Ünal TAYFUR

Kayseri'ye Kar Yağardı

Ünal TAYFUR

Kayseri'ye Kar Yağardı

Eskiden kar yağardı, adam boyu… Ozan Reyhani’nin Erzurum için söyledciği o dizeler, aslında bir şehrin sosyolojik hafızasıydı. Kar, sadece gökten düşen beyaz bir örtü değil; insanların kalbine, komşuluklarına, ahlakına, örf ve adetlerine sinmiş bir rahmetti. Zenginle fakirin aynı mahallede yaşadığı, esnafla memurun gül gibi geçindiği, garibanın sıkışınca kime gideceğini bildiği, zenginin kimi gözetmesi gerektiğini hatırladığı bir zamanın sembolüydü. Kar, saflığın ve temizliğin adıydı; kar, bereketin ve rahmetin ta kendisiydi.  

Bugün Kayseri’ye baktığımızda, aynı kar hâlâ yağıyor. Erciyes’in eteklerinden şehre doğru lapa lapa düşüyor. Ama o karın beyazlığı artık insanın yüreğine eskisi kadar vuruyor mu? Eskiden kar, insanları birleştirirdi; şimdi ise yüksek sitelerin, dublekslerin, triplekslerin arasında kayboluyor. Mahalle kültürü, komşuluk ilişkileri, ortak değerler birer birer eriyor. Fakir zengini tembellikle, zengin fakiri hırsızlıkla suçluyor. Oysa bir zamanlar kimse kimseyi böyle yaftalamazdı. Çünkü herkesin namusu herkesin namusuydu, herkesin derdi herkesin derdiydi.  

Kayseri’nin güçlü bir ticaret ve üretim kültürü var. Esnaf odaları, kooperatifler, sanayi siteleri şehrin kimliğini belirliyor. Ama bu kimlik bazen dayanışmayı değil, rekabeti öne çıkarıyor. Oysa karın beyazlığı bize hatırlatıyor ki, asıl bereket paylaşmaktan, asıl rahmet omuz omuza durmaktan geçer. Adam boyu kar yağdığı günlerde, adam boyu adamlar vardı. Bugün ise adam boyu binalar yükseliyor ama içlerinde aynı sıcaklık, aynı güven, aynı ahlak var mı?  

Ozan Reyhani’nin Erzurum için söylediği “kar yağardı” ağıtı, Kayseri için de bir uyarı. Çünkü kar hâlâ yağıyor, ama biz eriyoruz. Eridik… Eridik… Eridik… Eridik… Karın beyazlığını yeniden yüreğimize taşımadıkça, ne siteler ne kooperatifler ne de yükselen binalar bize o eski birlik ve güveni geri getirecek. Kar sendin, kar bendim, kar bizdik. Bugün Kayseri’nin ihtiyacı olan şey, yeniden “biz” olabilmek. Çünkü kar hâlâ yağıyor, ama biz yeniden adam boyu adam olmayı hatırlamadıkça, o beyazlık sadece sokakları örtecek, yüreklerimizi değil.

Yazarın Diğer Yazıları