimiz bir cemaatin günün birinde Amerika ve İsrail başta olmak üzere bir araya gelip milletin iradesi ile iktidara gelmiş, üstelik kendilerinin de genel olarak asgari değil azami müşterekleri paylaştıkları bir hükümeti devirmede halay başı rol alacakları çoğu “saf çocukları masum Anadolu’nun” gibi ben garibin de aklına gelmezdi.
Ancak bu zatın Amerika’da neden ikamet ettiği meselesi hep kafamı meşgul etmiş, beynimi kurcalamıştı. Zira ABD’nin menfaati olmadıkça bırakın bir müslümanı, müşriği bile bağrına basmayacağını tarih acı derslerle öğretti bize. Vikiliks belgelerinde Fethullah Hoca için: “Ilımlı islam alimi; ancak nihai hedefi bilinemez.” hükmünü şerh koymuşlardı ilgili raporlara. Ilımlıydı ılımlı olmasına da bu nasıl İslam alimliği ki, evrensel İslam’ın öngördüğü insan hak ve özgürlükleri için mücadele eden ve kendilerinin de destek olduğu veya oluyor gözüktüğü bir hareketi dershane kapatma gibi maddi gerekçelere dayanarak engellemeye ve hatta devirmeye çalışabiliyordu? Hem de İslam’ın 21. yy’daki baş hasımlarıyla beraber! Yoksa dershane kapatma kılıf mıydı? İşin aslı Sam amcanın ve Siyonist ortaklarının günün birinde kullanılabilir düşüncesiyle akpartinin ve başbakanın devrilmesi amacıyla beslemeye aldıkları zatın kullanma zamanının gelmiş olması ve start düğmesine basılması mıydı? Yoksa muhterem hoca gezi eylemleriyle başarıya ulaşamayan ABD ve yandaşlarının B planının adı mıydı? Bu ihtimaller “F. Hocanın aylar öncesinden 17 aralıktan 6,7 ay öncesinden planlı bir birliktelikler, planlar projeler aşamasının uygulamaya geçirilmesidir” şeklindeki görüş ve tespitlerin yanında oldukça masum kalmaktadır. Eğer ikinci şıksa bunu akıl ve iradesini kiraya vermeyen zamane şeyhlerinin ve Allah’tan başka herkese kul olan malum hocaların sahte cazibesine kapılmayan ve çekim alanına girmeyen Müslümanlarının anlaması ve açıklaması oldukça zor.
Eğer Fethullah Hoca, “müminler diğer müminleri bırakıp kafirleri dost edinmesinler.” İlahi fermanına kulak asmayıp da ABDnin yanında yer almaya karar vermişse ve Amerika’nın kendisini ilelebed koruyacağını sanıyor ve ona güveniyorsa onu yeterince tanımamış ve yakın tarihten ders çıkaramamış demektir. Saddam Hüseyin’in, Üsame b. Ladinin ve ABD’ ye bir zaman bir şekilde hizmet etmiş bilumum devletlülerin zamanı gelince, daha doğrusu bu ademlerin son kullanma tarihi dolunca nasıl sam amcanın tuvalet kağıdına dönüştürüldüklerini anlamamış görünüyor. Yoksa Prof.Hüseyin Hatemi’nin dediği gibi profesyonel katillerin yaptığı gibi bir cinayette kullandıkları silahı ipucu ve delil teşkil etmemesi için yok ettikleri gibi ABD, F. Hocayı bertaraf mı edecek? Temenni etmemekle beraber Bunu yaparsa kimin üstüne atacak. Hocanın ortadan kaldırılması ABD nin işine yarayacaksa hiç şüpesiz yapar ve özellikle iç kaos ve çatışma ortamı oluşturmak için müslümanların üzerine yıkmaya çalışacaktır. Cemaatin içerisinde cemadat olmamış kardeşlerimize uyanık olmalarını ümmetin inşası ve bekası adına olanları iyi okumalarını acizane tavsiyeyi bir görev biliyorum.
Çağın Müslümanlarının onur ve özgürlükleri dahil her şeylerini kaybederek mankurt köleler halinde yaşadığı bir zaman diliminde kalplerde ve gönüllerde bir ümit ışığının aydınlatmaya başladığı bir tarihi dönemde Müslüman kardeşimiz bildiğimiz bir cemaatin ceolarının içine düştüğü ihaneti ne Müslümanlar ne de tarih affetmez, Allah da! Baltayla odun keserlerken Ormana sormuşlar: “Canın yanıyormu? Diye” şöyle cevap vermiş: “ Acıya aldırmıyorum, ancak baltanın sapının benden olması var ya! O kahrediyor beni.” ABD, İsrail vız gelir bize ama bizden beslenen mahlukun gözümüzü çıkarması Vallahi duman ediyor kafamızı beynimizi. Değil mi kardeşler? Dua edelim haydi hep beraber! 